"Kadınlar ne kadar severse o kadar korkar.
Sevgileri de kuşkuları da varsa aşırı var."
-W. Shakespeare"Birlikte yemek yiyeceğimi sanıyordum."
Savaş omzunu kapının girişine yaslamış Ezgi'nin makyajının son kontrollerini yapmasını izliyordu. Düz siyah bir elbise giymişti. Böyle basit bir elbisenin içinde bile oldukça gösterişli görünüyordu.
"Biliyorum," dedi Ezgi dudağını büzerek. "Ama Filiz Hanım aradı. Kerem'in evde olduğunu söyledi. Plana göre şehir dışında olması gerekiyordu."
"Eee?" dedi Savaş üzgün bir sesle.
Ezgi, Savaş'ın geniş kollarından geçemediği için önünde durdu. Ancak Savaş yol vermek için aceleci davranmadı.
"Yaaani," diye uzattı Ezgi. "Birinin bu gece onu evden çıkarması gerekiyor. O kişi de ben oluyorum. Ona yemek için müsait olup olmadığını sordum. Konuşmamız gerektiğini söyledim."
Ezgi konuştukça Savaş'ın keskin hatları daha da belirginleşmişti. "Olmaz," dedi. Eğer ağzından çıkanları bir süre düşünseydi elbette böyle bir şey demezdi.
"Ne demek olmaz? Ayrıca çekilir misin?"
Savaş isteksizce kapıdan çekildi. "O adamla görüşmeni istemiyorum."
Ezgi yönünü her değiştirdiğinde Savaş'a çarptığı için ofladı. "Açıkcası ben de meraklısı değilim. Ama bu gece bir aksilik çıksın istemiyorum."
"Bana söz vermiştin," dedi Savaş mızmızlanarak.
Ezgi çantasına uzanmadan önce durup Savaş'a baktı. Omuzları düşmüştü. Yüzünde karanlık bir ifade vardı.
Kolunu uzatıp Savaş'ın elini tuttu. Sıcacıktı. "Tüm gün boyunca seni düşündüm." Kısa saçları ve hafif kirli sakalıyla o kadar yakışıklıydı ki onunla kalabilmek için her şeyi yapardı. "Tüm geceyi seninle geçirebilmek için sabırsızlanıyordum. Bunun için üzgünüm."
Savaş diğer elini Ezgi'nin yanağına koydu. Ona doğru hafifçe eğilmişti. "O adamın seninle konuşmasını geç yakınında olmasından bile rahatsız oluyorum."
Ezgi yüzünü ihtiyaçla Savaş'ın avcuna bastırdı.
"Bir şey olursa beni arayacağına söz ver. Gelirim."
Dışarıda bir korna sesi duyuldu. "Geldi sanırım," dedi Ezgi bıkkın bir sesle.
Savaş Ezgi'nin saçlarını uzun bir öpücük kondururken kokusunu içine çekti. "Gitsen iyi olur."
Savaş bir çocuk gibi onun peşinden gidecek bir adam mıydı? Ezgi onun yanında bir zamanlar gerginlikten titrerken şimdi heyecan ve arzudan titriyordu.
Birlikte dışarı çıktılar. Kerem arabasından inmiş dikkatlice etrafına bakınıyordu. Birbirlerini görünce ikisi de gerildi. Ezgi, Savaş'tan ayrılıp Kerem'e doğru ilerlerken içinden lütfen bir sorun çıkmasın diye yalvarıyordu. Ancak ikisi de konuşmadığı için memnundu.
Kerem, Ezgi'nin belinden tuttu ve yanağına bir öpücük kondurdu. Savaş'ın yumrukları Kerem'in aptal yüzünü bulmamak için direniyordu. Ona dokunduğu her saniye için tüm kemiklerini tek tek kırmak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakala
Mystery / ThrillerBen değişir miydim? Farklı bir yol seçseydim. Durup geriye bakmasaydım. Her insanın kendi özünü bulması için yıkması gereken yollar vardır. Ben de çocukluğumun ayakta durmasını sağlayan sütunlara inen ilk darbeyle öldüm. Bu darbe, bir süre sonra at...