Yazar'dan;
Flashback.
"Dün akşam Feryat ile konuştum. Başını dizime yatırıp çocuk gibi gözyaşları döktü kardeşin."
"Acaba diyorum Feryat'ı yurtdışına falan mı göndersek bir süre? Hem halam da orada biliyorsun. Bir süre oralarda kalır..Bakarsın biri falan da çıkar karşısına."
"Oğlum konuşmadım mı demedim mi sanıyorsun? Unut artık şu çocuğu, yoluna bak, istediğin bir erkekle beraber olmaksa ben artık tek kelime etmiyorum dedim ama dinlemiyor. Ali de Ali diyor başka birşey demiyor. Bazen bakıyorum tam normale dönüyor diyorum..Sonra o çocuk ne yapıyor, ne söylüyorsa yemeden içmeden kesiliyor Feryat."
"Ne yapacağız peki?"
"Bilmiyorum. Ama öyle birşey olmalı ki bu çocuk Feryat'a mecbur kalsın."
"Nasıl yani? Zorla mı getireceğiz onu Feryat'ın yanına?"
"Bunu alenen yapmayacağız tabii ki. Her şey doğal gelişmiş gibi olmalı. Her insanın vardır bir sırrı, sakladığı birşeyler. Bu çocuğun da vardır illa ki. Kendisinin olmasa bile anne ve babasının."
"Varsa bile bunu biz bilemeyiz. Ali'yi en iyi Feryat tanır, bilir. Ayrıca Feryat'a birşey hissetmedikten sonra yanında olsa ne olur bu çok saçma."
"Saçma veya değil. Kardeşin o çocuk yanında olmadığı sürece böyle gel gitli olmaya devam edecek. Ve ben anne olarak evlatlarımın mutluluğunu, huzurunu düşünmek zorundayım. Ayrıca biz bilmiyor olabiliriz ama Ali'yi Feryat dışında tanıyan birisi daha var; Erdem! Feryat nereye giderse, ne yaparsa Erdem'in haberi olur mutlaka. Eminim bizim bilmediğimiz ama ikisinin bildiği çok şey vardır."
"Benden de Erdem'i konuşturmamı istiyorsun sanırım?"
"Aynen öyle."
***
"Ben de Feryat'ı gerçekten abin olarak görüp sevdiğini zannediyordum."
"Öyle zaten. O benim hayatımı kurtardı, beni o adamların eline bırakmış olsa şuan ne durumda olurdum bilmiyordum."
"O zaman anlat Erdem! Feryat çok kötü çok üzgün ve üstelik gün geçtikçe daha çok yanıyor canı. Ali'nin tek bir açığı kardeşimin hayatını sonsuza kadar değiştirebilir. Hem senin yapacağın birşey yok! Sadece bana, işime yarayabilecek bir bilgi vereceksin. Bunun dışında hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam edeceksin."
"Ama Feryat abim-"
"Bilmeyecek. Söz veriyorum bilmeyecek! Ona ihanet etmiyorsun. Sadece mutlu olması için yardım ediyorsun."
"Ali'nin tek bir sırrı var Fuat abi. O da Ateş! Ali de eşcinsel..Feryat abime karşı birşey hissediyor olmamasının nedeni erkeklere ilgi duymayışı değil, Ateş'i sevmesi."
"Bu- bu gerçek mi?" Dedi, sevinçten gözlerinin içi parlayarak.
"Gerçek Fuat abi! Feryat abim ve ben ilk günden beri biliyoruz bunu. Ama Feryat abim, bunu ona karşı kullanmadı hiç. Sırf kendisini sevsin diye Ateş'i aradan çıkarmaya çalışmadı."
"Kim bu Ateş? Tanıyor muyuz buralarda mı yaşar?"
"Bizim buralarda yaşıyor. Evleri eski parkın orada. Hani Hiranur, o parkta bir arkadaş buldu diye sürekli gitmek istiyor ya."
"Bir dakika. Babası emekli başkomiser olan Ateş mi? İhsan amcanın oğlu."
"Evet abi o."
***
"Sen Ateş'ten önce karakolda çalışan Yaşar komiserin oğlusun değil mi?"
"Evet. Siz de rahmetli Tahsin beyin büyük oğlusunuz sanırım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaban Çiçeği - Gay
General Fiction[TAMAMLANDI] Feryat, Trabzon'da ailesi ile yaşayan otuz bir yaşındaki genç bir adamdı. Sekiz senedir kalbi tek bir isim ile, Ali ile çarpmaktaydı. Öyle ki Feryat'ın bu sevgisine sadece ailesi değil, tüm çevresi, tanıdık tanımadık herkes şahit olmuş...