37.Bölüm: "Üzerinize üfleyenlere inat daha da alev alın."

249 27 2
                                    

Selam sevgili okurlarım 💖 Bugün de sizlere iki bölümle geldim çünkü 3-4 gün ortalarda olmayacağım hikaye nasıl gidiyor ne hissediyorsunuz bilmiyorum bazılarınız Sungur'a bazılarınız Saye'ye öfkeli olabilir ama emin olun hepsinin bir sebebi var yalnızca bekleyin yeter çünkü güzel şeyler olacak hatta dehşet desem yeridir :) Bu arada okuma sayımız oldukça artmaya başladı ama vote sayısı ve yorum sayıları benü üzüyor biraz daha yoruma ve vote etmeye özen gösterirsek mutlu olurum. Sizleri seviyorumm iyi okumalaarr💖



Saye, Sungurla konuşmalarından sonra eve gelmişti. Bilgisayarı alıp yarım kalan yazıları okumak için yeltendi ama canı bunu hiç yapmak istemiyordu. Saat de epey geç olmuştu. Eve geldiği an başlayan yağmur hızlanmış, kaldırımlara vuran sesi daha net duyuluyordu. Masanın önündeki sandalyesini alıp camın önüne çekti. Şu an tek istediği şey dışarıyı seyretmekti. Yağmurun cama vuruşunu, çıkardığı huzur verici sesi seviyordu. Gökyüzünde bir ışıklanma oldu. Şimşek çakmıştı. İşte bu akşam en huzurla uyuduğu akşamlardan biri olabilirdi. Çünkü gök gürültüsü ve sağanak yağmur yağarken uyumak ona terapi geliyordu. Bir süre camdan yağmurun yağışını seyrettikten sonra içeri de bulunan kanepeye uzanarak battaniyesini üzerine çekti. Biraz zaman geçtikten sonra uyuya kaldı. O gece uyuduğu huzurlu uyku, Aren'in yapmış olduğu şeylere rağmen mükemmeldi.

Saye sabaha çalan alarmı birçok kez ertelediği için sonunda geç kaldığını fark ederek telaşla kalktı. Bugün okula gidecekti, derste aldıkları projenin teslim tarihine az kalmıştı. Aleyna her ne kadar daha vakit olduğunu söylese de Saye onun kafasını meşgul etmesini hoşlanmadığı için bir an önce yapmak istiyordu. Lavaboya gidip önce yüzünü yıkadı, aynaya baktığında dinlenmişliğin verdiği hisle yüzünün parlamasına hayran kaldı uzun zamandır böyle iyi hissetmemişti.

Artık intikam yaklaşmıştı ve Saye daha fazla beklemek istemiyordu. Yakında ilk piyonlar bu oyunda yenilecekti. Sonra ise büyük taş kalacaktı. Sona bırakılan taş en zoruydu, Saye en çok onun için sabırsızlanıyordu. Yüzünü kurulayıp her gün yaptığı çakma Saye makyajını yapmaya başladı.

Çenesindeki hatları gizledi, elmacık kemiklerinin hatlarını farklılaştırdı, gözlerini olduğundan fazla büyülttü. Son olarak lenslerini takarak hemen gidip bir pantolon ve kazak giydi. Bugün okula giderken kıyafet seçmekle uğraşmayacaktı. Akşam Özenlerin evine giderken süslenmeyi düşünüyordu. Montunu ve çantasını alıp bir koşu evden çıktı.

Okul ve iş saati olduğunu için trafik oldukça yoğundu. Herkes işe yetişme telaşındaydı. Öyle ki birbirlerine korna öttürüyor, camdan kafasını çıkarıp bağrışıyorlardı. Normalde Saye, Aleyna'yı da alır ve okula öyle geçerdiler ama bugün alt caddeden Aren'in gelip onu alacağını ve okula bırakacağını söylemişti. Aren'den gerçekten hoşlanıyor muydu yoksa Sungur'a inat mı yapıyordu çözememişti. Aren'in karşısına oturup Aleyna'nın elini tutuşu gözlerinin önünde geldi birden. Kafasını çevirip hemen bu düşünceyi yok saydı. Ona karşı bir şey hissetmediğini biliyordu sadece karşısına geçip düşmanının elini tutmuştu. Bu resmen Aren'in ona karşı bir savaş ilanıydı. Canını acıtan şey buydu.

Sonunda okula geldi. Arabasını kenardaki kaldırımın yanına çekerken az ileride Aleyna'nın Aren'in arabasından indiğini görünce arabada oyalanarak onların gitmelerini bekledi. Eline telefonunu alarak telefonunu karıştırmaya başladı. Onlar gidene kadar arabadan inmeyecekti. Derken birisi cama tıkladı. Saye küçük bir irkilmeyle kafasını kaldırınca karşısında Aleyna'yı gördü. Camı indirerek "Aaa sen ne ara geldin?" diye sordu.

"İnsene neden bekliyorsun? Bak Aren'de burada." Dedi uzun ince parmaklarıyla Aren'in arabasını göstererek. "Telefondan merak ettiğim bir şeye bakıyordum. Geliyorum." Dedi Saye. Arabadan istemsizce inip kapıyı kilitledi. Aleyna önde Saye arkada Aren'in yanına gittiler. "Selam versene." Dedi Aleyna zorlayarak. Saye göz ucuyla bakıp "Merhaba." Diyerek okula doğru gitmeye başladı. Aleyna'da bir şeyler söyleyip arkasından koşuşturuyordu. "Kızlar gelecek miydi bugün?" diye sordu Saye, Aren'den konuşmak istemiyordu. "Gelecekler. Ama onlarla bir dersimiz yok bugün biliyorsun."

GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin