'Korkunç bir şey yapmıştık, büyük bir hata. Geçmiş bizi birbirimize bağladı, kötücül bir masal gibi. Böylece biz sonsuza kadar yaşadık ama asla mutlu olamadık.'
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dilara - Günümüz -
Yatak odalarının olduğu üst kata çıkıyorum. Geniş hol beyaz halıyla ve renkli oyuncaklarla çevrili. Çocukların bubi tuzağı her yerde. Adımlarımı dikkatle atarak yatak odasına ulaşıyorum. Bir yandan da çocukların odasına açık kapılardan göz atıyorum. Yataklar dağınık, kıyafetler ters dönmüş bir şekilde sağa sola atılmış. Thanos, Sonsuzluk Eldiveni'ni giyerek parmaklarını şıklatmış ve dünya nüfusunun yarısını yok etmiş gibi hissediyorum. Odadaki görüntü tam olarak bu çünkü. İnsanlar buharlaşınca kıyafetler olduğu gibi yere düşmüş.
Hayal gücüm her zaman çok zengin olmuştur zaten.
Selin beşiğinde mışıl mışıl uyuyor. Göz kapakları kıpırtılı -rüya görüyor olmalı- ve minik ellerini yumruk yapmış. Ona bakarken göğsüm sevgiyle dolup taşıyor. Annelik böyle bir şey, her çocuğun için kalbinde ayrı bir köşe vardır ve kalbin çocuklarınla var olur. Çocuklarına duyduğun sevgiyle kalbin büyür ve kocaman bir kalbin varsa şayet, iyi bir insan olursun.
Peki her anne böyle mi? Bu da sorguladığım şeylerden yalnızca biri.
Alperen takvimi sorduğundan beri aklımı kemiren kutuya yönelmek için yatak odasına giriyorum. Kapıyı aralık bırakıyorum ki Selin uyanırsa sesini duyabileyim. Gardırobumun arkasında tozlanmaya yüz tutmuş -bu sadece yıllardır kullanılmadığını işaret eden bir tabir, yoksa fazlasıyla titiz bir insanım ve o kutu her temizlikten nasibini alıyor, merak etmeyin- işlemeli, ahşap kutuyu dışarı çıkartıyorum. Bu kutu benim çocukluğum, ilk gençliğim ve karanlık yanım. Onları ruhumdan eski bir deriyi kazır gibi çıkardım ve bu kutuya attım. Bu kutudan itinayla uzak dururum ama bu gece, sanki o da bizimle yemeğe gelmeliymiş gibi hissettim. Geçmişin günü yaklaşırken geçmişi olduğu gibi görmeliyiz.
Cem bu kutuyu ve içindekileri ilk gördüğünde sevimli ama fazla çocuksu bulmuştu. Aslında gerçekten de öyleler. El yazısı notlar, günlük sayfaları, fotoğraflar, arkadaşlık bileklikleri, kumsaldan topladığımız deniz kabukları ve çok daha fazla ergen ıvır zıvırı var. Belki de gerçekten de zararsızlar ama nesneleri kötülüğe bulayanlar, insanlar değil midir zaten?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yazdığım her şeyle karakterler biraz daha ete kemiğe bürünüyor ya aşırı mutlu oluyorum. Kafamda bir rota var ama inanın çoğu detay yazdıkça şekilleniyor. Geçmişleri, ilişkileri ve sevdikleri ve ben de bunları yazdıkça keşfediyorum. Keşif anı çok hoş ama sizin teorilerinizle daha da hoş oluyor. Yorumlar bana bazen görmediğim karanlık köşeleri fısıldıyor. Bu yüzden yorum yapmaktan lütfen çekinmeyin. Seviliyorsunuz.