33

79 4 0
                                    

" Ne istersin?"

Gözlerimi kısarak baktım ve kollarımı göğsümde bağladım.

" Emrimi mi bekliyorsun sen?"

Bedeni bedenime yaklaştı, aramızdaki boy farkından başını hafifçe eğdi.

" Ben her zaman emrine amadeyim. " Dedi kendinden emin bir ses tonuyla.

" Hmm.. o zaman bana yapabildiğin en iyi yemeği yap komutan." Dudakları
' basit' der gibi kıvrıldı ve tezgahın önüne geçti.

" Tek bir şartla."

" Hı?"

" Sadece izleyeceksin yardım yok." Huyumu biliyor adam.

" Tamam." Diyerek yanına yaklaştığım gibi beni tekrar tezgahın üstüne otutturması bir oldu.

" Burada." Diyerek dolaba yöneldi. Birkaç kırmızı biber gibi sebze çıkardı ardından yıkamaya başladı. Bedenimi biraz daha geriye kaydırarak sırtıma daha rahat bir yere aldım.

" Rahat mısınız yerinizde küçük hanım?"

" Hıhım."

O işlerine devam ederken akşam yemeği güzel olacak gibi duruyordu.

" Sen eskiden de mi böyle hamarattın Sancak ya?"

" Sadece sana ve anneme güzelim."

" Ayla?" Dedim şaşkınlıkla.

" Haa ona yok. Kusura bakmasın."

Kaşlarım çatıldı.

" O niye?"

" Git bi sor bakayım görümcen olacak o cadıya ne zaman hazır almamış."

" Ya yemin ediyorum sizde genetik!" Diye söylendim.

" Kız kardeş niye cadı ya?"

Bakışlarını kaldırdı.

" Sende cadısın Gökçe."

Dudak büzdüm.

" Ayıp." Dedim cık cıklayarak.

" Çok ayıp Sancak. İnsan sevdiği kadına cadı mı der?"

" İnsan sevdiği adama Yürüyen Ego mu der Gökçe?"

" Sustum."

Birkaç saniyeliğine durdu hareketleri.

" Devam et konuşmaya ben ölene kadar dinlerim."

" Ayy şapşik! Yanağını sıkayım mı?"

' Ciddi misin?' bakışları attı.

" Ama çok güzel söyledin!" Dedim söylenerek.

" Öpeyim o zaman?"

Dudakları kıvrıldı.

Şerefsiz desem olmaz, uyuz desem olmaz ben ne diyeyim sana Sancak?

" Öp madem."

" Nerenden?" Anlık sorduğum soruyla dudaklarımı ısırdım. O ise oldukça sakin bir cevap verdi.

" Sen bilirsin."

Dediğinde yanağından öptüm.

" Yanağını sıkamaz mıyım ya? Hiç mi yok öyle bir şansım?" Dedim ufak bir umutla.

" Yavru kedi gibi bakmaya devam edersen eğer yok."

Doğru yoldayım sanırım.

Kehribar gözleri gözlerimi buldu tekrar.

" Gökçeğ." Dedi. Ses tonu yalvarır gibiydi.

" San.." dediğim an Kürşat'ın ağlama sesi duyuldu. Mermerden atlayıp içeri hızlı adımlarla ilerledim.

" Günaydın!" Diyerek kucağıma aldım Kürşat'ı.  Aynı hızda mutfağa döndüğümde sırıtarak birşeyler yapan bir Sancak vardı.

" Neye sırıtıyorsun sen?" Diyerek yanına yaklaştım.

" Hiç." Dedi harflerini uzatarak. Bakışları saniyelik bakışlarıma döndü ardından odak noktası Kürşat oldu. Göz kırpıp işine geri döndü.

" Evet, Üsteğmen Komutan Ego Bozuntusu şefim! Ne var yemekte?" Neden bu kadar iyi hissettiğimi bilmiyordum ama iyi hissediyordum.

" Hmm sürpriz olsun mu?"

" Cık." Dedim. " Olmasın. Söyle hadi ya!" Gülerek bana döndü.

" Hâlâ aynı meraklı Gökçe."

" Hâlâ aynı çatlatan Sancak!" Bi anlık kızgınlık belirince başımı önüme çevirdim. Yanağımda hissettiğim dudaklarıyla bedenim buz kesti. Geri çekilirken dudakları aralandı.

" Nefesini tutma vatanım."

" Hayvan ne bekliyorsun." Dedim şoku atlatamazken.

" Nefesini kestiğimi kabul ediyorsun yani." Sesinden belli olan keyifli tonla başımı o tarafa çevirdim.

Çevirmez olaydım.

Kehribarları bana odaklanmışken diyeceğim şeyi bekliyordu.

" Ben de senin nefesini kesmiyor muyum Sancak?"

" Canımı okuyorsun." Diyerek önüne döndü. Bu durumdan biraz dertli olabilirdi evet.

Bu arada. Sözde hemen gelecek olan Tuğkan neredeydi?

" Yoruldun mu?" Düşüncelerimden sıyrılıp gözlerimi kırpıştırdım.

" Ha?"

" Yoruldun mu güzelim?"

" Yo." Dedim harflerini uzatarak. Başıyla onayladı ve tavaya döktüğü yağ ile soğanları kavurmaya başladı.

💫

Başımı yasladığım yastıktan kaldırdım.

" Lan ne bu kavga?" Diyerek önümdeki çiğ köfteye ufak bir bakış attım.

" Yuh be!"

" Komutanım çiğ köfte ayran..." Diye devam edecekken Yiğit girdi araya.

" Ben sana hayran Kılıç'ım!" Dediğinde ensesine vurdu.

" Geri zekalı sen önce avukatı hallet!"

Oturduğum yerden dikleştim.

" Almila!"

Selamlarrrr ben geldimmm yineee yıldıza basarsanız çok mutlu olurummm sizi seviyorummm 💜

GECENİN KOMUTANI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin