GECENİN KOMUTANI

21

" Tuğkan." Dedim uyarır bir ses tonuyla.

" Haklı söze ne denir." Diye mırıldandı Sancak. Sabır temalı derin bir nefes aldım ikisi birleşmiş bana oynuyorlardı ve bu canımı sıkıyordu.

" İnsanların hayatını bilemezsin Tuğkan." Dediğinde Almila tarafını belli etmişti.

Yanımdaydı.

" Sende bilemezsin Almila."

" İnsanların üstüne gidemezsin. Aralarında ne geçti bilmiyorsun."

" Özet alıyorum?" Öfkeli ve keskin bakışlarım Sancak'a döndü.

" Bu tam anlamıyla bildiğin anlamına gelmez!"

" Her zaman yanındaydım onun!"

Almila tekrar ağzını açacakken elimi kaldırdım yeter anlamında. Çünkü yeterdi.

" Madem hep yanındaydın demedin mi Tuğkan,ya bu kız seni her zaman seviyorum toparlarım dedi sen bunu ne diye bırakıyorsun diye. Geçmişi açarsak eğer hepinizi sustururum. Şimdi kes sesini." Kapıya doğru ilerledim.

" Nereye?!" Diye seslendi arkamdan Sancak.

" Cehennemin dibine!"

Almila ayağa kalkınca bakışlarımı ona çevirdim.

" Sen kalıyorsun."

" Ama.."

" Almila." Dedim uyarır bir ses tonuyla. Eğlenmeyi hak ediyordu. Ceketimi alıp çıktım. Ceketi arka koltuğa fırlatıp arabayı çalıştırdım.

Kendimi ilk defa bu kadar yalnız hissettim. Nereye gideceğimi bilemedim ve dağa yakın bir yere arabayı park ettim.

Derin bir nefes alıp dağa tırmandım. Abimin bile beni bulamayacağını emin olduktan bir kayaya oturup başımı gökyüzüne çevirdim. Gözlerimi kapatıp havayı iyice içime çektim. Gözlerimi açıp önümdeki küçük gözüken şehre baktım, ellerimi saçlarımdan geçirip sakinleşmeye çalıştım.

💫

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?!" Diye yükseldi Almila, Tuğkan'a.

" Ne yapmışım? Kimsenin söyleyemediğini söyledim diye ben mi suçlu oldum Almila!"

Ellerini beline yerleştirdi Almila.

" Hiçbir halt anladığınız yok! Lan kafayı yiyeceğim! Ne diye kadının üstüne gidiyorsun Tuğkan! Geçmişi açıp durma!"

" Geçmişi açıp durma öyle mi? Ben bunu zor toparladım Almila!"

Sancak'a döndü Almila.

" Kendinizden korumak için terkettiniz değil mi onu?" Güldü sinirle.

" Peki çok zeki komutanım!"

Rütbe kalmamıştı artık. Boş yere ve haksız yere kızın üstüne gitmişlerdi.

" Sizce o nasıl toparlanmıştır? Sizce o gitmeyeceğime inandıktan sonra kime güvenebilmiştir?! Hiç düşündünüz mü?"

Tuğkan'a döndü yeniden.

" Hani sen Sancak Komutan'dan özet alıyorsunda ben almıyor muyum? İki saat ağladı ya o kadın benim yanımda!" Bu sefer keskin bakışlarını Sancak'a çevirdi.