35: Teklif

1K 59 32
                                    

  Asi birkaç saniyeliğine de olsa kendine Bora ve Yakup Bey'in bağrışmalarını dinleme keyfini bahşettikten sonra ayağa kalktığı an Rüya'yla göz göze geldi. Rüya onun az önce gülümsediğini görmüş olmalıydı. Gözleri yaşadığı aydınlanmayla parlarken herkesin duyabileceği bir sesle "Asi Hanım," dedi. "Sanırım gelen Bora Bey'in sesi. Gidip ne oluyor diye bir bakmak ister misiniz?"

Asi başını belli belirsiz salladıktan sonra arkasında Rüya'yla koridora çıktığında bazı çalışanların da peşlerinden geldiğini gördü. Tam bir cümbüş yaşanmak üzereydi.

Yakup Bey burnundan soluyordu. Sude aralarında az bir mesafe de olsa, Bora'nın yanındaydı. Başka zaman olsa adamın arkasına saklanacağını biliyordu Asi, ama şu an büyük ihtimalle Yakup Bey'i daha fazla kızdırmak istemediği için Bora'ya sadece yakın durmakla yetinmişti.

"Yakup Bey, ortada gerçekten sizin düşündüğünüz gibi bir durum yok. Her şeyi yanlış anladınız."

"Ne yanlışı be, ne yanlışı?" Yakup Bey tükürür gibi konuşuyordu. "Göreceğimi gördüm ben."

"Bora?" Asi sanki neler olup bittiğini bilmiyormuş gibi endişeli bir sesle konuşmaya özen göstermişti. "Yakup Bey neyden bahsediyor?"

"Sizin bu sevgiliniz var ya sevgiliniz," Yakup Bey Asi'ye bakıp işaret parmağıyla Bora'yı işaret etti. "Sude'me göz koymuş."

Asi zafer çığlığı atıp etrafta koşuşturmamak için kendini zor tuttu. Her şey onun tahmin ettiğinden daha rezil bir şekilde ilerliyordu. Bora'nın bu durumdan ve sonuçlarından hiş hoşnut olmayacağından emindi. İnsanların onunla dalga geçmesinden ya da hakkında dedikodu yapmasından nefret ederdi çünkü. O her zaman övülen, her zaman sevilen kişi olmalıydı.

Neyse ki Asi akıllanmıştı. Bu hayatında onun arkasını toplamak yerine herkesin Bora'nın gerçek yüzünü görmesini sağlayacaktı.

"Çattık ya." dedi Bora elini sallayarak. "Ne göz koyması?"

"Ya-Yakup Bey," Sude burnunu çekti. "Ne dediğinizin farkında mısınız? Asi benim en yakın arkadaşım-"

"Evet, Yakup Bey." Asi eğer foyaları şimdi ortaya çıkarsa Bora'nın Sude'yle hayatta evlenmeyeceğinin farkındaydı. O yüzden şimdilik onların yalanına ortak olmaya karar verdi. "Biri benim en yakın arkadaşım, diğeriyse sevgilim. İkisinin de sizin bahsettiğiniz gibi bir şey yapmayacaklarından eminim."

Yakup Bey alaycı bir tavırla güldü. "Asi-"

"Yeter!" Alaz bağırınca arkada kendi aralarında mırıldanan kalabalık bile konuşmayı kesti. "Ne oluyor burada? Neden işinizin başında değilsiniz?"

"Alaz Bey!" Sude tam Alaz'a yaklaşmak üzereydi ki Asi onu bileğinden yakalayıp kendine doğru çekti.

Kulağına "Şimdi hiç sırası değil." diye fısıldadı. "Çok istiyorsan onunla sinirli olmadığı bir anda konuşursun."

Sude önce ağzını itiraz edecekmiş gibi araladı, ama sonra Asi'nin haklı olduğuna kanaat getirmiş olmalı ki onu başını sallayarak onaylamakla yetindi. Yakup Bey'in gazabından korunmak için Asi'nin arkasına saklanırken "Benim bu adamla ya da Bora'yla bir ilgim yok." diye fısıldadı. "Yemin ederim yok, Asi."

"Biliyorum." Asi elini sıktı. "Sana inanıyorum."

Sude ona minnettar bir gülümseme yolladıktan sonra sessizce Alaz'ın çalışanları ofise geri göndermesini izlediler. İnsanlar yavaş yavaş uzaklaşırken Bora kendi kendine bir şeyler homurdanıyordu. Dudağının kenarından akan kanı eliyle silerken Asi'yle göz göze geldiler.

"Asi-"

"Bora." Sude'nin elini bırakıp Bora'nın yanına hızlı adımlarla gittikten sonra yüzünü ellerinin içine aldı. "İyi misin?"

Renata | AslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin