5: Tekrar & Tekrar

1K 51 4
                                    

  Asi birkaç dakika dolabının önünde durduktan sonra oflayarak dolabın kapaklarını kapattı.

Giyecek hiçbir şeyim yok, klişesinin mağdurlarındanmış gibi davranmak istemiyordu ama gerçekten de öyleydi. Biriyle buluşmaya giderken giyilebilecek tarzda olan bir tane bile kıyafetinin olmadığına inanamıyordu. Bu yaşlardayken neler giyiyordu o? Sadece gömlek ve kumaş pantolon mu?

Makyaj yapmadığını hatırlıyordu, ama teni zaten pürüzsüz olduğu için öyle şeylere hiç ihtiyaç duymamıştı. Neyse canım, Bora'yla son bir kez buluşup ayrılacaktı zaten. Düzgün bir şey giymese de olurdu. Herhalde.

Makyaj masasının önünde oturup saçına baktı. Her zamanki gibi iş yerine giderken profesyonel görünmek istediği için saçının kıvırcıkları bozulana kadar taramış, sonra da atkuyruğu yapmıştı. Berbat görünüyordu. Saçını doğru düzgün düzleştirmeye karar verip düzleştiriciyi kasadan çıkardı. Sonra aniden aklına önceki hayatından kalmış olması gereken yanık izi geldi. Yine böyle bir bahar akşamında, saçını düzleştirmeye karar vermiş ve eli kabloya takılınca da derisini yakmıştı. Telaşla gömleğini sıyırıp bileğine baktı.

İz yoktu.

Derin bir nefes aldı. Doğru, hayata dönüş amacı kaderini değiştirmekti, aynı şeyleri tekrar tekrar yaşamak değil.

Telefonuna gelen mesajı kaşlarını çatarak okudu.

1 Yeni Mesaj

Kimden: Bora

İşten çıktım. Sana bir hediye getiriyorum. Bekle bizi.

Hediye mi? Ne hediyesi?

Asi o an başka bir anıyı daha hatırladı. Bora'nın onu ziyarete gelirken yanında Sude'yi de getirişini... Tabii ya, ilişkileri Asi ölmeden hemen önce başlamış olamazdı ki! Belki eski Asi'nin haberi yoktu ama onlar hep çok iyi anlaşmışlardı, değil mi?

Yüzünü kaplayan ifadenin şeytani olduğunu biliyordu. Bu neden daha önce aklına gelmemişti?

"Sude..." dedi kendi kendine. "Madem Bora'yı bu kadar çok istiyorsun, al senin olsun."

***

Asi düzleştirdiği saçını açık bırakmaya karar verdikten sonra üstüne bir tişört, onun üstüne de bir kapüşonlu geçirip kafeye gitmek için evden çıktı. Ne diye Bora'yla buluşmadan önce hazırlanmaya çalıştıysa... Daha iyi giyinmeye başlarsa adam ona daha mı iyi davranacaktı sanki? Onun düşüncelerinin bir öneminin olmadığını kendisine hatırlatmalı ve ona bir hediye olarak verilmiş ikinci hayatını bu şekilde yaşamalıydı.

Aklı önceki hayatında yaptığı aptallıklarla o kadar meşguldü ki önündeki taşı fark etmedi bile. Yere düştüğünde tıslamaya benzer bir ses çıkardı. Dizindeki ağrıya bakılırsa derisi az da olsa soyulmuş olmalıydı.

Kotunu sıyırdığında yaranın beklediğinden daha kötü olduğunu gördü. Neyse ki kafe çok uzakta değildi, kanayan bir dizle tüm akşam Bora ve Sude'nin flörtleşmesini izlemek istemiyordu.

Kafeye oturup bir kahve sipariş etmesinin üstünden birkaç dakika geçmişti ki Sude ve Bora yanında bittiler.

"Sürpriz!" Sude'nin suratı yine o yapmacık gülümsemesiyle kaplanmıştı. Asi gözlerini devirmemek için kendini zor tuttu.

Bora da gülerek kolunu Sude'nin omzuna attı. "Bak sana kimi getirdim!"

Asi ağzının içinden "Hiç tahmin edemeyeceğim bir sürpriz oldu gerçekten de..." diye mırıldandı.

Renata | AslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin