Abimin Arkadaşı

10. Bölüm

Karşımda annem ve babam vardı. Sarmaş dolaş oturuyorlardı. Kaşlarım çatık onlara bakıp olayı anlamaya çalıştım. Annem bana doğru kolları açık gelirken bir yandan "anneeemmm seni çok özledim yavrum." Dediğinde geri çekildim. "Burda ne olduğunu hemen açıkla bana." Dedim. Annem "otur bi sakince konuşalım." "NE SAKİNLİĞİ BE KAFA MI BULUYORSUNUZ BENİMLE? DELİRDİNİZ Mİ SİZ? SEN BU ADAMIN BİZE YAŞATTIKLARINI NE ÇABUK UNUTTUN? ULAN BU PEZEVENK YÜZÜNDEN ABİM ÇOCUKLUĞUNU YAŞAYAMADI BE BABALIK YAPTI YERİ GELDİ EVİ GEÇİNDİRDİ BİR DE HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ BU ADAMLA SARMAŞ DOLAŞ OTURUYOR MUSUN? ULAN BU ADAM KARŞIMA GEÇİP BANA SARKINTILIK YAPTI LAN ADAMI KAFAMA SİLAH DAYADI SİLAH. NE ANLATIYORSUN SEN." Dedim. Başım zonkluyordu deli gibi. Annem "kızım bi sakinleş." Dedi dolu gözlerle. Babam bir şey diyecekti ki "sen sus hiç konuşma. Herkesin ilk aşkı babasıydı herkes bir şey olduğunda ilk babam halleder dedi herkes ilk çiçeğini ilk hediyesini babasından aldı. Sen yoktun. Hiçbir şeyim eksik olmasın diye abim uğraştı. İlk hediyelerimi abim aldı ilk çiçeğimi abim aldı ilk aşk acımı abim gördü ilk babalar gününde abime hediye yaptım ben. Bana abim baba oldu. Sana baba demeye bile dilim varmazken hiçbir şey olmamış gibi 15 yıl sonra babalık yapmayı mı düşünüyorsun bana? Sen yoksun benim hayatımda ölüsün benim için. Hiçbir zaman olmayacaksın. Değil özür dilemek önüme dünyaları sersen bugün yaptığın gibi tehdit etsen yine babam olamazsın." Dedim. Ağlıyordum ve kendimi tutma ihtiyacı hissetmiyordum. Burnum kanamaya başlamıştı. Masada peçete görüp onu aldım ve burnumu silip konuşmaya devam ettim. "Ya benim seninle kimseye anlatacak bir anım olmadı. Ya millet babasıyla öğrendiği yaptığı şeyleri anlatırken ben abim abim dedim hep." Dedim. Biri Ela diye bağırıyordu. Koşarak dışarı çıkacaktım ama beni getiren adam durdurdu. "Çekil lan önümden." Diyip tekme attım kasıklarına. Burnum hala kanıyordu. Dışarı çıkıp abimleri görünce koşarak yanlarına gidip sıkıca sarıldım. Ağlıyordum deli gibi. Abim beni kucağından indirip yüzümü ellerinin arasına alıp "iyi misin güzelim?" Dediğinde kafamı salladım. Elimdeki peçetenin temiz tarafıyla tekrar burnumu sildim. Oğuz "hastaneye gidiyoruz." Dediğinde "buz bulsak yeter." Dedim. Hep birlikte içeri girdik. Abim salona geçip annemle babamı yan yana görünce şok olmuştu. Oğuz elinde buzla yanıma gelip buzu bana verdi. Enseme koyup kafamı hafif yukarı kaldırdım. Kasıklarına tekme attığım adam yerde kıvranıyordu. Birkaç dakika sonra kanama durunca Oğuz ile abimin yanına geçtik. Annem ağlarken babam onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Abim de benim gibi deli gibi bağırıyordu. Yanına gidip kolundan tuttum ve "abi hadi gidelim lütfen." Dedim. Abim bana baktı. Annem biraz sakinleştikten sonra "biz tekrar evleneceğiz." Dedi. Sinirden gülmeye başladım. Gülmem kesilince "eğer bu adamla geri evlenirsen ben yokum ne bok yerseniz yiyin." Diyip çıktım evden. Kapının önünde kendimi tutamayıp ağlamaya başladım. Oğuz yanıma gelip sıkıca sarıldı bana. Daha fazla ağlamaya başladım. Saçımı okşayıp "geçti güzelim tamam sakin ol ben yanındayım." Dedi. Kollarımı boynuna sarmak için parmak ucuna çıktığımda elbisemi tutarak beni kucağına aldı ve arabaya doğru ilerledi. Arka koltuğa geçti ve saçlarımı okşamaya devam etti. Ağlamaktan gözlerim yanıyordu. Halim kalmamıştı. Gözlerimi kapatıp Oğuz'un kollarında huzurlu bir uykuya daldım.
Uyandığımda yatıyordum. Oğuz da yanımdaydı. Gözlerimi açtığımda beni izlediğini gördüm. Başım zonkluyordu. Acıdan inleyerek gözlerimi geri kapattım.Oğuz "kıyamam sana ya güzelim benim." Dedi ve ayaklandı. Birkaç dakika bir elinde tepsi tepside tost ve çay diğer elinde de ilaç vardı. Gülümseyerek yatakta doğrulduğumda tepsiyi kucağıma verip ilacı da yanıma koydu ve oturdu. Kaşlarımı çatıp "sen yemeyecek misin?" Dediğimde "ben dudaklarını yiyeceğim." Dedi. Utanıp kafamı yemeğe çevirdim ve yarısını bölüp ona verdim. Yememekte ısrarcı olunca "iyi bende yemem o zaman." Dedim ve ellerimi önümde bağdaştırdım. "Ahh başımın belası ahh." Dedi ve onun için böldüğüm parçayı alıp yemeye başladı. "Ama tatlı belasıı." Diye gülüp bende yemeye başladım. Yedikten sonra da ilaç içince biraz daha kendime gelmiştim. Oğuz bana dönüp "ben annemlere bizden bahsettim." Dediğinde şaşkın gözlerle ona bakıp hemen ona döndüm ve "ne dediler? kızdılar mı çok?" Dediğimde Oğuz gülüp "ikisi de çok sevindi ama en çok babam mutlu oldu." Dediğinde kocaman gülümsedim. "Aşkım bi duşa girsem olur mu?" Dediğimde ibne gülüşü atıp "yardım ister misin?" Dedi. Sırıtıp "eşeksin" dedim ve yavaşça omzuna vurdum. Oğuz bu halime gülüp tepsileri eline aldı ve "bekliyorum salonda film izleriz." Dediğinde kafamla onaylayıp öpücük attım. Banyoya geçip hızlı bir duşun ardından üstüme rahat bir şeyler giyip saçlarımı kuruttum. Bakımlarımı yaptıktan sonra salona geçtim. Oğuz hazırladığı atıştırmalıklar ile beni bekliyordu. Patlattığı mısırlardan bir tane ağzıma atıp Oğuz'un kucağına oturdum. Oğuz bu hareketimi beklemediği için şaşırmıştı ama çok geçmeden ellerini belime sardı ve kendine yaklaştırıp bir anda dudaklarıma yapıştı. Öpüşmeye başlamıştık ve gittikçe yoğunlaşıyordu. Oğuz ellerini tişörtümün içine sokup parmaklarını belimde gezdirmeye başlayınca irkilmiştim. Nefes nefese geri çekilince durmamız gerektiğini anladı ve ellerini tişörtümün içinden çıkartıp dışarıdan sarıldı. Alnını alnıma koyup gözlerini kapattı ve nefes nefese "bana ne yaptığını bir bilsen." Dedi. Gülümseyip "aşkıımm evlenmeden olmaaaazz." Dedim. Bu halime sırıtıp "hemen evlenmemiz gerekiyor o zaman." Dedi. Gülümseyip kafamı omzuna yasladım. Oğuz da filmi başlatmıştı. Filmin sonunda doğru uyku bastırınca tekrar uyumuştum. Hem ilaç içtiğim hemde çok yorgun ve halsiz hissettiğim için uyumamak için direnmedim...