Korku.

3.6K 46 6
                                    

Sabah esneyerek gözümü açtığımda koltuğun üzerinde olduğumu fark ettim....beraber uyuruz sanmıştım!

Başımı kaldırıp etrafa bakındığımda yüzümü buruşturdum. Deliğim acıyordu. Ayağı kalkıp yavaşça etrafa bakındığımda tekrar esnedim.

"Charles...?"

"Ne var?"

Arkamda duyduğum sesle yerimden sıçrayıp arkamı döndüm. Boş gözlerle bana bakıyordu.

"Şey...."

"Ne?"

"Günaydın?"

Umursamazca baktığında yutkundum. Neden hala böyle yapıyordu?...

"Özür dilerim...."

"Dilemelisin. Dün midemi altüst ettin. Hiç mi utanman yok tanımadığın adamla sikişikiyorsun?"

Nefesim rahatsızca hızlanırken umurunda görünmüyordu. Haklı mıydı...? Ama isteyerek yapmamıştım...Belki biraz istemiştim....Tamam deli gibi zevk aldım işte ya!

Elinde gördüğüm tasmayla sertçe yutkundum. Tekrar mı takacaktı...? Rahatsız hissettiriyor....Elini uzatıp yavaşça boynuma taktığında gözlerine baktım.

"Diz."

Nefesim hızlanırken gergince yumruklarımı sıkıp diz çöktüm. Yanağımı okşadığında hafifçe irkildim.

"Pişman mısın?"

Doğru cevabı mı vermeliydim? Utanıyordum...

"Hayır."

"Olacaksın."

Gözlerim kocaman açıldığında şeytani yüz ifadesi yerindeydi. Ne yapacaktı? Neyi planlıyordu? Yine mi dövecekti? Off!

"N-neden..?"

Tasmamı hafifçe tuttuğunda irkilip hafifçe geri çekildiğimde ilk defa tokat yememiştim. Tasmamdan beni yakına çektiğinde yaklaştığım yerle dudaklarım titremeye başlamıştı.

"Ölmekten bu kadar mı korkuyorsun? Tanımadığın birinin önünde diz çökecek kadar?"

Gözlerine daha fazla bakamadığımda karnım guruldadı. Sırası değil...

"Aç mısın?"

"Şey...biraz....."

"Beni yemeye ne dersin?"

Şokla ona baktığımda kesinlikle utanmamdan keyif alıyordu. Gözlerimi kaçırıp gergince dudağımı ısırdığımda geri çekilip beni görmezden gelerek mutfağa yürümeye başladı.

Ayağı kalkıp peşinden gittiğimde kendimi salam peşinde koşan kedi gibi hissediyordum. Mutfağa girdiğinde derince nefes aldım.

"Sen...pişman mısın...?"

Çekinerek sorduğum soruyu görmezden gelip sandalyeye oturduğunda yutkundum. Bu evet mi oluyordu...? Pişman mıydı?

"Ne bakıyorsun? Kahvaltıyı hazırlasana."

Bana bakmıyordu bile. Telefonu çıkarıp ilgisini telefona vermeye başlamıştı...kaba! Arkamı dönüp dolabı açtığımda eğilip kahvaltılık şeyleri aldım. Masaya dizmeye başladığımda o sırada patatesli omlet pişiriyordum.

            *******************************

Kahvaltı hazırdı. Her şey tamamdı...neden bana bakmıyordu? Hala telefonuna bakıyordu....

"Kahvaltı...."

Kısık sesle mırıldandığımda başını kaldırıp bana baktı.

"Vazgeçtim."

Obedience and painHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin