Alaz başını kapıya doğru çevirip sanki dedesi onu görebiliyormuş gibi gözlerini devirdikten sonra tekrar Asi'ye döndü. Şu an dedesiyle uğraşmaktan daha önemli işleri vardı.
Asi'yle sevişmek gibi.
Gerçi Asi'yle sevişmek sadece dedesiyle konuşmaktan değil, kalan her şeyden daha önemliydi onun için. Şu an savaş çıksa bile Asi'nin içinden çıkmayacağını biliyordu.
Yavaşlayıp durdurduğu hareketlerine tekrar başlayınca Asi'nin gözleri kocaman açıldı. O kadar tatlıydı ki...
"Alaz!" Göğsüne vurdu. Yanlış hamle. "Deden kapıda!"
"Birazdan gider."
Tam Asi'yi öpecekken sevgilisi bu sefer onu durdurmak için yanağına küçük bir tokat attı. Başka bir yanlış hamle daha.
"Ya içeri gelirse? Ya bizi duyarsa?"
Alaz'ın içindeki hareketleri sertleşince Asi'nin ağzından bir inilti döküldü. Ne yaptığını fark ettiğinde gözleri deminkinden bile daha fazla açılırken yanakları kızarmaya başlamıştı.
Alaz sırıtarak eliyle ağzını kapattı.
"Dedemin bizi duymasını istemeyiz, değil mi?"
Asi ona onu öldürmek istiyormuş gibi bakarken içinde olmak çok eğlenceliydi. Aslında Alaz sevgilisinin onu üstünden ittirip kucağına çıkmasını istiyordu, ama onun inleyişini bastırmak için eliyle ağzını kapatmak da hoşuna gitmişti. Asi'nin inlemesine sebep olan da kendisiydi, inlemelerini bir şekilde kontrol eden de.
Boynunu öpmek için başını eğip "Sen gelmeden içinden çıkmayacağım." dediğinde Asi itiraz ettiğini belli eden bir ses çıkarınca güldü. Madem Asi sevgilisinin ona bir patron gibi davranmasını istiyordu, o zaman bugün Alaz'ın ona istediğini yapmasına izin vermeliydi.
Asi'nin elini klitorisine doğru götürdüğünü görünce gözlerini kapatıp boynunu emmeye odaklandı. Dedesi hala dışarıda mıydı, bilmiyordu, ama umurunda da değildi. Asi'nin sıcak nefesi elini terletmişti, göğüsleri neredeyse birbirine yapışmıştı, ve oda ıslak seslerle dolmuştu. Alaz onun içinde olduğu için. Asi onun için ıslandığı için.
Boynunu bırakıp dikkatini göğsündeki benlerden birine verdiğinde Asi'nin elinin hareketlerinin hızlandığını fark etti. Başını arkaya atmış, diğer eliyle altındaki yastığı kavramıştı. Duvarları Alaz'ın etrafında kasılırken eline doğru inlemeye devam etti.
Boşaldıktan sonra göğsü hızla inip kalkarken Alaz elini ağzından çekti. Onu öpmek istiyordu ama Asi ne yapmaya çalıştığını anlayınca sinirle koluna vurup Alaz'ı yatağın üstüne itti. İkinci round mu gelecekti acaba?
Asi onun üstüne çıkıp onu yeniden tokatladıktan sonra içine almak yerine yataktan kalkıp banyoya yönelince Alaz yaşadığı hayal kırıklığını belli etmemeye çalıştı. Asi böyle sinirli sinirli arkasını dönüp yürüyünce attığı tribin Alaz'ı sakinleştireceğini mi sanıyordu? Öyleyse yanılıyordu, çünkü şimdi Alaz'ın tüm dikkati onun tatlı kıçına ve muhteşem bacaklarına kaymıştı.
Yataktan hızla kalkıp prezervatifi çöpe attıktan sonra Asi'nin peşine takıldı.
"Güzelim-"
Asi arkasını dönüp gözlerinden ateş saçarak ona baktı ve elindeki duş başlığını yerine taktı. Hızlı adımlarla Alaz'ın yanına gelip banyonun kapısını kapattıktan sonraysa kısık bir sesle onu azarlamaya başladı.
"Güzelim diyorsun hala, kafayı yiyeceğim ya!"
Alaz onun sinirden ve seksten kızarmış olan yanaklarına bakarken keyifle güldü. Yanaklarını ısırmak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renata | Aslaz
FanfictionAsi hayatta insanlara ikinci bir şansın verildiğine inanmazdı... Ta ki kendisi öldürülüp yeniden hayata döndürülünceye dek. Kısacası: Marry My Husband'ın AsLaz versiyonu. (Bazı yerleri değiştireceğim ama eğer webtoon'u okumadıysanız ya da diziyi izl...