Sabaha karşı eve döndüklerinde Asi Rüya'nın suratında bıraktığı ruj izleri çıkana kadar yüzünü birkaç kez yıkamak zorunda kaldı. Yanakları fazla ovulmaktan ağrıyınca yüzüne krem sürüp yatak odasının yolunu tuttu.
"Rüya'ya bir daha ruj falan almıyorsun." dedi Alaz'a. "Ya da kalitesiz bir şey al."
"Neden?"
Örtüyü kaldırıp yatağın içine girerken "Çıkarması çok zor çünkü!" diye sitem etti.
"Ha, Rüya seni bir daha öpecek yani?"
Asi gözlerini devirdi "Yani..."
Alaz "Cesur'un evindeyken bir söz vermiştim." deyip üstüne çıkınca kaşlarını çattı.
"Ne sözü?"
"Rüya'nın öptüğü her yeri iki kere öpeceğim diye."
"Alaz." Sevgilisi gerçekten de yüzünün her santimini iki kere öpünce Asi kıkırdadı. "Tamam mı? Bitti mi?"
"Hımm..." Alaz'ın öpücükleri çenesinden boynuna kayarken elleri de geceliğini yukarı doğru sıyırmakla meşguldü. "Çok uzun olduğun için işim tüm gece bitmeyecek galiba. Öpülecek çok alan var."
Alaz bacaklarının içini öpmeye başlayınca Asi yutkundu. "Rüya orayı öpmemişti ki."
"Daha kötü ya!" Alaz bacaklarının arasından ona bakıp sırıttı. "Burayı benden başka kimse öpmediği için ona ikiden fazla öpücük vermem gerekiyor."
***
Asi öğleden sonra çalan alarmıyla birlikte uyandı. Yataktan kalkmaya çalıştığında Alaz beline sarılıp onu kendine doğru çekti.
Sevgilisi boynuna doğru "Kalkma." diye mırıldandı "Uyuyalım."
"Kalkmamız lazım ama."
"Pazar sabahları uyumak içindir diyen sen değil miydin?"
"Aşkım, tüm sabah uyuduk ya işte!" Asi ona doğru dönmeye çalışınca Alaz etrafındaki kollarını gevşetti. "Öğleden sonra şu an."
"Tamam. O zaman senin lafını pazar günleri uyumak içindir diye değiştiriyorum ben de."
"Çok güzel yapıyorsun." Asi onu öpüp tekrar kalkmak için bir hamlede bulununca Alaz bu sefer onu durdurmadı. "Sen yatmaya devam et. Ama benim hazırlanıp çıkmam lazım."
"Nereye?"
"Neslihan teyzeyle buluşacaktık ya? Sen de gelirim demiştin?"
Alaz kaşlarını çatıp dudaklarını öne doğru uzatınca Asi onu öpmek için eğildi.
"Neslihan teyze mi?"
"Hı hı. Yaman'ın annesi."
Alaz ofladı. "Yaman bitti, bir de annesi çıktı başımıza."
"Ya öyle demesene!"
"Babası da vardır bunun şimdi..."
Asi, Alaz'ın huysuz amcalara benzeyen suratına bakıp güldü.
"Yani aşkım. Herkesin bir annesi, bir babası oluyor ya hani. Doğanın kanunu bu."
"Biz bu doğanın kanununu yerine getirmiş olan kişilerle sabaha kadar sevişmediğimiz bir gün tanışamıyor muyuz peki?"
"O gün ne zaman gelir tahminen?"
Alaz gözlerini kısıp düşünüyormuş gibi yaptı.
"Ben 70 yaşıma geldiğimde?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renata | Aslaz
FanfictionAsi hayatta insanlara ikinci bir şansın verildiğine inanmazdı... Ta ki kendisi öldürülüp yeniden hayata döndürülünceye dek. Kısacası: Marry My Husband'ın AsLaz versiyonu. (Bazı yerleri değiştireceğim ama eğer webtoon'u okumadıysanız ya da diziyi izl...