Yazar'dan;
Aras biraz ileride elinde valizi ile öylece durmaya devam ederken Utku'nun omuzlarını kavradı Berk..
"Galerinin açılışı başlamak üzere..Geç kalma olur mu? Söz veriyorum yarın ilk iş söylediklerini konuşmak olacak. Ama şuan gitmen gerekiyor."
Berk'in söylediklerine kafa onayı verdikten sonra oradan uzaklaştı Utku. Berk ise uzunca arkasından bakıp iyice uzaklaştığına emin olduktan sonra öfke ile hala arkasında duran adamın üzerine yürüyüp hiç gözünü kırpmadan suratına bir tane yumuruk indirdi.
"Lan sikik herif! Yemin mi ettin sen, hayatımın önemli her anında hortlak gibi ortaya çıkmaya? Önce şirkette şimdi burada ha? Ne istiyorsun ne diye geldin defolup gitmemiş miydin sen?"
"Senin iç-"
"Sakın! Sence aptal mıyım ben kanar mıyım be sana tekrar? Sen öyle hayatıma keyfine göre girip keyfine göre çıkacaksın, sonra da senin için deyip geri döneceksin ve bende kabul edeceğim öyle mi? Sen beni orospu falan mı belledin lan!?" Dedi, boş sokakta öfke ile bağırarak.
"Ya sen söz vermiştin ya bana..Söz vermiştin bir daha gitmeyeceğim, bir daha kaybolmayacağım diye şerefsiz herif! Ama hepsi palavraydı demi? Amacın o iğrenç sikinin keyfine keyif katıp, gününü gün etmekti sadece. O yüzden şimdi nereden geldiysen siktir git oraya!"
Daha fazla konuşmaya tahammül edemeyip ağlayarak terketti ofisin önünü. Aras ise sinirli halinin biraz olsun yatışması için birşey söylememeyi ve arkasından gitmemeyi seçip açılışa katılmak için galerinin yolunu tuttu.
Berk ise gece geç saatlere kadar sokaklarda öylece dolaşıp düşündü.
Bir yanda Utku'nun söyledikleri, diğer yanda Arasın tekrar dönüşü..Utku'da merak ettiği, ilgisini çeken birşeyler var mıydı? Kesinlikle vardı. Fakat bunun adına öyle kolayca aşk diyemeyeceği için ona öylece evet diyemezdi. Evet, belki Aras dönmemiş olsa söylediği gibi kendisini seven birine şans verebilirdi fakat Aras ile yarım kalmış o hikayenin yarası tekrar kanamaya başlamışken, üzerine yanlış bir karar vermek istemiyordu.
Özellikle sırf Aras'a inat olsun diye Utku'nun canını yakacak bir karar vermeyi hiç istemiyordu!
Bu yüzden daha sağlıklı bir karar verebilmek için evin yolunu tuttu. Uyuyabildiği kadar uyuyup sabahın erken saatinde çıktı evden..
Çıkmadan önce mesaj attı Utku'ya. Onu ofiste bekleyeceğini ve konuşmak istediğini söyleyip ofise geçti. Aradan kısa bir süre geçtikten sonra kapı açıldı, Utku içeri doğru adımladı.
"Günaydın." Dedi Berk, mahçup bir tebessüm ile. Çocuk dün akşam tüm cesareti ile aşkını ilan etmişti fakat üzerine konuşma fırsati bile bulamamışlardı.
"Günaydın. Daha hava tam olarak aydınlanmadan beni buraya çağırdığına göre pek iyi bir konuşma olmayacak sanırım."
"Otursana." Oturduğu kanepedeki boşluğu işaret etti. Utku ise yanına doğru yürüyüp oturdu o boşluğa..bedenlerini birbirlerine dönerken bu sefer karşı karşıya oturdular.
"Dün seni öylece gönderdiğim için çok özür dilerim."
"Önemli değil ki. Özür dilemeyi gerektirecek birşey yoktu ben anladım zaten. Bahsettiğin kişiydi değil mi o adam? Hani şu seni terkeden.."
"Evet öyle."
"Galerinin açılışına da geldi sonrasında."
".............."
"Ona geri dönecek misin?"
"Hayır- hayır dönmeyeceğim tabii ki."
"Ama döndüğüne üzülmüş gibi de değilsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaban Çiçeği - Gay
General Fiction[TAMAMLANDI] Feryat, Trabzon'da ailesi ile yaşayan otuz bir yaşındaki genç bir adamdı. Sekiz senedir kalbi tek bir isim ile, Ali ile çarpmaktaydı. Öyle ki Feryat'ın bu sevgisine sadece ailesi değil, tüm çevresi, tanıdık tanımadık herkes şahit olmuş...