2.Bölüm: "Kimse birbirini dinlemiyordu."

1.1K 84 7
                                    

Sabah alarmın sesiyle kendine geldi. Bu alarm ona okul zamanının geldiğini ve evden uzaklaşmanın güzelliğini haber veriyordu. Okulda iyi zaman geçirmiyordu ancak okula giderken yaptığı kısa yürüyüş, evden farklı insanları görme gibi eylemler ona iyi geliyor kendini daha özgür hissettiriyordu. İnsanlar pazartesilerden nefret ederdi ancak o sırf bu yüzden pazartesileri seviyordu.

Hafta sonu Gaye film izleriz diye söz vermiş ancak neredeyse yanına bile uğramamıştı. Kardeşinin yanına gitmeye yeltendiğinde ise annesi ona kızmış "Rahat bırak kızımı." Diye azarlamıştı. O yüzden o da pek Gaye'nin yanına gidememişti. Yani neredeyse koca hafta sonu Gaye'yi göremedi. Bu sabah ise planladığı şey onunla aynı anda evden çıkmaktı. Bunun sonucunda okula geç kalsa bile Gaye'yi görmeliydi. Çünkü bir şeylerin ters gittiğine emindi. Gaye daha önce hiç onun yanına bu kadar gelmeden durmamıştı. Yanına gelmemeyi bırak mesajlarına da cevap vermemişti. Çabucak hazırlanıp ondan önce evden çıktı ve biraz ilerleyip onu beklemeye başladı.

Biraz bekledikten sonra kapıdan Gaye'nin çıktığını gördü. Üzerinde gri okul forması vardı. Saçları okula giderken genelde toplu olsa da o gün toplu değildi. Dış kapıyı kapatır kapatmaz sokağın başına doğru yürürken Saye arkasından koşarak yanına geldi ve elini omzuna attı. Elini omzuna atmasıyla yerinden sıçrayan kardeşi ani bir korku refleksiyle kollarını vücuduna doğru çekmişti.

"Gaye benim." Dedi Saye şaşkınlıkla. Bu kadar korkmasını anlayamamıştı. Gaye onu görünce rahatlayarak kendini toparladı.

"Saye neden böyle şeyler yapıyorsun?" dedi geriye doğru gitmiş saçlarını düzeltip gözlerinin önüne getirmeye çalışarak.

"Seni merak ettim neden hiç yanıma gelmedin, mesajlarıma da cevap vermedin?" Gaye gözlerini kaçırarak "Annem söylemedi mi? Biraz rahatsızdım."

Saye, hafif esen rüzgarın Gaye'nin yüzünde ki saçları çekmesiyle tam alnının sağ köşesinde bir çizik ve morluk fark etti.

"Gaye! Bu ne?" dedi hemen alnına yaklaşıp dokunmaya çalışarak. Gaye hemen kendini geri çekerek yüzünü istemsizce acıyla buruşturdu.

"Kapıya çarptım Saye. Önemli bir şey değil."

"Nasıl bir çarpma bu? Kocaman kapıyı görmedin mi?" Saye kaşlarını çatmış Gaye'ye bakıyordu. Son zamanlarda çok dikkatsizleşmeye başlamıştı. Kolunu, bacağını oraya buraya vurup morartıyordu. Saye onun sınavların yaklaşmasıyla stres yaptığını düşünse de bu biraz abartı olmaya başlamıştı.

"Beni sorgulama artık da okuluma gideyim. Geç kalacağım." Diyerek geçiştirip yanından gitti Saye'nin. İleride Gaye'yi bekleyen taksiyi görünce peşinden gitmemeye karar verdi. Kendisi ise otobüsün yolunu tutmalıydı.

Peki Gaye bu fakirliklerinde nasıl mı taksi kullanıyordu? Tabii ki aldığı burslarla. Bir çok yerden burs alıyordu. Onun dışında anne babaları da varını yoğunu Gaye'ye harcıyordular çünkü geleceklerini tamamen ona göre şartlamıştılar. Gaye okuyup iyi yerlere gelecek ve onları kurtaracaktı. Her zaman bundan bahsederdiler. Saye'ye ise 18 olduğunda bu evden çekip gitmesini söylerdiler. O da zaten bunu istiyordu ama tek değil kardeşiyle gitmek istiyordu. İki tarafta kardeşini yanlarında bu kadar isterken o gün geldiğinde kardeşi ne yapacaktı bilmiyordu.

Bir süre yürüdü ve sonunda otobüs durağına geldi. Otobüs durağı oldukça kalabalıktı. Onu ilk defa gören insanlar ise ona tuhaf tuhaf bakıyor, gözlerinin neden öyle olduğunu merak ediyor gibi gözüküyordular. Merak etmeleri doğaldı tabii ki ama böyle acınası ya da korkulası bakılması kalp kırıcıydı. Gerçi artık alışmıştı ama hala ilk girdiği ortamlarda bu bakışlardan rahatsız oluyordu.

GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin