İş Hayatı

180 19 8
                                    

Kumsal - Günümüz -

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kumsal - Günümüz -

Kısa süreli huzurlara müptelayım. Uzay'ın kolları belime dolanmışken zaman mefhumumu yitiriyorum ve elbette kaçınılmaz son gerçek oluyor. İşe geç kalıyorum.

Uzay'ı yeniden kovmadım, o da beni uğurlamadı. Uyumaya devam etti, ben de uyanmanın kabusuyla baş başa kaldım. Telaşım bile düşüncelerimi süpürmüyor. Kaldırımı adımlarken, rüzgar saçımı savururken, çantam omzumdan kayıp dururken bile hep o tiz çığlık kulaklarımda yankılanıyor. Unut, diyorum içimden. Unut. Üzerinden on iki yıl geçti.

Ama o kadar kolay değil. Üçümüz yakında yine buluşacağız. Yaramızı tekrar tekrar deşeceğiz. Buna mecburuz ve o günün yaklaştığını bilmek... Yutkunduğum esnada önümden bir bisikletli hızla geçiyor. Yalpalıyor ve frenlere asılarak dengesini sağlamaya çalışıyor.

"Önüne baksana be! Manyak mısın?" diye bağırıyor.

Genç, serkeş bir çocuk. Ona orta parmağımla karşılık veriyorum. Yüzümde kocaman bir gülümseme var ve kaşlarımın selamlama kalkışı tüm sevecenliğiyle meydanda. Çocuk şaşkın... ama kısa sürede başını iki yana sallayıp pedallara asılıyor ve deli kadının yanından süratle uzaklaşıyor. Evet o deli kadın benim. Yaşım yirmi sekiz. Kiminize göre çok büyüğüm evet ama inanın işler hiç öyle değil. Bedenin yaşı çoğu zaman ruhla örtüşmez. Genelde deli dolu olduğum, hayatı uçlarda yaşadığım ve minyon yapım sebebiyle kimse yaşımın otuza yakın olduğunu kestiremez. Ben de yaşımı kabullenemiyorum zaten ama bazen gerçekler vardır. Gerçekler mutlaktır ama hislerle onu revize edebilmek size bağlıdır.

Ben de bu yüzden yirmili yaşların başına hapsettim kendimi. Uzay'la uzun zamandır sevgiliyiz. İşi hiçbir zaman ciddiye bindirmeyi düşünmedik. Evim tek odalı, kutu gibi bir daire. Taşınmayı hiç düşünmedim. Eşyalarım dağınık ve fazla renkli. Sürekli çiçek alıp onları bakımsızlıktan daha doğrusu bakamama beceriksizliğimden öldürüyorum. Alın size bir özelliğim daha: fazla inatçıyım. Bir çiçeği, herhangi birini yaşatana kadar onları eve almayı sürdüreceğim. Ölenlere üzülüyorum evet ama başarıya ulaşmak için bazı şeyler gözden çıkarılmalıdır. Bunun dışında üniversiteyi bırakmak zorunda kaldım, ailemle görüşmeyi kestikten sonra para akışı da kesildi. Hayatta kalabilmek için yarı zamanlı işlerde çalışmaya başladım ve sonra hem iş hem okulun bir arada yürümediğini fark ettim. Bir tercih yapmam gerekiyordu, ben de parayı seçtim. Uzun vadeli planlar yapma lüksüm yok benim, kısa vadede hayatta kalmaya odaklanmalıyım. Böylece şu yaşımda şef garsonluğa ulaşabilmiş durumdayım. Aslında işyerindeki tek garson benim, hatta tek çalışan da benim.

Küçük ve şirin bir kafede çalışıyorum. İşimi seviyorum, patronlarımı da öyle. Yaşlı, sevimli bir çift kendileri ve bana sonsuz güveniyorlar. Lezzetli yemekleriyle beni şımartıyorlar, cebime para koyuyorlar, ben de onlara enerjik bir kafe vadediyorum.

Ama bugün ilk kez işe geç kalıyorum ve bu hiç benlik değil. Kendimi yıllar önceki o ormanda kaybolmuş gibi hissediyorum.

 Kendimi yıllar önceki o ormanda kaybolmuş gibi hissediyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonsuza KadarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin