Alaz her ne kadar işi boş verip Asi'yi eve götürmek istese de sevgilisinin bu teklifine asla evet demeyeceğini biliyordu. Bir de onu aşağıdaki ofisinde bekleyen dedesi problemi vardı...
İç çeke çeke geceleri güvenlikçinin bile kontrol etmek için gitmediğine emin olduğu eksi ikinci kata indi.
Alaz da Rüya da çalışanlar tarafından tanınmak istemiyorlardı, dedesi de bu kararlarına saygı duyuyordu. Üstelik bu adamın sahip olduğu en büyük şirketlerden biri bile değildi, burayı kontrol etmeye geldiği görülse tuhaf olurdu ve çalışanlar arasında panik yaratabilirdi. Bu yüzden ne zaman ziyarete gelse kimse onu görmesin diye arkada kendisi için özel olarak hazırlattığı kapıdan içeri girer ve eksi kattaki ofisinde otururdu.
Alaz adamın onca gün içinde neden bugün şirkete gelip en üst kata çıktığını bilmiyordu ama içinden hala şansına küfrediyordu. Eğer dedesi gelmeseydi belki Asi'yle daha-
Kapıyı tıklatıp dedesinin "Gel." diyen gür sesini duyunca içeri girdi.
"Dede."
"Alaz." Kaşlarıyla önündeki tekli koltuğu işaret etti. "Otur bakalım. Biraz konuşalım seninle."
Alaz koltuğa otururken gözlerini devirmemek için kendiyle büyük bir mücadele verdi. Dedesi ona iş tavsiyesi mi vermeye gelmişti, yoksa sorguya mı çekilecekti? Genç olmanın fiziksel olarak getirileri çok fazlaydı, Asi'yle sevişmeye 40 yaşına yakınken başlamadığı için cennetten –ya da artık neredelerse- ona yardım eden kişiye minnettardı ama dedesinin onu hala bir çocuk olarak görmesi sinir bozucuydu.
"Konuşalım tabii... Ne hakkında?"
"Bugün," Dedesinin yüzünde ciddi bir ifade vardı. "Odada yanında biri var mıydı?"
Alaz kaşlarını çattı. Oda yalıtımlıydı, ve sevişirken çok ses çıkarmadıklarını da biliyordu. Dedesinin Asi'nin ya da Alaz'ın inlemelerini duymuş olması imkansızdı. Şirkete saat kaçta gelmişti acaba? Asi'yi odaya girerken görmüş olma ihtimali var mıydı? Bu sırf cevabını merak ettiği için sorulmuş bir soru muydu, yoksa soruyu sorarken cevabını zaten biliyor muydu?
"Hayır."
Sırf dedesini kızdırmak için Evet de diyebilirdi ama sonuçlarının iyi olmayacağını biliyordu. Dedesi büyük ihtimalle kiminle birlikte olduğunu Alaz'ın şirkette çalıştığına emin olduğu ajanına buldurmaya çalışırdı, ya da Alaz en sonunda işine karışmaması gerektiğine dair ona bir nutuk çekip Asi'yle birlikte olduğunu söylerdi. Dedesi kötü biri değildi, ama eski kafalıydı işte. Asi'nin Alaz'la çalışma saatleri içinde ve hala şirketteyken seviştiğini öğrenirse sevgilisi hakkındaki düşünceleri çok da iyi olmayabilirdi.
Ve Alaz'ın dedesinin Asi'yle iyi geçinmesini istiyordu. Dedesinin düşüncelerini önemsediğinden değil de, Asi'nin mutlu ve rahat olmasını istediği için. Daha adamla tanışmamış olmasına rağmen ondan çekiniyordu, bir de dedesi ona tanıştıklarında kötü davranırsa...
Eğer öyle bir şey olursa Alaz gerçekten onunla olan tüm bağlarını koparırdı. Ama öncelikle işi geri dönülemez bir hale getirmeden çözmeye çalışacaktı.
"Bak, oğlum, artık yetişkinsin biliyorum ama... Böyle şeyleri hoş karşılamam, bilirsin."
"Böyle şeyler"den kastı ciddi olmayan ilişkilerdi, Alaz bunu biliyordu. Eğer dedesi onun Asi hakkında ne kadar ciddi olduğunu bilseydi...
"Öyle bir şey yok, dede. Rahat olabilirsin."
"Sadece duş alıyordun yani?"
"Hava sıcak." Alaz gömleğinin yakasını çekiştirdi. "Küresel ısınma var, malum. E, tüm gün ofisteyim ben de..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renata | Aslaz
FanfictionAsi hayatta insanlara ikinci bir şansın verildiğine inanmazdı... Ta ki kendisi öldürülüp yeniden hayata döndürülünceye dek. Kısacası: Marry My Husband'ın AsLaz versiyonu. (Bazı yerleri değiştireceğim ama eğer webtoon'u okumadıysanız ya da diziyi izl...