Tanımadığın biri için canını feda edecek kadar aptal mısın?

1.8K 44 4
                                    

Yüzümü buruşturarak gözlerimi yavaşça araladım. Dün yaşadığım şeyler yüzünden hala vücudum acıyordu. Hala bodrumda tek başıma demir platformun üzerinde uzanıyordum. Bodrum buz gibiydi....

Yavaşça oturmaya çalıştığımda acıyla inledim. Hareket edemiyorum her yerim çok acıyor...kendimi zorlayarak olduğum yerde oturduğumda kapıya bakıyordum. Gelecek miydi? Beni buradan almayacak mıydı yoksa?

"Charles..."

Çok susamıştım. Boğazım kupkuru olduğu için yutkunurken acıyordu. Çağırsam su verirdi,değil mi? Verirdi...sanırım.

Kapı açıldığında derince nefes aldım.

"Günaydın minik şey."

"G-günaydın..."

Yanıma yaklaştığında umursamaz ve soğuk bakıyordu. Alnımı öptüğünde ruh hali değişimleri yüzünden gerçekten delireceğimi düşündüm. Vücuduma kısa süre baktıktan sonra beni kucağına alıp bodrumdan çıktı.

"Ben...Ben susadım da...su verir misin?"

Cevap vermeden mutfağa doğru gittiğini görünce sakince ona bakıyordum. Hafifçe yüzümü buruşturduğumda yutkunduğunu gördüm...

Mutfağa girdiğimizde beni masanın üzerine bırakıp tezgahtan aldığı bardağı dolaptan aldığı soğuk su ile doldurarak bana verdi. Kolumu kaldıracakken yaramın genişlemesiyle acıyla inleyip kolumu geri indirdim.

"Acıyor mu?"

"Biraz..."

Bardağı dudağıma tuttuğunda ağzımı aralayıp bardağı kaldırmasıyla ağzıma akan suyu içmeye başladım.

"Bir bardak daha alabilir...alabilir miyim? Lütfen..."

Bir şey demeden arkasını dönüp ikinci bardağı doldurduğunda az da olsa mutlu hissediyordum. En azından içemezsin dememişti. İkinci bardağı da bana içirdikten sonra duvara montelenmiş cam kutunun içindeki siyah ilk yardım çantasını yanıma getirdiğinde korkuyla baktım. Acır mıydı?

Yanıma yaklaştığında derince iç geçirip kutuyu açarak içinden tentürdiyot ve biraz pamuk çıkardı. Umarım yanmaz...pamuğa tentürdiyot dökerek gözlerime baktığında elini korkuyla izliyordum. Gözlerimi ona çevirdiğimde sırıtmıyordu. Beni acı çekerken gördüğü zaman sırıtmaz mıydı? Neden soğuk duruyor? Morali falan mı bozuk acaba?

Yavaşça ilk yaramdan başlayıp temizlemeye başladığında acıyla tıslayıp kendimi geri çektiğimde duraksadı.

"Hareket etme."

Yavaşça başımı sallayıp yanma hissini görmezden gelmeye çalışıyordum....

                       *******************

Sonunda tüm yaralarımı temizleyip üzerlerine yara bandı ve bandajlar takmıştı. Ferahlatıcı hissettiriyordu. Eskisi kadar yanmıyordu. Yanağımdan tutarak gözlerime baktı. Sadece bakıyordu. Bir şey demiyor ya da farklı bir şey yapmıyordu. Düşünüyor gibiydi...

Elini geri çekip tezgaha döndüğünde garip hissettim. Hiç bir şey dememişti. Dalga geçmemişti. Sırıtmamıştı. Hafifçe oflayarak kahvaltıyı hazırlamaya başladığında masanın üstünde oturmuş onu izliyordum.

4 tane yumurta kırıp aldığı kabın içerisinde karıştırıyordu. O sırada yağı tavaya çoktan eklemiş ocağın altını yakmıştı. Karıştırdığı yumurtayı tavanın içine dökmeye başladı. Güzel kokuyordu. Ağzım sulanmıştı resmen...

Yumurtanın pişen tarafına alttan spatula iterek ters çevirdiğinde kesinlikle mükemmel olduğuna emindim. Fazla rahat davranıyordu ve büyük ihtimalle yumurta dağılmamıştı bile...

Obedience and painHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin