14

98 3 0
                                    

Birkaç sessiz sırrın ortaya çıkmasına karar verdim ve ona doğru yaklaştım. Sağ elimin avuç içimi göğsüne, tam kalbinin olduğu yere yasladım. Elimin altındaki kalp anlık bir teklese de yüz ifadesi hiç de bunu yansıtmıyordu.

" Elimin altındaki kalbi duyuyorum Sancak."

Bakışlarımı kaldırdığımda gözlerime odaklanmıştı.

" Orası benim."

Dedim tek nefeste.

" O kalp sadece benim için atıyor."

Bunları bu kadar emin
söyleyebiliyordum çünkü geldiğimden beri dikkatlice izlemiş ve bu sonuca kesin bir şekilde varmıştım. Bir elini alıp kalbimin üstüne götürdüm.

" Burası gibi."

Kehribar gözlerindeki alev daha da arttı. Bakışlarındaki onlarca duygudan sadece bir tanesini okudum.

Her zamanki gibi.

Özlem.

Bedenimi geri çekerken otele doğru ilerledim.

SANCAK DALKIRAN

Bakışlarım donuklaşırken arkasından bakmakla yetindim. Kaşlarım ister istemez çatıldı. Bugün Teoman Albay'ın kızının düğünü vardı ve oraya gidecektik. Elimi enseme götürüp ofladım.

Canım sıkılıyordu bu duruma. Her ne halt dönüyordu aramızda anlayamıyordum. Adımlarım otele dönerken odaya çıktığımda banyodaydı, hava kararmak üzereydi. Üstümü değiştirdikten sonra küçük masanın üzerinde olan saatime uzandım.

Saati takmaya çalışırken kapının açıp kapanma sesi doldu kulağıma. Bakışlarım ister istemez o tarafa döndüğünde çok olmayan ama az da olmayan göğüs dekolteli, gece mavisi gibi koyu, sağ tarafında yırtmacı bulunan ve iki ince askıyla bedenine yerleşmiş elbiseyi görmemle dudaklarımdan iki kesik ıslık çıktı.

O..

Neden bu kadar güzeldi?

Kalbimin anlık durduğunu hissettim.

" Gecenin Komutanı hanım?"

Dedim ona yaklaşarak.

Güldü seslice.

Kalpten gitmek için neden.

" Karanlığın Komutanı?"

Dedi aynı ses tonuyla. Sağ elimi yavaşça ona uzattığımda parmaklarını elime doladı. Biraz daha yaklaşıp elimi hafifçe yukarı kaldırıp  kendi etrafında döndürdüm. Dudaklarında tekrar güzel bir gülüş belirirken geri çekildi.

" Saçlarımı yapmam lazım."

Neyini yapacaktı ki? Gayet güzeldi?

Balkona çıkarken derin ve içli bir nefes aldım. Ağır geliyordu bana. Benden nefret etmiyordu sadece kırgındı. Ben bunu düzeltebilecekken uzaktan izlemek canımı sıkıyordu.

" Yürüyen Ego! Tahmini ne zaman gideriz?!"

Diye seslenince bakışlarımı ona çevirdim.

Kahretsin.

Bana böyle meraklı bakmamalıydı.

Uğruna her şeyimi feda edebileceğim toprak gözlerinden çektim bakışlarımı ve kapıya yöneldim.

GECENİN KOMUTANI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin