Alaz, Rüya'yı evden aldıktan sonra arabayla gezmeye başladılar.
Rüya telefonuna bakıp "Asi adresi atmış." dedi. "Ev buraya uzakmış ama çok geç kalmayız herhalde."
"Buraya her yer uzak ki."
"Dedemi biliyorsun işte. Güvenlik önlemleri falan."
"E, adam haklı." Güldü. "Kaçırıldığımız zamanı hatırlıyor musun? Sen baygın taklidini yapınca nasıl ağlamıştı."
Rüya da güldü ama kız kardeşinin dalga geçtiği kişi dedesi değil, Alaz'dı.
"Ay bir tek o ağlamıştı sanki. Sen de başımda dikilip "Rüyaa, Rüyaaa!" diye hüngür hüngür ağlamıştın. Burnundan üstüme damlayan sümüğün görüntüsünü hala zihnimden silemedim. Bünyemde kaçırılmaktan daha büyük bir travma olarak kaldı."
"Kızım, küçüktük o zamanlar."
"Ha, şimdi ölsem ağlamazsın yani?"
Alaz, Rüya'nın bu soruyu dalgasına sorduğunu biliyordu ama kızın ağzından ölüm kelimesini duyar duymaz yüzündeki gülümseme birden silindi. Karnı ağrımaya başlamıştı. Midesi bulanıyordu.
Kardeşine nasıl "Senin öldüğünü zaten bir kere gördüm ve ben de seninle birlikte öldüm." diyebilirdi? Rüya'nın ölümünden sonra onun Amerika'daki evinde geçirmiş olduğu 1 yıl eğer üstünde düşünürse günler boyunca kabus görmesine yeterli olacak cinstendi.
Ağlamamaya çalışarak "Rüya." dedi.
"Efendim?"
Gözlerini yoldan çekmeden elini ona doğru uzatınca Rüya elini tuttu. Kardeşinin elini öpüp "Böyle atışıyoruz falan ama seni çok seviyorum." dedi. "Biliyorsun, değil mi?"
"Biliyorum." Rüya elinin üstünü okşadı. "Ben de seni çok seviyorum."
"Beni mi daha çok seviyorsun yoksa Yaman'ı mı?" Rüya sessiz kalınca elini yüzüne doğru uzatıp saçını karıştırmaya çalıştı ama Rüya oflayarak elini ittirdi. "Kızım "Abicim, tabii ki seni daha çok seviyorum." desene!"
Konuştuğunda Rüya'nın sesi bıkkın çıkıyordu. "Tabii ki seni daha çok seviyorum, Alaz."
"Olmadı böyle. Sanki ben istedim diye söylemişsin gibi oldu."
"E, sen istedin zaten!"
"Ama cümleyi kelimesi kelimesine tekrar ettin. Böyle olmaz. Bir de içinden gelen bir sevgi konuşması duyalım."
"İçimden öyle bir şey gelmiyor şu an." Alaz cıklayınca Rüya kıkırdadı. "Sen arabayı nereye sürüyorsun bu arada? Asi'nin attığı adrese gitmiyoruz sanki?"
"Önce hediyelik bir şeyler bakalım dedim."
"Hediyelik bir şeyler mi?"
"E, Yaman'ın ailesinin evine ilk defa gidiyoruz ya."
"Ee?"
"İlk defa ziyaretine gittiğin bir kişiye hediye alman gerekmez mi?"
"Gerekir mi?"
"Gerekir, gerekir."
"Senin bu işten çıkarın ne?"
"Çıkarım falan yok." Dudaklarını büzdü. "Gelenek göreneklerimizi hayatta tutmaya çalışıyorum sadece."
"Ya, abi." Rüya güldü. "Bırak bu ayakları. Gelenek görenek kim, sen kim..."
"Niye kızım? Sen benim ne zaman örf ve adetlerimize karşı geldiğimi gördün?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renata | Aslaz
FanfictionAsi hayatta insanlara ikinci bir şansın verildiğine inanmazdı... Ta ki kendisi öldürülüp yeniden hayata döndürülünceye dek. Kısacası: Marry My Husband'ın AsLaz versiyonu. (Bazı yerleri değiştireceğim ama eğer webtoon'u okumadıysanız ya da diziyi izl...