26

66 2 0
                                    

Bir süre düşündü Ayla. Diyeceklerini toplamaya çalıştı.

" Daha fazla cevap vermeni bekleyecek miyim?"

İçinde ufak da olsa içinde bir umut kırıntısı belirdi Akın'ın. Kalbinde bir yerlerde oldu diyordu ama bu kez susmayı tercih etti.

" Önemsiyorum işte." Diye mırıldandı Ayla.

" Nedenini soruyorum zaten sana."

Dudaklarını birbirine bastırdı usulca Ayla.

" Cevap yok ama ben aldım cevabımı Ayla."

" Bugün çıkarsın." Dediğinde bakışlarını sevdiği kadının gözlerine çevirdi Akın.

" Tamam."

İçeriye giren Gökçe'ye döndü bakışlar.

" Ee neler yaptınız?" Dedi neşeli bir sesle arkasından yorgun gözlerle Sancak girdi.

" Bu hâlâ mı aynı?"

" Vuram mı?" Dedi şive kayıklığı ile Gökçe.

" Valla isterseniz komutanım." Dediğinde Gökçe sırıtarak Sancak'ın karnına dirseği ile vurdu.

" Siktir!" Anında doğruldu Sancak.

" Yavaş olsana kızım buradayız işte." Diye homurdandı.

" Sus." Dediği anda telefon çaldı ve görev çıktı. Hızlıca hastaneden çıkarken taburcu edilen Akın ise evine gitti direk. Her yerinin ağrıdığını hissediyordu. Saatler ilerlerken kapı çaldı. Oflayarak kapıya ilerledi ve kapıyı açtığında tanıdık gözlerle dondu.

" Ayla?"

Kız ise cevap vermeden sarıldı sıkıca. Ne olduğunu anlamadı Akın ama sarılma isteğine ne karşı koyamadı ve kollarını başını boynuna saklamış kıza sardı.

" Akın.. abimler görevdeydi aklıma başka bir yer gelmedi." Dedi yorgun sesiyle.

" Gel Doktor Üsteğmen." Kapıyı kapatıp kızı bedeninden uzaklaştırdı ve odaya doğru yöneltti. Kendini köşeye bıraktığında Ayla'nın yorgun gözleri Akın'a odaklandı.

" Anlat bakalım. Dinliyorum."

Derin bir nefes aldı Ayla.

" Tehtid etti." Diye mırıldanırken Akın'ın bakışları Ayla'nın üzerinde sabitlendi.

" Ya geri dönersin ya da abine birlikte olduğumuzu söylerim dedi. Yalan atma dedim. Ben öyle birşey yapmadım dedim seni bana getirecek bu yalansa en büyüğünü söylerim dedi."

" Birlikte olduğumuzu derken? Tam anlamadım diğer anlamda mı?"

Başıyla onaylamakla yetindi Ayla.

Sabır nefesleri aldı Akın.

" Peki oldu mu öyle birşey?"

" Yemin ederim olmadı. Öpmeyi bırak elimi tutmasına bile izin vermedim ben.. emin olamadım ondan. Kaçtım hep."

Gözlerinin karardığını hissetti Akın yavaşça ayaklandı ve kapıya ilerledi.

" Nereye?" Cevap gelmedi ama anladı Ayla. Hızlı bir şekilde kalkıp kapının önüne geçti.

" Nereye dedim. Gitmiyorsun bir yere. Salak değilim ben anlıyorum ne yapacağını."

Bir elini alnına götürdü ve yavaşça masaj yapar gibi ovmaya başladı.

" Bekle beni burada Ayla."

" Bir yere gitmiyorsun ki bekleyeyim Akın."

Üç kapı kitleme sesi duyulduğunda başını doğrulttu Akın.

" Anahtarı ver Ayla aç kapıyı." Ayla ise hiç oralı olmadı ve anahtarı tişörtünün içine attı.

" Gel de al." Rahat bir şekilde koltuğa oturup saçlarını geriye attı.

" Ayla." Dedi uyarır bir ses tonuyla Akın.

" Gidebiliyorsan git Akın benim yapabileceğim birşey yok." Sesinden de belli olan rahatlıyla daha da yayıldı koltuğa. Anahtarı tişörtününden alıp avcunun içerinde sıkıştırdı.

" Daha ayakta bekleyecek misin? Ayrıca. Yaralısın sen be adam! Otur şuraya!"

" Ben herkesten emir almıyorum." Dedi Akın eğlenir bir ses tonuyla.

" Ben emrediyorum. Doktorun olarak!"

Yine ikna olmadı Akın ve cıkladı.

" Sevdiğin kadın olarak emrediyorum o zaman."

Bakışları dondu Akın'ın ve olduğu yere sabitlendi.

" Şimdi gel."

" Bana böyle davranmayı kes. Beni kendine bağlamayı kes Ayla. İkimizde gerçeklerin farkındayız." Buruk bir tebessüm belirdi Ayla'nın dudaklarında. Gözleri doldu, burun kemeri sızladı. Anahtarı bıraktığı yerden alarak ayağa kalktı ve kapıyı açtı.

" Nereye?"

" Seni ilgilendirmez." Çantasını da alıp ayakkabılarını giydi.

" Nereye dedim Ayla."

" Bende seni ilgilendirmez dedim. Yeterince rahatsızlık verdim iyi akşamlar." Asansöre ilerledi şansına ki Akın ayakkabısını giyene kadar bindi ve kapı kapandı. Sadece birkaç dakika daha kendini güçlü tut diye mırıldandı kendi kendine. Asansör durup kapı açıldığında ona bakan gözlere bakmadan yanından geçti.

" Gitmiyorsun bir yere."

" Öyle güzel gidiyorum ki." Diye mırıldanıp kolunu çekti. Cılız sokak lambalarının aydınlattığı sokağa boş bakışlar attı ve askeriyenin yolunu tuttu.

" Ayla!" Sesin yüksekliğiyle yüzünü buruşturdu Akın ve adımlarını hızlandırarak tam yanında yerini aldı.

" Gel hadi bana gideceğiz."

" Gitmiyorum." Dedi ona bile dönmeden.

" Ayla! Ben seni bulurum dedim değil mi?"

Olduğu yerde sabitlendi Ayla.

" Bende sana bitti dedim! Uzak dur ya benden!" Akın gözlerini kapatarak sabır nefeslerini aldı. Bir nefes, iki nefes, üç nefes derken arkasını döndüğü gibi yumruğu karşındaki şahısın çenesini buldu.

Bini geçtikk sizi çok seviyorum sözümü tutup özel bölümü de atıyorumm

GECENİN KOMUTANI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin