26.Bölüm "Aslanın yuvasına girmek"

397 34 21
                                    

Saye bir haftadır bu yanmış evin bodrumunda kalıyordu. Düşünmekten neredeyse kafayı yiyecek duruma gelmiş ama sonunda güzel bir plan bulmuştu.

Bilgisayarını ve yazıcısını aşağıya bodruma indirmiş ve planı için ilk adımlarını başlatmıştı. Fazla bekleyecek sabrı yoktu çünkü ne olursa olsun uzun sürecek bir plandı bu. Onlar her şeyi unutmuş keyiflerine bakarken karşılarına çıkmalı onları hazırlıksız yakalamalıydı.

Günlerce araştırma yaptı. Hepsini tek tek araştırmaya başladı. Seçkin Holding'in kuruluşundan itibaren başladı araştırmasını yapmaya. Sungur'un dedesi daha Seçkin Bey dünyaya geldiği zaman bu ismi vermişti Holding'e. Sonra ise dede ölünce başa Seçkin Bey gelmişti. Dede her ne kadar çalışanlarıyla iyi anlaşıp onlara sahip çıkıyorsa Seçkin Bey tam tersi onlara kölesi gibi davranıyordu anladığı kadarıyla. Tabii Seçkin Bey sevdalıları da vardı. Her ne olursa olsun onu koruyan sevdalılar. Anne babasının da bu insanlardan birileri olduğunu biliyordu Saye. En başa Holding'in kurucusu Dede Özen'i yapıştırdı Saye. Sonra altına Seçkin Özen'i koydu. Bu ikisi arasında pek hoş olmayan bir ilişki vardı ama ne olduğunu sonra bulacaktı. Seçkin Özen'in yanına karısının resmini koydu. Daha Aleyna ve Sungur küçükken vefat eden karısını. Magazine göre ikisinin dillere destan bir aşkı vardı ama ölüm onları ayırmıştı.

Altına problem bir çocuk olan Sungur'un resmini koydu. Şu an da babasının ülkeden iş için ayrılmasıyla şirketinin başına geçici olarak geçen hayırlı evlattı Sungur. Ne çabukta unutuluyordu bazı şeyler. Gaye ile boy boy fotoğrafları vardı Sungur'un. Kaçamak yaparken çekilen fotoğraflarını aradı Saye ama ne yaparsa yapsın bulamadı. Ya gerçekten Gaye'ye çok aşıktı ya da çok profesyoneldi.

Evin cici mi cici kızı Aleyna'yı Sungur'un yanına yerleştirdi. Ah nasılda iyi kalpliydi. Bir sürü yararlı vakıflara üye, iyilik meleği kızımız. Bir süre yurtdışında dil eğitimi almış Türkiye'ye ise vakıflar için dönen hayırlı kızımız Nasıl görünmek istediğini insanlara çok güzel aktarmış ve profesyonel bir şekilde kameralara oynuyordu.

Ve diğerleri... Ceyda, Dilara ve onların etrafında bulunan herkes. Seçkin Holding'de olan yeni çalışanlar, eski çalışanlar, evlerinde çalışmış olanlar. Hepsini tek tek yazdı önemli olmayanları karaladı önemli olanları yuvarlak içine aldı. Sungur ve Gaye'yle ilgili olan bütün haberleri çıkartıp duvara yapıştırdı ve hepsinin ortasına ise kardeşinin tek başına olan resmini koydu.

" Söz veriyorum kardeşim senin yitip giden benimse kaybolan hayatım için hepsinin icabına bakacağım." Dedi. Bunun için önce o aileyi ve çevresindeki tüm herkesi araştırması gerekiyordu. Hatta kendi anne babasının bile bu evden sonra ne yaptığını hepsini bilmek istiyordu. Aren evden gittikten sonra bir daha gelmemişti. Saye bunu bekliyordu çünkü Aren temiz ve masum biriydi. Onu bu işlere kendisi de bulaştırmak istemiyordu o yüzden en iyisi buydu. Sonra telefonunu çıkarıp İlay'a mesaj attı.

"Seni bodrumda bekliyorum. İyi bir planım var." İlay anında mesajına geri dönmüştü: "Geliyorum."

Kendisi de bu hafta içinde Çanakkale'deki eşyalarını toplamış ve buraya eski evine dönmüştü. Bu arada yıpranmış evin bazı yerlerini de yaptırmış eskiye oranla evi daha iyi olmuştu. Kardeşinin odasını da temizlemiş, Aren'in anneannesinde kaldığı zaman oradaki yatak odasında unuttuğu kardeşiyle olan fotoğrafını alıp buraya getirmişti. Bu ev her ne kadar eskisi kadar bakımlı olmasa da yine de biraz burada kalıp planının en temel işlemlerini burada yapmaya karar vermişti. Bilgisayarın yanında duran kardeşinin yazdığı mektubu aldı ve bir süre içindekileri düşündü. Kâğıdı ıslatmadan önce bir fotoğrafını çekmişti. Cebinden çıkardığı telefonundan resmi açtı ve bir kere daha okudu.

GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin