14.Bölüm:"Cesaret bazen seçtiklerin değil vazgeçtiklerindir.."

452 42 6
                                    

Olan bitenlerden sonra İlay, Saye'yi ailesiyle yaşadığı evine getirmişti. Evleri tam olarak İlay'ı yansıtan cinstendi. Şirin mi şirin pembe panjurlu bir evi andırıyordu. Eve geldiklerinde annesi evde değildi. Babasının ise yurtdışında çalıştığı için genelde evde olmadığını söylemişti.

Saye'nin içi Sungur'a yaptıklarından sonra oldukça rahatlasa da İlay'ın yüzünde endişeli bir ifade vardı:

"Şimdi ne olacak? Senin için endişeleniyorum." Dedi iki kaşının arası kaşlarını çatmaktan ve endişeden çizdi çizgiydi.

"Bu akşam burada kalıp yarın bu işi bitireceğim."

"Korkuyorum. Yarın Aleyna ve arkadaşları seni rahat bırakmayacaklar biliyorsun değil mi?" Saye bunu tabii ki de biliyordu. Sadece Sungur'un peşinden gelip kendisine zorbalıklar yapmasını beklemişti ancak yapmamıştı. Belki de daha sonra yapmayı planlıyordu. Henüz olan bitenin farkında olmayabilir ya da şokta olabilirdi.

"Biliyorum ve hazırlıklıyım. Endişelenme, bana güven." Dedi elindeki telefonu uzatarak. "Onları uyuşturucu kullanırken yakaladım hem de babalarının barında. Eğer bunu paylaşırsak babasının işletmesinin başı da derde girer. Şimdi bunu bilgisayarına aktar ve bir şey olursa benim yerime paylaş. Okuldaki zorbalık alanları ve yapılan zorbalıklar da içinde." Gerçekten telefonda çok şey vardı yedeklemek iyi bir fikirdi. İlay bilgisayarını getirip telefonu usb ile bilgisayara bağladı. İçindekiler öyle fazlaydı ki hepsinin yüklenmesi saatlerce sürdü. O sıra beraber yemek yediler.

İlay, Gaye ile çekildiği bazı güzel resimleri gösterdi. Kardeşi o çocukla sevgili olduktan sonra fazlasıyla değişmişti. O çocukla sevgili oldukları tarihten sonraki Gaye ile önceki zamanlardaki Gaye, fotoğraflarda oldukça farklıydı. Bunu kendisi pek fark edememişti çünkü beraber hiç fotoğrafları yoktu ve her gün gördüğü için gözünden kaçmış olabilirdi. Ama fotoğrafları sıralayınca fark daha net ortaya çıkıyordu.

Elinde tuttuğu fotoğrafta sadece Gaye vardı. Gözleri ışıl ışıldı ve bir dolu gülümsemesiyle poz vermişti. Şimdi ise onu en son gördüğünde bile bakışlarında hüzün olduğunu anlayabilmişti. Kardeşinin fotoğrafını öperek "Yarın bu iş bitiyor kardeşim." Dedi. Onun eski mutlu haline dönmesini sağlamalıydı. O sırada telefonu çalmaya başladı arayan Aleyna'ydı. İlay korku dolu gözleriyle "Ne yapacağız Aleyna öğrenmiştir?" diye sordu. Şimdiden oldukça endişeliydi, alnında küçük ter baloncukları meydana gelmişti.

Saye bunun olacağını biliyordu. Sungur koşa koşa gidip Aleyna'ya tabii ki de her şeyi anlatacaktı. Aklı sıra Aleyna, Saye'yi sıkıştıracak Saye onunla barışacaktı. Telefonuna bakıp "Sungur tam bir zavallı." Dedi İlay'a.

"Aleyna'yı seni geri döndürmek için kullanacaktır." Dedi İlay oturduğu yerde stresten sallanmaya başlamıştı. Eli, ayağı titriyordu.

"Sakin ol İlay. Merak etme onları oldukça çok gözlemledim. Böyle bir şey yaptıysam bir planım vardır değil mi?"

"Peki Gaye'yi hiç düşündün mü? Sence o ne tepki verecek?" Diye sorarak konuyu değiştirdi İlay. Saye bunu düşünmeyi en son seçeneğe bırakmıştı her zaman. Kardeşini kurtarmak şu an her şeyden önemliydi. Belki ilk başta ona kızabilirdi ama sonrasında yumuşayacak ve teşekkür edecekti. Saye buna inanıyordu.

Ama bazen bazı şeyler inandığımız gibi gitmeyebilir ve birisi hakkında karar vermek farklı tepkiler almamıza yol açabilirdi. Saye bunu henüz bilmiyordu ancak çok acı bir şekilde öğrenecekti.

"Bursu yandığı için kızabilir ancak onlardan kurtulduğunu öğrendiğinde sevinecektir." Dedi Saye kendinden ve kardeşinin vereceği tepkiden emin bir şekilde.

GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin