İddiaaa

1.2K 37 33
                                    

Kaybettim.

Bu kadar korkunç olacağını nereden bilebilirdim ki? Film vahşetti!

"Önce makarna,kek,salata yap en son da şekersiz limon suyu getir. Çabuk ol,marş marş!"

Oflayarak ayağı kalktım. Sipariş veriyordu basbaya! Garson falan mıyım ben? İnsan rica eder nazik olur bir! Kucağımdaki Koko'yu koltuğa bırakarak ilerlemek için adım attığımda tabii oğlum durmamıştı. Hızlıca koltuktan atlayarak yanımda yürümeye başladı.

Son sinirli bakışlarımı Charles'a yollarken sinirimi belli etmek adına ayaklarımı yere vurarak mutfağa doğru ilerledim. Zehir falan mı katsam acaba yemeğine? Tanrım. Of!

                             ***********

Saatlerimi verdiğim yemeği beğenmediğini söylerken baygın gözlerle ona bakıyordum. Hoşuna gidiyordu,emindim. Yemekleri hazırlayacağım diye canım çıkmıştı ama şuan yaptığım yemeklerin midesini bulandırdığını iddia ediyordu!

"Limon suyu fazla ekşi."

"Limon...Limon zaten ekşi...şekersiz istedin..."

"Şekersiz istedim,ekşi değil."

"Ama...şeker eklemezsem ekşi olur zaten!"

"Şekersiz ve ekşi olmayan limon suyu istiyorum."

"Suyu fazla ekleyerek hallederim...tamam!"

"Öyle de tatsız oluyor."

"Ne yapacağım o zaman?"

"Şekersiz ve ekşi olmayan bir bardak limon suyu."

Tanrım delireceğim! Sarhoş falan olduğunu düşüneceğim artık! Hem şekersiz bir şekilde ekşi bir meyvenin suyunu istiyor sonra ekşi diyor! Üzerine su eklemeyi teklif ediyorum tadı gidiyor diyor! Limonu baştan yaratmamı mı istiyor? Bıkkınlıkla yüzüne bakarken sinirden çığlık atabilirdim. Yüzündeki memnun tavır deli gibi sinirlerimi bozuyordu. Önündeki limon suyunu alarak tezgahın üzerine bıraktım. Ne yapabileceğimi bulmaya çalışıyordum. Nasıl hem şeker koymadan limonu daha az ekşi hale getirebilirim ki? Acaba tatlandırıcı mı koysam?

Denemekten zarar gelmezdi. Üzerine sadece birazcık su ekleyip tatlandırıcı bulmak için parmak uçlarımda kalkıp dolaba bakındım. Buldum!

Hızlıca elime alıp az bir şekilde limon suyunun üzerine ekledim. Su ağır ekşi tadı alır,tatlandırıcı da tatsız olmasını önlerdi! Elimdeki minik çay kaşığı ile hazırladığım limon suyunu karıştırıp sinirlice masanın üzerine bıraktım.

"Vazgeçtim."

"Ne?"

"Vazgeçtim,içmeyeceğim."

Gözlerim kocaman açık ona bakarken dayanamayıp çığlık attım. Bir insan nasıl bu kadar sinir bozucu olabilir? Aklım almıyor!

"Cırtlak sesini kendine sakla çocuk. Masaj yap bana,ama yatak odamda istiyorum."

Derince nefes alarak kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Şimdi de masajı falan beğenmez bu uyuz! Ayağı kalkarak umursamazca üst kata ilerlemeye başlamıştı bile. Koko'ya bakarak başımı onaylamazca iki yana salladım.

"Uyuz herif ne olacak."

Koko üzerime atlamaya çalışırken hafifçe güldüm. Siktir fazla tatlı. Benim oğlum her zaman tatlıydı. Yavru hayvanlar bile bu kadar tatlı olmazdı. Gülümseyerek kafasına bir öpücük kondurdum. Enerji şeyine inanacağım sanırım. Charles'ın enerjisi vs Koko'nun enerjisi!

Fazla beklediğimi fark ederek hızlıca üst kata koştum. Azar işitmemeliydim. Odaya resmen daldığımda üzerini çıkarıp yatakta yüz üstü uzanmıştı bile.

"Kırmızı ginseng,yanındaki minik gri dolapta."

Kafası yastığa basık olduğu için sesi boğuk çıkmıştı.

"Nazik ol,bir de müzik aç. Telefonumda playlist var bir sürü, seçersin birini."

Masör olmam eksikti,o da yok demem artık. Bir de emir veriyor amına koyayım. Gözlerimi devirmemek için büyük mücadele veriyordum. Derin nefes alarak başının yanındaki telefonunu elime alarak açmaya çalıştım...şifre?

"Şey...şifre..."

"875643."

Sayıları hızlıca girmemle kilit açılmıştı. Ana ekranında neden...bu şey var? İnsan neden ana ekrana Ghostface koyar ki? Daha önce de görmüştüm de her gördüğümde garipsiyorum. Ekranı kaydırarak Spotify uygulamasını bulmaya çalışıyordum...

Bulmam kesinlikle 1 dakika falan sürmüştür. Uygulama kapak fotoğrafını değiştirip Ghostface koymuş...bağımlı falan mı acaba? Delireceğim. Sinirle uygulamaya tıkladığımda playlistlerin içine daldım resmen. 'Xxx'? Garip isimler koymuş! 'Daniel di Angelo'...

"Hangisini açayım?"

"Rahatsız etme beni seç işte birini."

Oflayarak 'Xxx' adlı playlist'e tıklayarak döngü açtım. Telefonu çekmecenin üzerine bıraktıktan sonra bana söylediği gri dolaba doğru ilerledim. Kırmızı ginseng...üstünde yazıyordur umarım. Değişik bir seçimdi..hani yasemin,gül falan seçmesi gerekmez miydi? Siktir...bu şarkı ne?

Elimi dolaba atacakken duyduğum müzik sesiyle gözlerim kocaman açık ona döndüm. Umurunda gözükmüyordu...fazla müstehcen! Tamam...sakin ol Leo. Gerilecek bir şey yok...sadece müzik! İçinde inleme sesleri olan bir müzik olması bir şeyi değiştirmemeli!

Parmak uçlarımda kalkıp dolabın içine bakındım. Dolap ağzına kadar yağ doluydu! Daha önce adını bile duymadığım yağlar raflardan taşıyordu resmen...

Yağlar düşmesin diye resmen hayat mücadelesi vermiştim. Sonunda bulduğum kırmızı ginseng yağını elimde tutarak rahatlamış bir nefes aldım. Hiç bir şeyi kırmadım...her şey yerinde! Dolabı hızlıca kapatarak elimdeki yağın kapağını açtım...

                               ********
2 saat? Belki daha fazladır. Parmaklarımı hareket ettirecek halim kalmamıştı ama umursamadan altını da çıkarmış bacaklarına masaj yaptırıyordu. Kasığına bile masaj yaptırıyor! Sanki madende çalışıyor. Üç defa uyuyakalmıştı ama ne zaman dursam resmen vahiy iniyordu adama! Onun da gözlerini açacak hali kalmamıştı ama beni sinirden delirtmeye falan çalışıyordu sanırım. Üzerine düşüp uyumak istiyordum. Yağ içinde resmen boğulacak.

Ellerim halsizlik nedeniyle yavaşlamaya başlayınca tepki vermediğini fark ettim. Uyumuş muydu yine? Yavaşça ellerimi çektiğimde tepki vermemesi ile sevinçten delirebilirdim. Sonunda uyudu!

"Rüyanda görürsün çocuk."

Ahh! Yine mi? Sikeyim.

"Sadece masajdan bıktım. Yeter bu kadar. Hmm...sırtıma bacakların açık oturup sarılarak uyuyabilirsin."

Ellerim yağ içinde kalmış,elimde zar zor tuttuğum şişeyi çekmecenin üzerine bırakarak kucağına tırmandım. Kollarımı göğsüne sarmaya çalışarak iyice yapıştım. Vücudu her zaman sıcaktı. Vücudu,elleri...dudakları. Ben her zaman buz gibi gezerken onun resmen vücudu yanıyordu. Genişçe esneyerek başımı omzuna yaslayarak gözlerimi kapatmıştım. Vücudundaki sıcaklık daha çok uykumu getiriyordu. Elektrikli battaniye falan bile bu kadar ısıtmaz yani. Gözlerim karanlığa kayarken resmen vücudumu vücuduna sokmaya çalışıyor gibi yapışmıştım....

Obedience and painHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin