4.BÖLÜM

236 16 13
                                    

Sabah uyandığımda Leyla çoktan uyanmıştı ve gitmişti insan bı beni de uyandırır öyle değil mi?

Esra: günaydınn!
Yahuşuklu komutan: sanada
Esra: oha ne diye saniyesinde cevap veriyorsun?
Yahuşuklu komutan: birdaha vermeyeceğim
Esra: yok o anlamda demedim
Yahuşuklu komutan: biliyorum

Esra çevrimdışı.

Ne diye triplendim ki ben sanki sevgilim aptal Esra. Evde yiyecek bişey kalmamıştı sabah sabah alışverişe gidecektim. Saçımı dağınık topuz yapıp çıktım. Kahretsin benimle aynı anda komutan da çıktı ve ben onun karşısına pijama ve dağınık topuz ile duruyordum.

"Hayrola küçük hanım nereye?"
"Markete gidecektim"
"Bende markete gidiyorum istersen ben getireyim"
"Yok sağol ben alırım"
tam gidecektim ayağım kaydı ve merdivenlerden düşecektim ki komutan beni yakaladı.

"Sen bugün iyi gününde değilsin geç eve lazım olan şeyleri ben alırım sen bana yaz"
"Yok ben alırım--"
"İnat etme Esra"
"Peki.."

İçeriğe gittim ve lazım olan şeyleri komutana yazdım adam sadece 5 dakikada getirdi ben olsam en az 1 saat oyalanırdım.

"Al bakalım"
"Teşekkürler"
"Rica ederim"
"Buyur içeriye"
"Yok ben gideyim kahvaltı edip işe gideceğim"
"Beraber edelim kahvaltıyı"
"Gerek yok"
"Israr ediyorum"
"İyi peki..."

İçeriye geçti ve ben kahvaltı hazırlamaya başladım.

"Yardım edeyim"
"Yok sağol ben hemen yaparım"

Hemen kahvaltıyı hazırlayıp masayı kurdum.

"Ellerine sağlık"
"Afiyet olsun"
"Eee anlat bakalım mesleğin ne?"
"Atanamayan öğretmen"
"İyi meslek"
"Yaa ne demezsin"
"Neden seçtin o zaman?"
"Babaannem istediği için"
"Onun dediğini niye yapıyorsun ki?"
"Çünkü yanımda olan tek büyüğüm"
"Annen ve baban?"
"Kardeşimin eğitimi için İngiltere'ye gittiler"
"Sen niye gitmedin?"
"İstemedim ben kendi ülkemden memnunum"
"Ne öğretmenisin?"
"İngilizce"
"Anladım"
"Sen?"
"Ben askerim hayatımı mesleğe adamış bir insanım"
"Evli misin?"
"Hayır kalbim aşka kapalı"
"Neden?"
"Öylesine"
"Annen ve baban nerde?"
"İkiside yok"
"Öldüler mi?"
"Öldürüldüler"
"Kim yaptı?"
"Teröristler"
"Neden?"
"Asker olmanın zorlukları güzelim"
"Anladım"

Güzelim diyince kızarmaya başladım ve babaannem aradı yine aptal adamdan bahsediyordu ve pazar günü beni beklediğini söyledi.

"Kahretsin"
"Sorun ne?"
"Babaannem beni köyünden biri ile evlendirecekti bende istemediğim için sevgilim var diye yalan söyledim aslında yok ve babaannem pazar günü olmayan sevgilim ile tanışmak istiyor"

Ben anlatırken kapı çaldı ve bir kız gelmişti.

"Selam canım karşı komşun nerde?"
"Yiğit mi? Burda"
"Çağırır mısın?"
"Tabiki"

Yiğit'e seslendim ve Yiğit gelince kızın kaşları çatıldı.

"Elif?"
"Yiğit kim bu kız?"

Yiğit bana baktı sonra elini belime doladı.

"Tanıştırayım kız arkadaşım Esra"
"Ne!?"

Ne!? Kız arkadaşın mi? Ne ara lan? Ben tam bişey diyecektim Yiğit belime uyarıcı bie bir siyal verdi ve gözlerime lütfen der gibi bakıyordu.

" Bu kız mi?"
"Bana bak varoş sen kimsin de bana 'bu' diye hitap ediyorsun sana bı çarparım buradan Ankara'ya gidersin şimdi defol ve Yiğit'i rahat bırak!"

Kız gerilemeye başladı kapıyı sertçe onun yüzüne kapadım ve arkamı döndüm Yiğit'e sorgular bir ifade ile baktım.

"Teşekkürler ben Elif'ten kurtuldum sende babaannenden bu sadece bir oyun anlaştık mı?"
"Tamam o zaman pazar günü benimle gelmek zorundasın"
"Tamamdır"
"Anlaştık"
"Ben gideyim askerler beni bekliyor bu bir oyun unutma kendini fazla kaptırma"
"Tamam bende çok merak değilim senin aşkına"

Komutan gitti bende pazar günü için hazırlık yapıyordum.

*Devam edecek....

Komutan Ve İlk Aşkı | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin