54.Bölüm: "Sona yaklaşılıyordu."

56 6 0
                                    

Sevgili okurlar. Son 10 bölüm falan kaldı yanı oldukça sona geldik. Bundan sonraki olaylar daha da karmaşık olacak. Yorumlarınızı bekliyorum ve düşüncelerinizi merak ediyorum :) Okumalar ve beğenirler biraz azaldı bu beni üzdü ama artarak çoğalmamız dileğiyle <3 

İyi okumalar :)

.

.


"Neee? Sevda yaşıyor mu?" diye sordu Atay Hoca.

Saye o akşam neler olduğunu anlatmaya başladı. Öncesinde Niranla beraberlerdi ve Saye'ye telefon geldikten sonra Niran ve Saye çıkmıştılar Saye'ye gönderilen adrese gittiklerinde Niran, Seçkin Özen tarafından aranmıştı. "Hemen gel halletmen gereken bir iş var." Diyerek asıl adresi ona atmıştı.

Niran son gaz adrese giderek Saye'den önce oraya varmıştı ama hazırlıksız da değildi. Daha önce aldığı küçük kamerayı bodrumun kapısının oraya koymuş ve yanındaki silahı da gizleyerek kapının yanında bulunan tahtaların oraya atmıştı. Saye ise oraya geldiğinde hem şok içinde hem de rahatlamış bir haldeydi. Niranla beraber Sevda ablayı koruyabileceğini düşünmüştü. Ancak ikisinin de oradaki adamın Sevda ablaya bu kadar çabuk saldıracağından haberleri yoktu. Bu ikisini de şok etmiş, Niran Saye'ye engel olur gibi yaparak silahı göstermişti.

Saye adamı birkaç kere vurmuş işin geri kalanını Niran halletmek için bıçağı almıştı ancak sadece formalite icabı bıçaklar gibi yapmıştı. Ondan sonra babasına yaralı adamını almasını Sevda ablayı kendisi halledeceğini söylemişti. Saye'yi de bayıltmış ve yanına almıştı. Babasının güvenini kazanmak için bunca zaman ses çıkarmamış ve sonunda bu güven bir işe yaramıştı. Çünkü Sevda abla Niran sayesinde kurtulmuştu. Hemen onu tanıdıkları bir doktora götürmüş ve gizli bir yerde kalmasını sağlamıştı. Seçkin Özen'in etrafı varsa kendisinin de etrafı vardı. Bu zamana kadar salağı oynamasının nedeni de aslında oydu.

"Sungur, Seçkin Özenden çekinse de aslında ona oynayarak kendini hep güvence altına almış bu da bizim işimize yaradı." Dedi Saye. Canlı yayından sonra oldukça mutlu gözüküyordu.

"Ben Sevda ablanın öldüğünü sanıyordum. Biliyorsunuz burada perişan bir haldeydim. Sonra Niran'ı aradım ve ona oldukça çok bağırdım, duymuşsunuzdur."

"Bir bağırma sesleri duyduk ama..." dedi Atay Hoca. "İşte o zaman bana ölmediğini söyledi, hatta videosunu çekip yolladı."

"Bende diyorum Saye ne kadarda kolay atlattı bunu meğer ondanmış." Dedi İlay. Sevda abla başına gelenleri, neler yaşadıklarını bir bir anlatıyordu. Bundan sonra Seçkin Özen'in kaçışı yoktu kesinlikle sorgulanacaktı. "Atay Hocam hemen gidelim Sevda ablayı buraya almamız lazım." Dedi Saye. Atay Hoca ikiletmeden kalktı yerinden ve beraber evden çıktılar.

"Eee bize söylemediğin başka planların var mı?" Biraz tripli gibiydi ve haklıydı. Çok başına buyruk hareket ediyordu ama onun da elinden bir şey gelmiyordu çünkü her şey birden oluyordu. "Fazla düşüncelisin çünkü, sanki sakladığın başka şeylerde var gibi." Saye bunu duymazdan gelerek:

"Sevda ablanın hayatı tehlikeye girmesin diye bunu saklamak zorunda kaldım."

"Peki ya Sungur'u planımıza alet etmen, programa çıkması?" Haklıydı. Saye bir şey diyemeden önüne baktı. Bu arada Sungur'un evine yaklaşmıştılar. "Ne dersin şimdi ona ne olacak?"

"Hiçbir fikrim yok." Dedi Saye. "Ama onu da sorgulayacaklarında oldukça eminim."

"Hapse girerse Seçkin Özen onu orada öldürebilir mi?" diye sordu öğretmeni.

GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin