Kumsal -Günümüz-
Selcen Beyoğlu... Kadının adı buydu, hafızamdan hiçbir zaman silinmeyecek isimlerden sadece biriydi ama o an, kafenin boğucu havası ve ağır yemek kokuları içinde tek düşünebildiğim bu ismi sonsuza kadar unutmaktı. "Bunu gerçekten de istiyor musun?" diye soruyorum.
"Yirmi yıl öncesini hatırlasanıza, ormanın tekinsizliği ilk o zaman başlamıştı." Hazal çatalıyla yemeğini didiklemeye başlıyor ama bence bunun farkında bile değil. Gözleri kafenin taş zemininde zira.
"Ormandan hep uzak durmamızı söylüyorlardı. Belki de tekinsizlik çok daha uzun yıllara dayanıyordu." Dilara bir bardak suyu daha sonuna kadar bitiriyor. Dikkatini sohbete vermeye çalışsa da gözü sürekli telefonunun ekranında. Çocukların getirdiği bir evham bu, annelerin her an tetikte olması gerek.
"Belki de." diyerek dudak büküyor Hazal. "Ama bir şeyler olmadan önce hep kurtlar ulurdu. Ölüm alameti derdi buna annem. Ulumalar başladığında evin her yerini kilitlerdi, o gün dışarı çıkmama asla izin vermezdi." Gülümsüyor. "Saçmalıyormuş."
"Gençler sürekli kayboluyordu, belki de saçmalamıyordur." Dilara iri yeşil gözlerini bilmiş bir ifadeyle kısıyor.
"Gençler küçük bir kasabadan kurtulmak için her yolu denerler. Kaçmak da buna dahil ve ormanlık bir alanda kurtlar daima ulur. Annem sadece biraz fazla evhamlı biriydi."
"Abimden söz ettin." diyerek lafa atlıyorum. "Arkadaşlarıyla ormana gittikten sonra değişti, bunu biliyorsun. Zihnine sanki bir şeyler oldu."
"Ruhsal hastalık, zihinsel hastalık..." Hazal kemikli ve pürüzsüz omzunu silkiyor. "Abin belki de böyle bir şeyden mustaripti. Kasaba bunu örtbas etmeye çalıştı ama eline yüzüne bulaştırdı."
"Öyleyse kadına neden gitmek istiyorsun ki?" diye soruyorum. "Madem yayılan söylentilere inanmıyorsun. Ondan nasıl bir fayda sağlamayı umuyorsun?"
"Bilmem." Hazal çok sakin. "Bir şeye inanmamak tersini araştırmaya engel olmamalı öyle değil mi?" Dudakları kasılıyor. "Biz birinin acı çekmesine sebep olduk ve vicdan azabından kavruluyoruz. Belki o kadın ruhumuza su serper. Belki o kadın bizi kıza ulaştırır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuza Kadar
Teen Fiction'Korkunç bir şey yapmıştık, büyük bir hata. Geçmiş bizi birbirimize bağladı, kötücül bir masal gibi. Böylece biz sonsuza kadar yaşadık ama asla mutlu olamadık.'