"Yiğit mi üzdü?"
"Sadece üzse yine iyi şu yüzünün haline bak resmen miras kalsın diye morartmış"
"Yiğit!"
"K-Komutanım Y-Yiğiti'in suçu yok"
"Evet yok, bence sayın generalimizin görev uğruna insanların duyguları ile oynanmasını neden emrettiğini bulmamız lazım"
"K-Kimsenin duyguları ile oynadığım yok"
"Görev için birlikte oldun yani--"
"Ama ben sana aşıktım! Gösteremediğim kadar çok aşıktım ve sen naptın biliyor musun bir insanı sadece tek bir hareketin ile aşktan soğuttun ve dahası senin yüzünden Ramazan abi sanki suçlu benmişim gibi bana soğuk davranıyor ve bunların hepsi senin suçun! Senden o kadar çok nefret ediyorum ki Yiğit yüzünü gördüğümde bile iğreniyorum senden!"Kaan sinirli bir şekilde odadan çıktı ve kapıyı sertçe kapattı. Yiğit şaşkın şaşkın Abdullah'a baktı.
"Aşık mıydı bana?"
"Hemde sırılsıklam"
"Müsaadenizle komutanım"Yiğit de odadan çıkıp Kaan'ı bulmaya başladı. Telefonunu bile aradı ama Kaan açmadı. Yiğit son çare olarak kendi evine baktı belki ordadır diye, eve vardığında önce evin dışına baktı ve Kaan'ı kaldırımda oturmuş boş boş karşıdaki banka bakarken buldu. Yanına gidip oturdu ama Kaan tepki vermedi.
"Neden oraya oturmak varken orayı izliyorsun ki?"
"Oraya en son sevdiğim adam--"Kaan aniden yana baktı ve Yiğit'i görünce duruşunu düzeltti.
"Kaan, benden gerçekten nefret ediyor musun?"
"Hemde hiç"
"Niye öyle dedin o zaman?"
"B-Bilmiyorum"
"Yani bana hâlâ aşıksın"Kaan cevap vermedi ve sadece Yiğit'in ellerine baktı. Yiğit'in eli yavaşça vurduğu yere yani Kaan'ın yanağına gitti.
"Özür dilerim ufaklık çok özür dilerim"
"Neden ki?"
"Vurduğum için"
"A özür dileme sonuçta sen haklısın sevgiline kaç kere uyarmana rağmen aptal dedim"Kaan Yiğit'in eline elinin tersiyle vurdu ve başını dizlerinin arasına aldı.
"Nolur bana yaklaşma canımı yakıyorsun"
"Ama evimin dibinde oturuyorsun"
"Evinden kokun geliyor"
"Sırf bu yüzden mi?"
"Hayır, belki Hakan ile şakalaşırken gülümsemeni görürüm diye"
"Ama sen bana böyle vicdan azabı çektirmeye devam edersen ben asla gülümseyemem"
"Özür dilerim birdaha yapmam"Kaan ayağa kalktı ve bir kaç adım attıktan sonra Yiğit onun sendelediğini farketti.
"Kaan iyi misin?"
"İ-İyim"
"Emin misin?"
"Evet, bak Hakan içerde seni bekliyor gitsene"
"Ufaklık gitme"
"Neden?"
"Bende aşığım sana"
"Yalan söyleme değilsin"
"Aşığım, yalan söylemiyorum"
"Beni kullandın Yiğit, sırf Hakan'ı unutmak için nolur canımı daha fazla yakma uzak dur benden"Yiğit bir kaç saniye evden uzaklaşmakta olan Kaan'a baktı. Bir kaç saniye sonra Kaan'ın arkasında bir araba durdu ve kornaya bastı. Gelen kişi Abdullah ve Ramazan'dı. Kaan arabaya bindiğinde Ramazan Yiğit'i de zorla bindirdi. Abdullah her ne kadar istemesede de Yiğit'in binmesine izin verdi.
"Baştan uyarıyorum çocuklaşmayın"
"Abdullah abi nereye gidiyoruz?"
"Eve abicim"
"Tamamdır"Kaan başını cama yasladı ve boş boş dışarıyı izlemeye başladı. Ramazan oluşan sessizliği bozdu.
"Kaan"
"Efendim abi?"
"Bak biliyorum kırgınsın ama Yiğit de seni sev--"
"Sevmiyor hiç bir zaman da sevmedi, onun tek derdi Hakan'ı unutmaktı ki artık böyle bir derdi yok sonuçta Hakan ile barıştılar"
"Ufaklık--"
"Konuş be koçum"
"Abdullah işleri zorlaştırma"
"Ne var ya sonuna kadar haklı benim koçum"
"Bak ben gerçekten seviyorum"
"O zaman neden vurdun lan çocuğa?"
"Çünkü--"
"Çünkü kendinde değildi bunun için suçlama bana vurması sorun değil insanlık hali bazen insan sabredemeyebiliyor, hoş bende sevgilisine defalarca aptal dedim sonuç olarak o tokadı hak ettim"
"Bu kadar sert bir tokadı hak etmedin Kaan"
"Olsun ne önemi var canım 1 hafta 1 ay illa geçer"
"Sırf Yiğit'i suçlamamak için yapmıyorsan"
"Evet tam olarak öyle yapıyorum"
"Ama neden"
"Çünkü beni hala seviyor sadece bana kırgın"
"Evet tam olarak öyle"
"Kaç kere daha özür dilemem gerek?"
"Hiç defa, özür falan dileme seni asla affetmeyeceğim boşuna uğraşma"
"Saçmalama ya ne demek affetmeyeceğim"
"Baya affetmeyeceğim uğraşma, git Hakan'nın yanına"
"Tripleniyorsun sadece"Ramazan arabayı kenara çekip durdurdu. Sürücü koltuğundan arkasına döndü, Yiğit ve Kaan'a baktı.
"Bana bakın çocuklaşmayın gerçekten ikinize de hayatınız boyunca unutamayacağınız bir tokat atarım"
"B--"
"Özür dilerim ufaklık"Yiğit aniden Kaan'ın dudaklarını öptü, Kaan bunu beklemediği için gözleri dolmaya başladı ve boş boş Yiğit'e baktı.
"Gerçekten özür dilerim sana yalvarırım beni affet birdaha böyle bir hata yapmayacağım söz veriyorum sadece affet beni böyle acımasız davranma nolur her insan hata yapar ve ben... Seni gerçekten kullanmadım seni gerçekten sevdim ve pat diye görev için birlikte olduğunu duyunca dayanamadım ufaklık kaldıramadım çok kötü hissettim beni nasıl kandırdın diye düşündüm nasıl yalandan o kadar güzel sevdin diye düşündüm ama yemin ederim sana gösterdiğim sevgimin zerresi yalan değildi sana gerçekten aşıktım ve hep aşık olacağım istersen beni affetme ama bana böyle bakma gerçekten canım yanıyor"
Yiğit'in konuşması bitince Kaan Abdullah'a baktı, Abdullah hayır der gibi başını salladı bunun üzerine Kaan Ramazan'a baktı ve Ramazan Abdullah'ın tersine kocaman gülümsedi ve evet anlamında başını salladı.
"B-Ben düşüneceğim"
Yiğit Kaan'ın ellerini tutup bir kaç defa öptü.
"Benim için çok değerlisin"
Yiğit arabanın kapısını açınca Kaan hemen nereye gittiğini sordu."N-Nereye?"
"Evde biraz işim var"
"Evet Kaan rahat bırak Yiğit'i evde Hakan ile işleri var"Yiğit Abdullah'a boş boş baktı.
"Neyin peşindesin lan sen?"
"Bilemem"Yiğit bakışlarını Kaan'a çevirdi.
"Evde Hakan falan yok ve asla olmayacak tamam mı? Benim kalbim yalnızca sana ait, sana iyi geceler inşallah yarın olumlu bir cevap verirsin seni çok seviyorum"
Yiğit Kaan'ın elinde birdaha öptü ve arabadan inip gitti. Kaan Yiğit'in öptüğü yeri tekrar öptü.
"Bende seni seviyorum hemde çooook"
"Kaan saçmalama"
"Harbiden lan Abdullah neyin peşindesin?"
"Cennetin"
"Ya bıraksana ikisini şurda iki dakika mutlu an yaşatmadın"
"Ya bunun ahireti var insan sonraki hayatı da düşünmeli"
"Abdullah abi"
"Efendim koçum"
"O dudakların cezası her neyse çekmeye razıyım"
"Ah be koçum bı bilsen neler olacağını bırak o dudakları öpmeyi birdaha bakmaya cesaret edemezsin"Kaan Yiğit'in gittiği yöne baktı, oturduğu yere baktığında cebinden bir fotoğraf düştüğünü gördü o fotoğrafı alıp baktığında kendisini ve Yiğit'i yanyana gördü. Kaan o fotoğrafa bakarken Yiğit koşarak arabaya döndü ve kapıyı açıp oturduğu yere baktı. Bakışları Kaan'ın eline kaydığında fotoğrafı hemen aldı.
"Kusurs bakmayın gençler bişey düşürmüştüm"
Yiğit fotoğrafı aldıktan sonra tekrardan gitti. Kaan arka camdan Yiğit'e baktığında Yiğit fotoğrafı defalarca öpüp cebine koydu. Kaan gülümsedi ve Ramazan'a baktı.
"Çok tatlı ya"
"Öyledir"
"Hadi eve gidelim niye burda durduk"
"Tamam"Ramazan arabayı çalıştırdı ve eve doğru yola koyuldular...
*Devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komutan Ve İlk Aşkı | Yarı Texting
RomanceGözü kara bir komutanın aşk ile imtihanı Komutanın aynı ay içerisinde yaşadığı kayıplar (Yavşak komutan aishsishhs)