56.Bölüm

424 34 17
                                    

Yazar'dan;

Arabadan inip Bolat villasının kapısına doğru yürüdü Ateş. Zile basıp bekledi ve biraz sonra kapı açıldı.

"Hoşgeldin Ateş oğlum."

"Hoşbulduk Fadime abla. Ben ann- şey yani Nezaket hanım için gelmiştim ama."

"Nezaket hanım odasındaydı. Kapıda bekleme geç içeri ben haber vereyim hemen."

"Tamamdır." Kapıyı kapatıp girişte beklemeyi seçti. Fadime abla, Nezaket hanıma haber vermek için yanından ayrılırken Amir geldi.

"Abi hoşgeldin." Dedi, Ateş'e sarılarak. Sarılmaları bir karşılık bulmazken bir süre sonra ayrıldı. Ateş ise hâlâ ters ters bakıyordu yüzüne.

"Nerden abin oluyorum lan ben senin?"

"Aa olur mu öyle şey? Nezaket anne benim annem. Is my mother anladın? Sen de bu durumda best of brother oluyorsun."

"Bak seninle bir anlaşma yapalım mı?"

"Nedir?" Dedi Ateş'e biraz yakınlaşarak.

"Ben babamı sana vereyim my bad father. Sen de Is good mother'ımı bir sal olur mu? Vallaha bak hem iyi de anlaşırsınız babamla. Ben onun pek istediği gibi bir evlat olmadım içten içe gıcık bana o yüzden." Duyduğu şeye karşı kafasını hızla salladı.

"Olmaz diyorsun."

"Dolandırılmayacak kadar türkçem var diyorum."

"Hadi be sana da kakalamadıysak işimiz zor. Buluşmaya gidiyoruz şimdi kim bilir neler söyleyecek."

"Lan! Nezaket anneye evlilik teklifi ediyor olmasın?"

"Saçmalama be ne evlilik teklifi. Ayrıca sen biçim konuşuyorsun benimle? Kaç yaşındaydın sen hem?"

"Yirmi yedi ne oldu ki?"

"Ben de otuz bir. Benimle öyle lanlı lunlu konuşamazsın tamam mı? Abi diyeceksin bundan böyle! Kardeşsen kardeşliğini bil, yoksa ben seni beş kardeşle tanıştırmasını bilirim."

"Beş kardeş mi? Diyerek saymaya başladı parmakları ile."

"Feryat, Fuat, Toprak, Gamze, Kumru. E ben tanışıyorum hepsiyle?" Garip bir şekilde Ateş'in yüzüne bakıp beş kardeş derken ne kastettiğini çözmeye çalışırken, Ateş de kahkaha atmamak için zor tuttu kendini.

Tam o sırada Nezaket indi yanlarına.

"Ben hazırım oğlum çıkabiliriz."

"Tamamdır çıkalım."

"Bir dakika! Ben anlamadım beş kardeşi."

"Yok bir şey yok ben sana daha sonra anlatırım." Gülerek omuzuna hafifçe vurup Nezaket ile beraber konaktan ayrılıp arabaya geçtiler. İsviçre'den döndüğünden ve karşılaştıkları günden beri ilk kez Ateş'i bu kadar neşeli görüyordu annesi.

"Beş kardeş meselesi nedir?"

"Bana abi de, yoksa seni beş kardeşle tanıştırırım dedim. O da Feryat'ları saymaya başladı. Beş kardeş derken onlardan bahsettiğimi sanıyor salak çocuk." Hala kafasını sağa sola sallayıp gülmeye devam ederken Nezaket'de gülümsedi.

Yaban Çiçeği - GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin