Çaresizlik

41 6 2
                                    

-2004 Sonbaharı-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-2004 Sonbaharı-

"Diyorum size, abim hiç iyi değil." Ağırlığıyla sırt ağrıtan çantasını tek omzuna asan Kumsal, çantanın ipini çekiştirip duruyordu. Böylece ağırlık saliselik de olsa sırtını terk ediyordu. Yamuk yumuk yürüyordu koridorda ve Dilara'yla Hazal'a yetişmeye çalışıyordu.

"Senin abin genelde iyi değil." Hazal küçümseyici bir tavırla söylemişti bunu. Arkadaş edinmede berbat ama çevresi olmasını da istiyor. Eminim kötü bir gruba bulaşmıştır."

"Ve onların istekleriyle yaptıkları örnek çocuk imajıyla hiç uyuşmuyordur." Dilara gömleğinin yakasını dahi iliklemiş ve hırkasını giymişti. İki koluna da astığı çantası ve sıkıca topladığı saçıyla çok düzgün görünüyordu. Biraz fazla düzgündü hatta. Kumsal ona yadırgayan bir bakış attı.

Hazal devam etti. "Annen bir şeyler duyacak diye ödü kopuyordur, bu yüzden daha gergin görünüyordur. Yani bence endişelenmen oldukça yersiz."

"Ama kötü kurda benziyordu." Bunu kendine söylüyordu aslında, bu yüzden de fısıldamıştı ama Hazal yırtıcı bir kuş misali bu küçük avı hemen yakaladı.

"Kötü kurt sadece masallarda var." Hışmı gözlerinde cirit atıyordu Hazal'ın.

"Ama onu gördük. Ormanda... Biz."

"Biz sadece çok küçüktük ve gördüğümüz vahşi bir hayvanı gözümüzde oldukça büyüttük." Başını keyifsizce iki yana sallayan Hazal kollarını kenetledi. "Masalları zihninde yaşatmaya devam edersen asla büyüyemezsin Kumsal. Büyüyemezsen de o evden kurtulamazsın."

Kumsal yüzünü sertleştirip gözyaşlarını içine attı. Çenesi öyle kasılmıştı ki canı yanıyordu artık ama ağlayarak Hazal'ı keyiflendirmeyecekti. Ailesinden şikayet etse de onlar Kumsal'ın ailesiydi, nokta. Bu gerçeği hiçbir şey değiştiremezdi ve aileler kutsaldı ve ayrıca... herkes ailesini çok severdi. Kumsal da onları gerçekten çok seviyordu, sadece uyum sağlayamıyordu o kadar. "

Tam Hazal'a bir şeyler söyleyecekti ki duraksayan Dilara'nın sırtına tosladı. Geriye doğru sendelerken Dilara'nın yumruklarını sıktığını fark etti. Hazal ise kaşlarını şaşkınlıkla havalandırmıştı. Okulun ikinci kat koridorundaydılar, sabah sırası öncesi öğrenciler çantalarını sınıfa bırakmak adına içeri giriyordu ama buna rağmen pek kimse yoktu. Yani şükür ki karşılarındaki manzarayı sadece bir avuç öğrenci görmüştü ama okulda muazzam bir dedikodu ağı vardı. Kısa süre içerisinde bu olay herkesin dilinde olacaktı.

Ablası sayesinde duvara yapıştırılan şeyin ne olduğunu biliyordu. Yutkundu. Bunu yapanlar iğrenç insanlardı. "Dilara." dedi kızın koluna uzanarak.

Dilara kolunu silkeleyip herhangi bir temasa izin vermedi ve duvardaki Dilara harflerini oluşturan açılmış hijyenik pedleri kopartırcasına çıkartmaya başladı. Altında keçeli kalemle 'Büyüdüğünü fark etmeyen zavallı bi ABLA' yazıyordu. Birkaç yere 'ergen' kelimesi de karalanmıştı ve hijyenik pedlerin içine gelişigüzel ketçap sıkmışlardı. Duvara sıçrayan bir ketçap damlası ise daire içine alınarak yanına 'matematik sırasının anısı için koruma altına alınmıştır' yazılmıştı.

Korkunç insanlarla aynı okulu paylaşıyorlardı ve Dilara hıçkırıklar eşliğinde ağlayarak çıkışa koşturduğunda Kumsal ne yapacağını bilmez halde orada dikilmeye devam etti.

Yine katmanlı bir kurguyla karşınızdayım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yine katmanlı bir kurguyla karşınızdayım. Bu kurguda zorbalık konusunu da işlemek istedim ve okuduğunuz bazı şeyler sizi rahatsız edebilir ama zorbalık zaten ciddi ve sıkıntılı bir konu. Aklınıza gelen okul dönemi akran zorbalıklarını bana yorum olarak atarsanız çok sevinirim. Kurguda onları yorumlamak isterim.

Sonsuza KadarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin