Renata | Aslaz

36: Cesur

  Alaz her zaman olduğu gibi toplantıya girmeden önce tuvalete gitmek üzereydi ki bir kadın eli onu kolundan tutup duvara yapıştırdı. Bugün ikinciye oluyordu bu ama bu sefer ona saldıran kişi Asi değildi. Bu ojeli tırnaklar Rüya'dan başkasına ait olamazlardı.

Bıkkın bir ifadeyle kız kardeşinin suratına baktı.

"Rüya? İşteyken konuşmayacağımızı sanıyordum?" Yalandan etrafı kolaçan ediyormuş gibi yaptı. "Hem de halka açık bir alandayız!"

"Bir sus da beni dinle."

"Hızlı konuş. Toplantıya yetişmem gerekiyor."

"Asi'yi biraz rahat mı bıraksan acaba?"

Alaz kardeşinin sinirli ve sabırsız çıkan ses tonu karşısında kaşlarını çattı. "Rahat mı bırakayım?" Asi'yi rahatsız edecek bir şey yapmıştı da haberi mi yoktu? "Ben Asi'ye ne yaptım ki?"

"Tüm ofis," Rüya sesinin çok yüksek çıktığını fark edince sesini alçaltıp yanlarından geçen çalışanlara gülümsedikten sonra tekrar ona döndü. "Tüm ofis senin kızı nasıl azarladığını konuşuyor."

"Ha, o mu?" Alaz kendini beğenmiş bir ifadeyle sırıttı. "Onu bilerek yaptık. Asi'ye kızdığım falan yok yani."

"Bir saat ofisindeydiniz, Alaz! Tam bir saat! İnsanlar hakkınızda neler düşünüyor, haberin var mı?"

"Asi'den nefret ettiğimi mi söylüyorlar?"

"Gibi gibi."

Alaz omuz silkti. "Düşündükleri şey gerçekten daha uzak olamazdı." Ellerini Rüya'nın omuzlarına koyup gülümsedi. "Azarlanmam bittiyse gidiyorum?"

Alaz yürümeye başlayınca Rüya da peşine takıldı. Bir yandan yürüyor, bir yandan da söyleniyordu.

"Hep arkadaşın olmadığın için oluyor bunlar. Asi'yi bir dakika bile yalnız bırakamıyorsun-"

"Söylenmeyi bırakıp benim için sevinmeyi denesen?" Erkekler tuvaletine yaklaşınca durup Rüya'ya baktı. "Bir dakika... Yoksa sen Asi'yi mi kıskanıyorsun?"

Rüya annesi tarafından yaramazlık yaparken yakalanmış bir çocuk gibi ellerini arkasında birleştirip ayağını yere sürterek "Kıskanmıyorum." dedi. "Ama onunla biraz kız kıza vakit geçirebilsem iyi olurdu."

"Ee, Rüyacım, sevgilim beni sana tercih ediyorsa yapılacak bir şey yok..."

"Ya sen kendine erkek arkadaş bulup bizi biraz yalnız bıraksana!"

"Benim erkek arkadaşlarım var ki zaten."

Mert ve Fiko dışında arkadaşı olduğu söylenemezdi ama bunu Rüya'ya itiraf edecek değildi. Üstelik Fiko'nun yaşı ondan küçük olduğu için ona arkadaşım derse Rüya onunla en az on yıl dalga geçerdi.

"Mert ve Fiko sayılmaz."

Alaz başını dikleştirdi. Yenilgiyi kabul etmeyecekti.

"Başka arkadaşlarım da var benim."

"Ya?" Rüya kollarını göğsünde kavuşturup alaycı bir tavırla ona baktı. "Kimmiş bu arkadaşlar? Ben niye tanımıyorum?"

Tam o anda erkekler tuvaletinin kapısı açıldı ve içeriden sarışın, kıvır kıvır saçları olan bir adam çıktı. Alaz bu adamı tanıyordu. Onların departmanında yeni çalışmaya başlamış olanlardan biriydi.

Adam tam yanlarından geçmek üzereyken kolunu kavrayıp onu durdurdu. Adını öğrenmek için yaka kartına baktığı belli olmasın diye sırtını Rüya'ya döndü. Cesur.