Renata | Aslaz

30: Alaz - Ve Kapanış

  Ambulans sonunda geldiğinde, sağlık çalışanları Alaz'ı Asi'den ayırmakta güçlük çekmişlerdi ama sonunda başarmışlardı. Alaz'ın elleri bomboştu artık.

Bora baygın bir halde olduğu ve Alaz'ın üstü kanlı olduğu için önce Alaz'ın Asi'yi öldürdüğünü düşünmüşlerdi. Neyse ki dedesinin avukatı ülkedeki en iyi avukatlardan biriydi.

"Alaz Bey." Adam Alaz'a bakıp iç çekti. "Tam olarak ne olduğunu anlatabilir misiniz?"

"O şerefsiz," dedi Alaz. "Asi'yi öldürdü. Olan bu."

"Sizin orada ne işiniz vardı?"

"Asi eski bir çalışanım." Alaz yutkundu. "Kanser olduğunu ve az bir vakti kaldığını öğrenince ziyaretine gitmek istedim. Apartmana girdiğimde dairesinden gelen bağırış seslerini duydum."

"İçeri nasıl girdiniz peki?"

"Ben oraya gittiğimde kapı açıktı."

Avukatı Alaz konuştukça not almaya devam ediyordu.

"Sonra?"

"Sonra..." Kanlar içindeki Asi'nin görüntüsü aklına gelince sanki odasındaki canavarlardan saklanmaya çalışan bir çocukmuş gibi gözlerini kapattı. "İçeri girdim."

"Siz içeri girdiğinizde Asi Hanım'ın durumu nasıldı?"

Alaz adamın neyi ima ettiğini biliyordu. Ölmüş müydü, diye soruyordu.

"Nefes alıyor mu diye kontrol etmedim. Ama büyük ihtimalle çoktan ölmüştü." diye itiraf etti Alaz. Kadın, Alaz onu kucaklayıp koltuğa yatırdığında kıpırdamamıştı bile. Ama yaşadığı şok yüzünden Alaz'ın Asi'nin ölmüş olduğunu idrak etmesi uzun sürmüştü.

"Bora Caymaz," dedi avukatı. "Onunla da daha öncesinden tanışıyor musunuz?"

Alaz başını aşağı yukarı onaylarcasına salladı. "Maalesef. O da eski çalışanlarımdan biri."

"İş yerinde aranız nasıldı? Aranızda bir husumet var mıydı?"

Bu sefer başını iki yana olumsuz anlamda salladı Alaz. "Yoktu. Zaten kimseyle yakın değildim."

"Asi Hanım'la da mı yakın değildiniz?"

Alaz iç çekti. "Değildim." Ama keşke olsaydım. Keşke onu bu şerefsizin eline bırakmasaydım.

Avukatı "Size Bora Caymaz'a neden saldırdığınızı soracaklar." dedi. "Hem onu, hem de eşini tanımıyormuşsunuz. O yüzden intikam ihtimali elenecek. Bu iyi bir şey."

"Ona Asi'ye dedikleri yüzünden saldırdım. Yine olsa yine yaparım."

Avukatı gergin bir tavırla alnını ovuşturdu. Alaz adamın ne düşündüğünü biliyordu. Zengin piçin teki kendisini savunayım diye beni tutuyor, ama işimi zorlaştırmak için de elinden geleni yapıyor. Masanın üstünde parmaklarıyla ritim tutarken adamın her dediğini harfiyen yerine getirmeye karar verdi. Bir an önce buradan çıkıp yarım kalan işlerini halletmesi gerekiyordu.

"Ama biz savunmamızı böyle yapmayacağız, Alaz Bey."

"Elbette. Aptal değilim." Ellerini masanın üstünde birleştirip adama biraz yaklaştı. "Planımız nedir?"

***

Alaz serbest kalır kalmaz dedesinin bağlantılarını kullanarak Sude'nin bulunması için bir insan avı başlatmıştı. Kadını bulunca ne yapacağını tam olarak bilmiyordu. Bora'nın hapiste olması iyi bir şeydi, ama Alaz'ın içi soğumamıştı. O gün, o lanet olası evde o iki pisliğe söz verdiği gibi ikisini de kendi elleriyle öldürse bile içinin soğuyacağını sanmıyordu.