Yazar'dan;
8 yıl önce.
Sabahın erken saatlerinden Ali'nin evinin önünde beklemeye başlamıştı Feryat. Okul saati geldiğinde evden çıktı Ali. Feryat'ın arabasını farketmeden yanından geçip giderken kornaya bastı Feryat. Kafasını eğip arabanın dışından içeriye baktı. Ardından kapıyı açtı.
"Günaydın!" Dedi Feryat, yaramaz bir çocuk gülüşü ile.
"Günaydın. Da- senin ne işin var burada?"
"Otursana hava soğuk bekleme."
Ön koltuğa oturup kapıyı kapattı."Dün seni eve bırakınca düşündüm de yarın tekrar okula götürürüm dedim ve arabayı şöyle kenara çekip burada uyudum geceyi."
"Ne?" Ali yüzüne garip bir şekilde bakarken kahkaha atmaya başladı karşısında ki beden.
"Ya şaka yapıyorum kıvırcık inanıyorsun hemen." Elini saçlarına atarak karıştırdı söylediklerinin ardından.
"Buralarda bir işim vardı. Birini görmem gerekti de evde yokmuş, ben de onu beklerken baktım sen geliyorsun."
"Kim ki? Bizim buralardansa tanırım."
"Boşver iş güç olayları işte. Okula gidiyorsun sanırım bırakayım istersen."
"Yok ben kendim-"
"Yapma! Her seferinde geri çeviriyorsun kırılıyorum bak."
"İyi de senin de işin gücün var. Benim özel şoförüm değilsin ki okuldan al, okula bırak."
"İstersen olurum."
"Ben şaka yapmıyorum yalnız."
"Ya ne var bıraksam okula? Sen şu aramızda ki farktan dolayı istemiyorsun arkadaş olmamızı biliyorum ama ben o konuda ki fikrimi söylemiştim sana ve çok ciddiydim. Ki bence o fark bile sayılmaz da- işte sen öyle düşünüyorsun diye söyledim. Hani benim maddi durumum daha iyi, baban bizim gemide çalışıyor falan..Bunlar bizim arkadaş olmamıza engel olamaz ki. Ben seninle gerçekten vakit geçirmekten keyif alıyorum. Konuşmak bile çok iyi hissettiriyor."
"............."
"Ama yine de seni birşeye zorlamak istemem tabii. Ben istiyorum diye sen de isteyeceksin anlamına gelmiyor. Okula bırakmamı istemiyorsan inebilirsin ben sadece-"
"Ben de istiyorum. Vakit geçirmek bana da iyi geliyor, muhabbetin sarıyor gerçekten. Ama sen benim gibi değilsin işte. Başında olman gereken bir iş var ki bu işi baban; sen kendini toparla diye vermiş. Yani sürekli yan yana olursak sana sıkıntı çıkabilir yoksa istemediğimden değil yanlış anlama."
"Sen beni geri çevirmediğin sürece ben de işlerimi aksatmam söz."
"Bak söz verdin."
"Söz dört elle sarılacağım işlere. Yeter ki bu konuları dert etmeden beraber zaman geçirmenin keyfine bakalım."
"Bak acımam ama şimdiden söyleyeyim. Şımarırsam her yere senin arabayla giderim."
"Şımar diye yapıyorumdur belki?"
Yanağından bir makas alırken gözlerini büyüterek baktı Ali.
"Ne yapıyorsun ya çocuk gibi?"
"Sus! Çocuksun zaten..ayrıca sen bana yalan söylemediğine eminsin demi? Çünkü hiç on sekiz gibi durmuyorsun. Bilmesem en fazla on altı falan derim.""Abart abart." Dedi, kahkaha atarak. Gülerken kısılan gözleri Feryat'ın aklını tekrar tekrar başından alırken gülüşünü hayranlıkla izledi. Ali de onun bu halini yakaladığında yüzünde ki tebessüm silindi ve birbirlerine birkaç saniye sessizce bakmaya devam ettiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaban Çiçeği - Gay
General Fiction[TAMAMLANDI] Feryat, Trabzon'da ailesi ile yaşayan otuz bir yaşındaki genç bir adamdı. Sekiz senedir kalbi tek bir isim ile, Ali ile çarpmaktaydı. Öyle ki Feryat'ın bu sevgisine sadece ailesi değil, tüm çevresi, tanıdık tanımadık herkes şahit olmuş...