Arkamdan gelen adım seslerini duyuyor fakat umursamak istemiyordum. Öyle de yaptım ve sanki hiçbirşey olmamış gibi ilerlemeye devam ettim. Bakışlarımı kaldırıp karşımdaki Ateş'e baktım.
" Kral sen gelir miydin ya?" Diye sordum alayla.
" Ablamız çağırmış tabiki geleceğiz ama babamdan zor izin aldım be abla,ha bi de ekledi."
Kaşlarımı çattım.
" Ne demiş manyak baban bana?"
" Söyle o deliye seni sağlam getirsin, dedi."
Göz devirdim.
" Yiğenimi sağlam götürürüz merak etmesin. Gel bakalım." Hızlı adımlarla yanıma gelip sokaktan çıktık. Sohbet ede ede birkaç kez turladık aynı mahalleyi. Ardından ufak bir yer bulup oraya oturduk. Sıcak birşeyler içerken aklımda saçma bir soru belirdi.
Lan.
Jeton biraz köşeli galiba.
O kız kimdi?
Ateş birşeyler düşündüğümü anlamış olacak ki bakışlarını bana çevirdi.
" Abla ne düşünüyorsun?"
" Hiç." Dedim harfleri uzatarak. Saate baktığımda saat sekize geliyordu.
" Ee abla. Sancak abiyle işler nasıl?"
" Sancak kim?" Dedim anlık dalgınlığıma gelerek.
" Doğru senin dilinde Üsteğmen Bozuntusu."
" Haa." Dedim sonradan anlayarak.
" Bilmem."
" Bilmem? Abla ya seviyorsun ya da sevmiyorsundur?"
" Ne bileyim oğlum ya. Garip işte. Senin işler?"
Sırıttı.
" Yuh!"
Başıyla onayladı.
" Abla kız askere gitsen de beklerim diyor daha ne yapsın?"
Dudaklarım beğenmiş bir şekilde kıvrıldı.
" Bak seninde hoşuna gitti."
" Baban biliyor mu?"
" Gelinim ne yapıyor diyor sürekli."
Kocaman bir kahkaha attım.
" Gelinim ha iyiymiş." Dediğimde biri yaklaştı yanıma. Kaşlarım çatılırken Ateş'i çok az geriye çektim. Yüzü daha da belirleşince telefonumu çıkardım ve aklıma gelen ilk kişiyi aradım.
" Yiğit atacağım konuma gel acil."
Birkaç dakika sonra Yiğit gelmişti bakışları yanımdaki gereksizi buldu.
" Ateş'i götürür müsün?"
Çenesiyle yanımdakini işaret etti.
" Ben hallederim Ateş'i götür yeter." Başıyla onaylayıp yanımdakine keskin bir bakış attı ve Ateş'i aldı.
" Ne işin var lan senin burada?" Diye ona döndüğümde sırıttı.
" Sevgilimi özledim?"
" Eceline susadın anlıyorum."
" Yo." Dedi harflerini uzatarak.
" Sevgilimi özledim." Dediğinde öfkeyle soludum.
" Aptal!" İttiğimde biraz geriye savruldu güç kullanmamıştım.
" Lan seninle aramla hiçbir halt geçmedi. Ne bu senden çektiğim ya. Sana defol dedim. Git dedim. Lan sana siktir git istemiyorum dedim!"
" Cidden Gökçe? Onun seni hâlâ sevdiğini falan mı düşünüyorsun? Eğer sevseydi seni terk etmezdi Gökçe. Bak etrafına! O yok!" Haklılık payı vardı. Pek de umrumda değildi.
" Sana ne lan!"
" Sevmediğimi nereden biliyorsun gereksiz?" Diyerek yanıma yaklaşan Sancak'a ufak bir bakış attım.
" Gittiğimi nereden biliyorsun?" Kendinden emin ses tonuna daha fazla katlanamadım.
" Karışma!" Diye yükseldim en sonunda.
" Sana gelince. Rahat bırak beni istemiyorum ya!" Diyerek uzaklaşmayı seçtim. Eve doğru ilerlerken kolumda hissettiğim el ile durdum.
" Durur musun artık."
" Sana ne Sancak? Sana ne?"
Bıkkın bir nefes aldı.
" Ne yapmamı bekliyorsun Gökçe?"
" Uzak dur? Bence gayet mantıklı."
" Bana değil. Kimdi o? Senle ne alakası var?"
" Ya ben sana soruyor muyum Sancak sen kimle ne yapıyorsun diye? Sana ne."
Gözleri kısıldı.
" Sakın."
" Ne o zoruna mı gitti kızla seni görmem. Emir komuta Sancak bu kadar ya aramızdaki."
" Sen kıskandın mı?" Diye sordu keyifli bir ses tonuyla.
" Ne diyeceğim biliyor musun Sancak. Ben sana ne dedim? Aklımdaki sorulara ya cevap ver ya da uzak dur. Sen ikisini de yapmadın. Zaman istedim. Sen ne yaptın sonuç ortada. Ama aptallık bende. Ben beni sevdiğine inanmıştım. "
Eve doğru ilerledim. Kapıyı kapatıp kendimi duşa attım.
SANCAK DALKIRAN
Ne yaptığımı ya da ne yapacağımı bilemedim. Aklıma gelen ilk şeyi yaptım. O an pek birşey düşünecek gibi değildim.
Siz: Çanakkale'den komşumuzun kızı
Siz: Beni görmek için gelmiş
Siz: Ben senden nasıl vazgeçeyim Gökçe
Siz: Bunu ihtimal olarak bile düşünmek canımı sıkıyor
Siz: Kızla bir alakam yok
Birkaç dakika geçtikten sonra iki mavi tik belirdi. Görüldü mü yedim ben, o da iyiymiş. Oflayarak eve doğru ilerledim. Kapıyı Tuğkan açınca bakışlarımı ona çevirdim.
" Siktir git hayır ya!"
Diyerek içeri geçmem için yer açtı.
GÖKÇE KESKİN
Saçımdaki havluyu kenara koyup saçlarımı kurutma işlemine geçtim.
Yiğit: Komutanım biz geldik
Gözlerim açıldı ve saate baktım.
Geç kalmıştım!
Tuğkan ve Sancak'ın kardeşliğine bayılıyorum vee Kılıç ile Yiğit nasılsınızzz bini geçtikkk
💜
💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN KOMUTANI
Humor' Öldürmeyen acı güçlendirir.' derdi hep babam. Bir bakıma haklıydı şimdi ona daha çok hak veriyordum. Babamı vatana vereli 20 yıl olmuştu bende onun izinden gidip asker olmuştum. Yeni bir yere göreve giderken kimle nasıl ve hangi yüzüyle karşılaşac...