Hoşça kal Erdo🤧💔
Yazar'dan;
"Neden döndün ne istiyorsun!?"
"Sesini yükseltmezsen sevinirim çocuk etkileniyor."
"Ne saçmalıyorsun ya sen? Bak çek o silahı ensemden yemin ediyorum şimdi el frenini çekerim dokuz takla atarız şu yolun ortasında."
"Cesaret güncellenmesi gelmiş sana bakıyorum. Hadi yapsana! Mesela şu karşıdan gelen kamyonla son sürat çarpışabiliriz beceriksizliğin yüzünden yaşamadığın bir şey değil nede olsa." Diyerek arkadan uzanıp direksiyonu sağa sola çevirmeye başladığında Toprak'ta engel olmaya çalıştı.
Ve Toprak direksiyonu elinden kurtardığında sola çekip durdurdu arabayı. Kumru ise kahkaha atmaya başladı o an.
"Ruh hastası!"
"Ne oldu? Hani el frenini çekiyordun? Ben senin ciğerini biliyorum, ciğerini! Sende bizi öldürecek yürek ne arar?"
"Senin babamın canına kıydığın gibi bir yürek mi? Yoksa yıllarca bunun suçunu benim üzerime yıkmaya çalışıp, canımı yaktığın gibi bir cesaret mi?"
"Senin canın hesaplaşma çekiyor belli ama şimdi değil! Hadi çalıştır şu lanet arabayı da ben sana nerede durman gerektiğini söyleyeceğim."
"Bak aklını başına topla, al bebeğini de in git şu arabadan!"
"Sen de geri döndüğün gibi polise git öyle mi? Sence benim alnımda enayi mi yazıyor? Şakam yok Toprak! Yemin ediyorum hiç acımam çekerim tetiği o yüzden çalıştır artık şu arabayı!"
Toprak, arabayı tekrar çalıştırdığında Trabzon dışına çıkıncayadek hiç ara vermeden ilerlediler. Trabzon'dan çıktıklarındaysa Kumru'nun talimatı üzerine durdular ve yolun buradan sonrasına başka bir araç ile devam edip, geldikleri kullanıma kapalı bir fabrikanın önünde durdular.
"Bensiz inmeye çalışma. Bir gözüm üzerinde ve kıpırdadığın an basarım tetiğe."
"Bana laf yetiştireceğine çocukla ilgilen! Ağlayıp duruyor deminden."
"Gel bakalım annecim." Bebeğini pusetden çıkartıp kucağına aldı. Yanında getirdiği sütle karnını doyurduktan sonra pusete geri yatırıp bir süre sallamaya başladı ve uyuduğuna emin olduktan sonra Toprak'a arabadan inmesine dair bakışlar attı.
Beraber fabrikadan içeri geçtiler.
"Otur şuraya!"
"Hazırlığını yapmışsın bakıyorum önceden."
"Sana otur dedim!"
Fazla itiraz etmeden boş fabrikanın ortasında bulunan sandalyeye oturup beklemeye başladı. Kumru ise arkasına dönüp aldığı koli bandıyla önce ellerini, sonra ayaklarını ve daha sonra bedenini sandalyeye bantladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaban Çiçeği - Gay
General Fiction[TAMAMLANDI] Feryat, Trabzon'da ailesi ile yaşayan otuz bir yaşındaki genç bir adamdı. Sekiz senedir kalbi tek bir isim ile, Ali ile çarpmaktaydı. Öyle ki Feryat'ın bu sevgisine sadece ailesi değil, tüm çevresi, tanıdık tanımadık herkes şahit olmuş...