" Ne istersin?"
Gözlerimi kısarak baktım ve kollarımı göğsümde bağladım.
" Emrimi mi bekliyorsun sen?"
Bedeni bedenime yaklaştı, aramızdaki boy farkından başını hafifçe eğdi.
" Ben her zaman emrine amadeyim. " Dedi kendinden emin bir ses tonuyla.
" Hmm.. o zaman bana yapabildiğin en iyi yemeği yap komutan." Dudakları
' basit' der gibi kıvrıldı ve tezgahın önüne geçti." Tek bir şartla."
" Hı?"
" Sadece izleyeceksin yardım yok." Huyumu biliyor adam.
" Tamam." Diyerek yanına yaklaştığım gibi beni tekrar tezgahın üstüne otutturması bir oldu.
" Burada." Diyerek dolaba yöneldi. Birkaç kırmızı biber gibi sebze çıkardı ardından yıkamaya başladı. Bedenimi biraz daha geriye kaydırarak sırtıma daha rahat bir yere aldım.
" Rahat mısınız yerinizde küçük hanım?"
" Hıhım."
O işlerine devam ederken akşam yemeği güzel olacak gibi duruyordu.
" Sen eskiden de mi böyle hamarattın Sancak ya?"
" Sadece sana ve anneme güzelim."
" Ayla?" Dedim şaşkınlıkla.
" Haa ona yok. Kusura bakmasın."
Kaşlarım çatıldı.
" O niye?"
" Git bi sor bakayım görümcen olacak o cadıya ne zaman hazır almamış."
" Ya yemin ediyorum sizde genetik!" Diye söylendim.
" Kız kardeş niye cadı ya?"
Bakışlarını kaldırdı.
" Sende cadısın Gökçe."
Dudak büzdüm.
" Ayıp." Dedim cık cıklayarak.
" Çok ayıp Sancak. İnsan sevdiği kadına cadı mı der?"
" İnsan sevdiği adama Yürüyen Ego mu der Gökçe?"
" Sustum."
Birkaç saniyeliğine durdu hareketleri.
" Devam et konuşmaya ben ölene kadar dinlerim."
" Ayy şapşik! Yanağını sıkayım mı?"
' Ciddi misin?' bakışları attı.
" Ama çok güzel söyledin!" Dedim söylenerek.
" Öpeyim o zaman?"
Dudakları kıvrıldı.
Şerefsiz desem olmaz, uyuz desem olmaz ben ne diyeyim sana Sancak?
" Öp madem."
" Nerenden?" Anlık sorduğum soruyla dudaklarımı ısırdım. O ise oldukça sakin bir cevap verdi.
" Sen bilirsin."
Dediğinde yanağından öptüm.
" Yanağını sıkamaz mıyım ya? Hiç mi yok öyle bir şansım?" Dedim ufak bir umutla.
" Yavru kedi gibi bakmaya devam edersen eğer yok."
Doğru yoldayım sanırım.
Kehribar gözleri gözlerimi buldu tekrar.
" Gökçeğ." Dedi. Ses tonu yalvarır gibiydi.
" San.." dediğim an Kürşat'ın ağlama sesi duyuldu. Mermerden atlayıp içeri hızlı adımlarla ilerledim.
" Günaydın!" Diyerek kucağıma aldım Kürşat'ı. Aynı hızda mutfağa döndüğümde sırıtarak birşeyler yapan bir Sancak vardı.
" Neye sırıtıyorsun sen?" Diyerek yanına yaklaştım.
" Hiç." Dedi harflerini uzatarak. Bakışları saniyelik bakışlarıma döndü ardından odak noktası Kürşat oldu. Göz kırpıp işine geri döndü.
" Evet, Üsteğmen Komutan Ego Bozuntusu şefim! Ne var yemekte?" Neden bu kadar iyi hissettiğimi bilmiyordum ama iyi hissediyordum.
" Hmm sürpriz olsun mu?"
" Cık." Dedim. " Olmasın. Söyle hadi ya!" Gülerek bana döndü.
" Hâlâ aynı meraklı Gökçe."
" Hâlâ aynı çatlatan Sancak!" Bi anlık kızgınlık belirince başımı önüme çevirdim. Yanağımda hissettiğim dudaklarıyla bedenim buz kesti. Geri çekilirken dudakları aralandı.
" Nefesini tutma vatanım."
" Hayvan ne bekliyorsun." Dedim şoku atlatamazken.
" Nefesini kestiğimi kabul ediyorsun yani." Sesinden belli olan keyifli tonla başımı o tarafa çevirdim.
Çevirmez olaydım.
Kehribarları bana odaklanmışken diyeceğim şeyi bekliyordu.
" Ben de senin nefesini kesmiyor muyum Sancak?"
" Canımı okuyorsun." Diyerek önüne döndü. Bu durumdan biraz dertli olabilirdi evet.
Bu arada. Sözde hemen gelecek olan Tuğkan neredeydi?
" Yoruldun mu?" Düşüncelerimden sıyrılıp gözlerimi kırpıştırdım.
" Ha?"
" Yoruldun mu güzelim?"
" Yo." Dedim harflerini uzatarak. Başıyla onayladı ve tavaya döktüğü yağ ile soğanları kavurmaya başladı.
💫
Başımı yasladığım yastıktan kaldırdım.
" Lan ne bu kavga?" Diyerek önümdeki çiğ köfteye ufak bir bakış attım.
" Yuh be!"
" Komutanım çiğ köfte ayran..." Diye devam edecekken Yiğit girdi araya.
" Ben sana hayran Kılıç'ım!" Dediğinde ensesine vurdu.
" Geri zekalı sen önce avukatı hallet!"
Oturduğum yerden dikleştim.
" Almila!"
Selamlarrrr ben geldimmm yineee yıldıza basarsanız çok mutlu olurummm sizi seviyorummm 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN KOMUTANI
Humor' Öldürmeyen acı güçlendirir.' derdi hep babam. Bir bakıma haklıydı şimdi ona daha çok hak veriyordum. Babamı vatana vereli 20 yıl olmuştu bende onun izinden gidip asker olmuştum. Yeni bir yere göreve giderken kimle nasıl ve hangi yüzüyle karşılaşac...