Yazar'dan;
1 hafta sonra.
"Ali! Ali- Ali hadi oğlum kalk bak öğlen olacak artık."
"Anne beş dakika dah-"
"Aa yeter ama artık! Kaçıncı beş dakika bu sabahtan beri? Kalk diyorsam kalacaksın vallahi şu suyu kafandan aşağı döküveririm. Telefonun da susmadı zaten habire çalıp çalıp duruyor."
"Tamam anne kalkacağım hadi çık sen."
"Çık o yataktan öyle gideceğim." Dediğinde üzerinde ki yorganı bir kenara atarak oflayıp, yatakta oturur pozisyona geldi.
"Bu saatden sonra yatacak değilim anne. Çıkta üzerimi değiştireyim."
"Vallaha kovayla gelirim bu kez."
"Neden inanmıyorsun yatmayacağım diyorum."
"Bir haftadır hiç kendin gibi davranmıyorsunda ondan. Ne gecen belli ne gündüzün."
"Ben ben değilim çünkü artık. Karşında Ali görünümlü bir Feryat var, sen de bu fikire ne kadar çabuk alışırsan o kadar iyi olur."
"Hayır efendim alışmıyorum. Tamam yaşadınız bir fırtına ama ne bu hayattan küsmüş haller? Ben Emine denen o kadın değilim tamam mı? Ya biran önce toparlanırsın ya ben seni anne terliği ile toparlamasını gayet iyi bilirim. Ne yapalım kısmet değilmiş, olacağı yokmuş."
"Olacağı yokmuş ne demek ya? Her şey bitmiş gibi."
"Bitmedi mi zaten oğlum? Adam eşyalarını topla git dedi, evine geri döndün."
"Kızgınlıkla söyledi onları. Ayrıca daha bir hafta oldu..illa ki sakinleyecektir Feryat ve biz oturup tekrar konuşacağız. Ayrıca lütfen beni yalnız bırakır mısın artık?"
"İyi bırakayım. Huyun da değişti senin hepimizi azarlar oldun."
Annesi odadan çıktıktan sonra yatağının kenarında bulunan çekmecenin üzerindeki telefonu eline aldı. Ateş'ten gelen sayısız aramalara daha fazla kayıtsız kalmayarak geri aradı..
İkinci çalışta açıldı telefon.
"İyi hala hayattasın."
"Hasar tespiti için mi aradın? Eğer öyleyse son derece mutsuz, bitik ve berbat durumdayım kına yakabilirsin."
"İnsanca normal bir şekilde buluşup konuşmak için aradım. Sence de konuşmamızın zamanı gelmedi mi?"
"Ne konuşacağız? Bak yine suçlayacaksan eğer-"
"Son olacak bu merak etme. Bak ne kadar bitti desek bile benim içim rahat etmiyor tamam mı? En azından her şeyi en başından bir konuşalım, adam akıllı bitirip yolumuza bakalım. Helalleşelim yani.."
"Neredesin sen?"
"Hani İstanbul'dan döndüğüm gün gittiğimiz bir mağaza vardı ya."
"Evet biliyorum orayı."
"Civarlarda bir işim var. Sonrasında bir saat kadar boşum. Mağazanın karşısında ki cafede bekliyor olacağım."
"Tamam hazırlanıp çıkarım birazdan." Telefonu kapatıp Erdem'i aradı. Kendisine sunmuş olduğu iş teklifini kabul ettiğini öğrendiğinde evden çıkmak için hazırlanmaya başladı.
Feryat, Fuat'ın Ali ve Ateş meselesini Erdem'den öğrendiğini anladığında Erdem'in işine son vermiş ve onunla olan tüm bağlarını koparmıştı.
Bu sürede aileden sadece Nezaket, Toprak ve Kumru ile iletişime geçmiş, Emine ve Fuat'ı ise kesinlikle görmek istemiyordu. Tabii görmek istemedikleri listesine Ali de dahildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaban Çiçeği - Gay
General Fiction[TAMAMLANDI] Feryat, Trabzon'da ailesi ile yaşayan otuz bir yaşındaki genç bir adamdı. Sekiz senedir kalbi tek bir isim ile, Ali ile çarpmaktaydı. Öyle ki Feryat'ın bu sevgisine sadece ailesi değil, tüm çevresi, tanıdık tanımadık herkes şahit olmuş...