SESSİZ YANKI 18+

yeni ortaklıklar

çağıl:
Bugün bizim için yeni bir başlangıç güzelim
Buna hazır mısın

vanya:
Neye?
Neler geçiyor aklından

çağıl:
Sana küçük bir sürprizim olacak :)

Son attığı mesaj buydu. Neden bahsediyordu anlamıyordum. Yapacağı sürpriz bizim aramızdaki mesafelerle ilgili olmalıydı ama annem ondan bu denli nefret ediyorken bunu nasıl başaracaktı gerçekten merak ediyordum.

Toplantı odasının önünde büyükannemi beklerken elimdeki karton bardaktaki kahveden küçük bir yudum içtim. Rujum hemen bardağa bulaşmıştı. Kahvenin tadı beni kısa bir anlığına da olsa kendime getirmişti. Sonrasında elimdeki dosyaları Nazlı'ya tutması için vermiştim. Büyükannem geç gelecekti anlaşılan.

Koridorun karşısından duyulan topuklu ayakkabı sesini işittiğimde yerimde dikleştim. Saçlarımı geriye iterek yaklaşan anneme baktım. Beni başta aşağıya süzmüştü. "Günaydın." dedi soğuk bir sesle. Dün gece davetten döndükten sonra Berk'e öyle ters çıkıştığım için biraz surat asmıştı. Onun aileye uygun olduğunu düşünüyordu. Uygunluktan kastımız neydi acaba?

"Günaydın."

"Büyükannenle konuştun mu hiç? Bu toplantı da nereden çıkmış durup dururken?"

Omuz silktim. "Bunu ara sıra yapıyor, biliyorsun."

"Biliyorum ama ilk defa bu kadar ani."

Sebebini bilmiyordum ve açıkcası çok da sorgulamamıştım. Büyük Seren Serenli bazen bizi denetimden geçirmek istermiş gibi şirketle ilgili raporlarımızı bizzat birinci ağızdan dinlemek istiyordu. Bu yüzden öncesinde birçok toplantı yapmıştık.

Bir süre daha toplantı odasının girişinde bekledim. Annem içeri girmişti ama ben dakikalarca aynı masada oturmaktan pek de hoşlanmadığım için büyükannemin gelmesini bekliyordum.

Asansörden gelen sesi duyduğumda bakışlarım hızla o tarafa döndü. Her zamanki gibi asil ve alımlı görüntüsüyle ortaya çıkan Seren Serenli'ye hayranlıkla bakarken gülümsüyordum.

"Güzelim..." dedi yanıma geldiğinde. Sarıldık. "Nasılsın?"

"İyiyim, ya sen?"

"Çok iyiyim tatlım. Hadi gel, geçelim içeri."

Birlikte toplantı odasına girdiğimizde annem bu toplantının sebebini duymak için hemen yerinde toparlanmıştı. Sanırım sakındığı birkaç konu vardı, mesela Rüzgar meselesi gibi. Bunun hakkında henüz hiç açık açık konuşmamıştık. Büyükannem sadece Rüzgarın bir daha şirkete dahi girmesini istemediğini söylemişti ve konu böylece kapanmıştı.

"Anne neden buradayız?"

Masanın başındaydık. Büyükannem başta, biz de iki yanında oturuyorduk. Ellerini masanın üzerine koyarak toplantı odasının aralık duran kapısına doğru baktı. "Bir misafirimizle görüşeceğiz."

Bakışlarım bakışlarını takip ederek toplantı kapısına döndüğünde Çağıl'la karşılaşmayı asla beklemezdim. Gözlerim irileşti. Karşımdaki bedenine inanamıyormuş gibi bakıyorken büyükannem onu içeri davet etmişti.

"Çağıl bey hoş geldiniz, lütfen buyurun oturun."

Annem de benden farksızdı. Şaşkındı ama onun şaşkınlığı biraz da nefretiyle bezenmişti. Çağıl'ın burada hangi vasıyla bulunduğunu öğrenmek için ilk hamlede bulunan da o olmuştu.

"Bu ne demek oluyor şimdi? Son olanlardan sonra yalnızca Rüzgar'la bağımızı kesmedik, Çağıl bey de buna dahildi."

Çağıl yanımdaki sandalyeyi annemin gözlerinin içine baka baka çekti ve oturdu. Sanki bundan büyük keyif alıyordu. Onu seyrederken aklıma dün gece söyledikleri gelmişti. "Bir yolunu bulmak üzereyim kelebek. Bizi bu özlemden kurtaracağım."
Annemi dahi sorun olmaktan çıkaracağını söylerken bunu mu kastediyordu yani?