Hazal -Günümüz-
Kumsal'ın gözleri yine iz üstünde. Küçüklüğünden kalma bir alışkanlık bu. Gördüklerini hep doğru analiz ederdi ama kuşkuları yüzünden pasifti. Onu bu kuşkularla ben tanıştırmıştım. Kendinden şüphe ettiği sürece benimle var olacaktı çünkü. Bir şey fark ederdi ama bunu daima gelip ilk bana söylerdi. Onu onayladığımda küçük, sevimli yüzü ışıldardı. Eksik dişlerini sergileyerek gülümser ve ayak uçlarında yükselip alçalırdı. O heyecanı görmek beni de mutlu ederdi.
Ona kötülük yaptığımı düşünmüyorum. Kuşkular var olmasaydı eğer o heyecanlı mutluluğunu da tadamayacaktı.
Şimdi de fark edilmediğini düşünüyor. Geçmişimizi tartıyor. Nasıl bu hale geldiğimizi. Muhtemelen çıkarımlarının hepsi doğru. Derin bir nefes alıp gözlerimi Kumsal'a sabitliyorum. "Mantar soslu biftek." diyorum kısaca.
Gülümsüyor. Gözlerinde katıksız bir sevgi var. İşte bu, diyorum içimden. Bu yüzden hala bir aradayız. Ergenlik zor bir süreçti. Yaptık, gizledik ya da sadece izledik. Ama bunlar geçmişin ufak bir kesitinde var oldu sadece ve biz birbirimizi daima sevdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuza Kadar
Teen Fiction'Korkunç bir şey yapmıştık, büyük bir hata. Geçmiş bizi birbirimize bağladı, kötücül bir masal gibi. Böylece biz sonsuza kadar yaşadık ama asla mutlu olamadık.'