8.Bölüm

1K 61 12
                                    

Yazar'dan;

"Hoşgeldiniz Feryat abim. Hoşgeldin Ali."

"Hoşbulduk Erdem. Ali'nin valizini bagajdan indir."

"Tabii abi geçin siz, ben getiririm."
Kocaman bahçeye açılan kapıdan birlikte girdiler. Birkaç adım attıklarında durdu Ali.

"Neden durdun? Hadi geçelim içeri, bekliyor annemler. Abim de evde.. hatta sen geleceksin diye işe biraz geç gidecek bugün." Alaylı bir tavır ile dudakları kıvrıldı, Feryat'ın dediklerine karşı.

"Aile saadeti diyorsun?"

"Seni tanımak için sabırsızlanıyorlar diyorum."

"İyi vallaha. Yaptığın şerefsizlikleri onaylıyorlar yani?" Diyerek önden yürüdüğünde içinde ki tüm hevesi kırıldı o an Feryat'ın.

Ancak yine de üzerinde durmamaya karar vererek Ali'nin peşinden gitmeyi seçti. Sonuçta biliyordu, aldığı kararın kolay sonuçlar doğurmayacağını.

"Hoşgeldiniz."

"Hoşbulduk Fadime abla, nerede bizimkiler?"

"Salondalar Feryat bey oğlum."
Beraber yürümek için Ali'nin beline hafifçe dokunduğunda, aralarında ki mesafeyi daha da açtı Ali, bu temastan kaçınmak için. Ardından beraber salona doğru ilerlediler. Özen ile hazırlanmış masanın etrafında üç kadın, iki erkek ve sekiz yaşlarında bir kız çocuğu durmuş bekliyordu.

Yanlarına vardığında ev halkını Ali'ye tanıtması gerektiğini anlayıp lafa başladı Feryat.

"Bildiğiniz üzere Ali bundan sonra bu  evde, bizimle beraber yaşayacak. Resmi olarak evlenmemiz mümkün olmasa bile o benim eşim sayılır artık. Eh malum, şartlar düğün gibi bir kutlama yapabilmemize de pek müsait değil. O yüzden en azından, tüm ailemizin bir arada olduğu bir yemek ile bu güzel haberi kutlayalım istedim."

"............."

"Annem Emine, abim Fuat, eşi Türkan yenge, yeğenim Hiranur, kardeşlerim Kumru ve Toprak."

"Memnun olduk. İnşallah rahat ettirebiliriz seni bu evde oğlum." Dedi, Emine hanım.

"E hadi o zaman sofraya."
Feryat'ın abisi Fuat'ın sözlerinden sonra herkes sofraya oturdu. Hala ayakta durmaya devam eden Feryat ve Ali hariç. 

"Oturmayacak mıyız?"

"Seni bilmem ama ben oturmayacağım."

"Neden oğlum bir sorun mu var?"

"Sizce yok mu Emine hanım? Nasıl bu kadar rahatça ve midesizce oturup sizin ile aynı masada yemek yememi bekliyorsunuz? Ya ben bu eve koca bir tehdit ile geldim be! Utanmadan karşıma geçmiş birde tanışıyor musunuz benimle? Ben sizi tanımak istiyor muyum acaba? İstiyor muyum sizi hayatımda?"

"Senin sinirlerin bozulmuş belli ki. En iyisi Fadime sana odayı göstersin, bir yerleş."

"İyi olur. Zira yüzünüzü bile görmek istemiyorum. Ayrıca ne bu akşam, ne bundan böyle bu sofraya oturmayacak, hiçbir zaman bu aileden biri olmayacağım. Şimdi size afiyet olsun demeyi çok isterdim ama bence haketmiyorsunuz! O yüzden zehir zıkkım olsun inşallah."

Söylediklerinin ardından yüzünü yanlarında bekleyen çalışana döndü. O sırada kimseden de tek bir kelime laf çıkmadı.

"Odam neresi?"

"Ben göstereyim size."
Odaya ulaştığında yatağın kenarında duran valizini yatağın üzerine çıkartıp açtı. Bulunduğu geniş odada dolap arasa da bulamadı..

Yaban Çiçeği - GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin