Yazar'dan;
Yatağından büyük bir mutluluk ile kalktı Ali. Sancılı geçen ayların ardından ilk kez omuzlarından tonlarca yük kalkmış gibi mutlu hissediyordu kendini.
Feryat ile bundan sonra ne olur, neler yaşarlar bilmiyordu fakat Feryat'ın geri dönüşü, onu eskisi kadar iyi durumda görmesi bile çok rahatlatmıştı Ali'yi.
Dudaklarında mırıldandığı şarkı ile banyonun yolunu tuttu. İşe çıkmak için hazırlanırken önce duşunu aldı, ardından kahvaltısını yapıp çıktı evden ve oturduğu apartmanın önünde durup, Erdem'in gelmesini bekledi.
Birkaç dakika sonra Erdem geldiğinde ön koltuğa oturdu sevinçli bir halde.
"Günaydın Erdo nasılsın?"
"İyi sen?"
"Vallaha bugün bir farklı uyandım daha enerjiğim. Önce ofise bırakacaksın beni ardından dosyayı alıp adliyeye geçeceğiz."
Söylediklerine kafa onayı verip arabayı hareketlendirdi Erdem. Ofise giden yola değil, farklı bir yola saptığında kaşları çatıldı Ali'nin.
"Niye bu yola girdik?" Sorduğu soruya karşı hiçbir cevap gelmedi yanında bulunan adamdan. Hatta cevap vermediği yetmiyormuş gibi birde kapıları kilitledi.
"Neden kitledin kapıları ne oluyor Erdem?"
"............."
"Niye susuyorsun oğlum beni mi kaçırıyorsun anlamadım?!"
"............"
"Lan bir cevap versene nereye götürüyorsun beni?" Ali'nin tüm ısrarlarına rağmen ağzını açıp tek bir kelime etmedi Erdem.
Neler olduğunu anlamaya çalışırken oldukça endişelendi Ali. Fakat Erdem'in kendisine zarar vermeyecek kadar güvenilir biri olduğunu bildiğinden polisi aramak gibi bir hamlede bulunmadı.
Zaten müvekkilleri ile ilgili bir meseleyse ve Erdem'i de bu işe dahil etmişlerse polise haber veremeyeceğinin de farkındaydı.
"Aklımı kaçıracağım bir cevap ver artık be adam! Nereye götürüyorsun beni? Orman köşelerinde öldürüp kurda kuşa mı yem edeceksin?" Dedi, arabanın ormana giden yola saptığını görünce.
"Şuan ne oluyorsa varacağımız yere vardıktan sonra seni geberteceğim biliyorsun değil mi? İnşallah beni bu kadar endişelendirmene değecek birşey yaşanıyordur yoksa bittin sen!"
Ormana girdiklerinde biraz daha ilerlediler. Uzaktan görünen karavan ve arkası dönük bir adam çekti Ali'nin dikkatini. Aradaki mesafe kısaldıkça o adamın Feryat olduğunu anladı.
Araba durdu, Ali Erdem'in yüzüne baktı şuan olanların gerçekliğini sorgular gibi.
"Gerçekten mi Erdem?"
"Özür dilerim Ali. Affet beni.."
Kilidi açtı, arabadan indi Ali. Erdem ise Ali'yi bıraktıktan sonra geri dönüp gözden kayboldu.
"Ne demek oluyor bu? Şehir eşkıyalığına mı başladın şimdide? Gerçi beni zorla evinize kapatmış bir adamdan en fazla ne beklenebilirdi ki?" Dedi sırtı kendisine dönük adama.
"Sana diyorum sana. Cevap versene!" Arkasına döndü Feryat. Göz göze geldiklerinde sakin bir ses tonu ile konuştu.
"Hoşgeldin kıvırcık."
"Kıvırcık falan değilim ben."
"Doğru. Tarzını yenilemişsin ama fikrimi sorarsan hiç yakışmamış."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaban Çiçeği - Gay
Fiksi Umum[TAMAMLANDI] Feryat, Trabzon'da ailesi ile yaşayan otuz bir yaşındaki genç bir adamdı. Sekiz senedir kalbi tek bir isim ile, Ali ile çarpmaktaydı. Öyle ki Feryat'ın bu sevgisine sadece ailesi değil, tüm çevresi, tanıdık tanımadık herkes şahit olmuş...