58.BÖLÜM

15 3 0
                                    

Ramazan koşarak Bahar'ın olduğu odaya girdi ve Bahar'ın yatağının kenarında diz çöküp elini tuttu.

"Çiçeğim! Çiçeğim uyan yalvarırım uyan"
"R-R-Ramazan"
"Evet benim, hadi kalk, kalk eve gidelim"

Bahar yavaşça gözlerini açtı ve Ramazan'a kocaman gülümsedi.

"Çiçeğim, prensesim iyisin dimi?"
"İyim merak etme"

Yiğit bir kaç saniye Bahar'a baktı sonra bakışlarını Ramazan'a çevirdi ama Ramazan kendinde değildi. Yiğit odadan yavaşça çıktı ve kapıyı kapattı. Yiğit Hakan'ın odasına doğru ilerledi, Hakan'ın odasına vardığında Hakan'ın baş ucuna sessizce oturdu ve hiç ses etmedi. Bir kaç dakika sonra telsizden bağırma sesleri gelmeye başladı.

"Yiğit! Yardım et bana! Yiğit ben ölmedim yalvarırım yardım et!"

Esra'nın sesiydi. Yiğit şok olmuş bir şekilde telsizi aldı.

"E-Esra?"
"Evet benim, Yiğit yalvarırım yardım et"
"Nerdesin!?"
"Bilmiyorum burası çok karanlık bir yer ama bı tane kadın vardı öldü Melisa mıdır nedir onun adamları aldı beni yardım ett"
"Edicem güzelim sakin ol gelicem yanına"

Yiğit'in göz yaşları akmaya başladı ve tam odadan çıkacaktı Hakan ona seslendi.

"Y-Yiğit bir kaç dakika daha dursan olur mu?"
"Zamanım yok"
"Ama--"

Yiğit Hakan'ı dinlemeden gitmişti, Hakan gelen kapı sesi ile ağlamaya başladı. Hakan'ın telsizi de baş ucundaydı bu yüzden Yiğit'in çağrılarını duyuyordu.

"Vatan 1 Yavuz 1"
"Yavuz 1 dinlemede emredin Generalim"
"Binbaşım acilen operasyona gitmemiz gerekiyor"
"Ama Generalim Esr--"
"Bu acil bı iş binbaşım"
"Emredersiniz Generalim"

Yiğit yıkık bir şekilde operasyonu öğrenmeye sonra da operasyona gitti. Operasyon bittiğinde Yiğit hemen Esra'yı bulmaya gitti ve bunun için Abdullah da ona yardım etti.

"Geldik Abdullah şu karşıdaki alan"
"Komutanım sizce bu işte bir gariplik yok mu?"
"Nasıl bir gariplik?"
"Yani demek istediğim siz Esra'yı kendi elleriniz ile gömdünüz--"
"Ne yapabilirim Abdullah? Eğer bu bir tuzaksa bile şehit olmak iyi bişey çekinme"
"Yok komutanım o anlamda deği--"
"Şşş bı ses geliyor"

Yiğit Abdullah'ı susturmak için parmağını Abdullah'ın dudağına koydu. Esra'nın ağlama sesleri geliyordu birileri onunla konuşuyordu.

"Noldu ne diye zırlıyorsun yine?"
"K-karnım çok ağrıyor"
"Doğum yaptığın içindir"
"B-Benden ne istiyorsun?"
"Senden bişey istediğim yok"
"O zaman neden kaçırdın beni!"
"Çünkü Yiğit'in acı çekmesini istiyorum. Hoş Yiğit başka biri ile birlikte seni pek umursuyor gibi gözükmüyor"
"N-Ne?"
"Yiğit diyorum başka biri ile çıkıyor"
"Kiminle?"
"Ne bilem ben"

O sırada Yiğit yavaş yavaş dışarıdaki adamları hallediyordu. Sıra içerdeki kişiye gelmişti Yiğit tam onun da kafasına sıkacaktı Abdullah onu durdurdu.

"Komutanım kadın hamile"
"Eee"
"Masum bir bebeği öldüremeyiz"
"O benim bebeğimi öldürürken iyiydi"
"Komutanım lütfen"

Yiğit bir kaç saniye baktı sonra kadını tutup iplerle bağladı.

"Yiğit!"

Yiğit koşarak Esra'nın kollarındaki ipleri açtı ve ona sarıldı.

"Yiğidim"
"Esram, güzelim iyi misin prensesim"
"İyim aşkım seni çok özledim"
"Bende seni özledim prensesim"
"Komutanım burda bir bebek var"

Yiğit Abdullah'ın kucağındaki bebeğe baktı.

"Y-Yiğit o bebek senin kızın"
"Ne!?"

Yiğit mutluluktan ağlamak üzereyken bebeği kucağına aldı ve defalarca öptü.

Komutan Ve İlk Aşkı | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin