43.Bölüm "Şeytan kapının arkasında"

241 25 12
                                    

Veee sevgili okuyucularımm yeni karakterimizle tanışma vaktiiii. İkisinin karakter karışımı olan videoyu da buraya bırakıyorum ve yorumlarınızı merak ediyorum :) Bir sonraki bölüm 2 gün sonra ❤❤




Saye odanın kapısını yavaşça açtığında koyu renk güneşliğin arasından yansıyan gün ışık yüzüne vurdu. Odada beklediği gibi yerde yatan bir ceset yoktu. Sadece odanın ortasında bir kum torbası bulunuyordu ve onun altında bir tutam kan birikmişti. Odanın içine yavaş adımlarla girdi ve odanın duvarlarına baktı. Kum torbasının yanına geldiğinde hemen kapının yanındaki duvarı daha net görüyordu. Üzeri siyah bir örtüyle örtülmüştü. Altında ise çekmecesi bol bir masa vardı. Masanın üstü boş ve düzenliydi.

Saye örtüyü çıkarıp çıkartmama arasında kararsız kalsa da sonunda çıkarttı. Gördüğü şey ise ona küçük bir şok yaşattı. Duvar aynı Saye'nin yaptığı gibi resimlerle kaplıydı. Hedefte ise Seçkin Özen vardı. Onun etrafında ise bazılarını Saye'nin tanıdığı bazılarını ise tanımadığı insanlar çevriliydi. Haber, gazete başlıkları bulunuyordu. Sağ, en üst köşe de ise Sungur ve annesinin sarılmış bir resimleri bulunuyordu. Sol tarafta bir çizelge ve tarih vardı. Saye bunun ne olduğunu tam anlayamasa da tarihlerin yanına birer tik atılmıştı.

Masanın en üst çekmecesini açtığında sıralı boy, boy bıçaklar gördü. Sungur kendisiyle dövüştüğü zamankinden çok daha güçlüydü ama bilerek Saye'ye güçsüz olduğunu göstermişti. Saye'nin kendisini hafife almasını istemişti ve başarılı da olmuştu. Saye kum torbasının yanına gidip etrafında döndüğünde arka kısmında bir resim olduğunu gördü. Bu resim, kanlar içindeydi. Resimdeki kişi ise Seçkin Özendi.

Saye bir tıkırtıyla ürkerek çekmeceden bir bıçak alıp kapının arkasına saklandı. Sungur gelmiş olmalıydı. Tek tek tüm odaların resmini çekti ve telefondan drive'a aktardı. Sungur anladığı kadar zekiyse birinin evine girmiş olduğunu anlamış olmalıydı. Saye nefesini tutarak beklemeye başladı. Heyecandan ter basmıştı ve alnı baloncuklarla kaplanıp ter olmuştu. Neredeyse yutkunamıyordu bile.

"Demek beni evimde ziyarete geldin." Diye bağırdı kapıya yaklaşan bir ses. Saye korksa da bunu belli etmemeliydi. Karşısındaki Sungur sandığı Sungurdan oldukça farklı birisiydi çünkü. Şeytan kapının arkasındaydı. Sesinin tınısı bile farklıydı. Kapının kolu oynamıştı. Saye ise nefes almayı tamamıyla unutmuştu. Kendini hazırlamaya başladı.

Kapı açıldığı an Saye dönerek kapıya doğru bıçağı tuttu. Sungur karşısında yine 32 diş gülüyordu. Ama bu gülüş diğerlerine benzemeyen oldukça kötü bir gülüştü. Saye onun olduğundan çok daha farklı göründüğünü fark etmişti. Yüz hatları bile farklılaşmıştı. Göz rengi oda karanlık olduğu için mi oldukça koyu duruyordu anlamamıştı. Genelde kıvırcık olan saçlarını düzleştirmiş, farklı bir tarz yaratmıştı.

"Sen.." dedi Sungur gülerek. "Beni ortaya çıkartan kızsın." Bakışları şefkatle dolmuştu. Ama bu şefkatte oldukça korkutucu bakışların arkasında saklıydı. Beni ortaya çıkartan derken ne demek istediğini anlamamıştı Saye. Acaba annesiyle ilgili söylediklerinden sonra mı böyle olmuştu? İçindeki canavarı mı ortaya çıkartmıştı?

"Sungur son konuşmamız seni etkilemiş olmalı." Dedi Saye geri geri giderek. "Önceliklee..." diye uzattı Sungur ona yaklaşarak işaret parmağını havaya kaldırmıştı. İstese onunla dövüşebilirdi ama Sungur'un evinde gördükleri nedense onu oldukça korkutmuştu. "Ben Sungur değilim güzelim." Saye kaşlarını çatıp neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Sonunda geri geri giderek duvara çarpmıştı ve kaçacak yeri kalmamıştı. "Bıçağını at. Çünkü sana zarar vermeyeceğim." Dedi önüne gelen saçını arkaya atıp elleriyle tarayarak.

GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin