Ramazan'ın telefonu çalmaya başladı. Yiğit'in dudaklarından yavaşça uzaklaştı ve telefonunu açtı.
"Alo?"
"Ramazan nerde kaldınız?"
"Nerde mi kaldık?"
"45 dakika geçti hala evde yoksunuz"
"45 daki-- tamam geliyoruz"
"Tamam aşkım"Ramazan saate baktı gerçekten 45 dakikadır arabadalar.
"Noldu?"
"Abi biz 45 dakikadır buradayız evdekiler merak etmiş"
"45 dakika mi!?"
"Evet"
"Allahım yarabbim hadi eve gidelim"
"Tamam"Ramazan arabayı sürmeye başladı ikiside birbiri ile konuşmuyordu. Yiğit Ramazan'ın kızarmış dudaklarını izliyordu. Ramazan eve varmak için gaza bastı hızlıca vardılar. Yiğit yine o yıkık surat ifadesi ile eve girdi ve kimseye tek kelime etmeden odasına gidip kapıyı kapadı. Yatağa yüz üstü yattı ve yastığa sinmiş olan Esra'nın kokusunu koklayarak ağlamaya başladı.
"Yiğit iyi değil Ramazan ne yapacağız?"
"Bilmiyorum çiçeğim"
"Acaba yeni biri falan mı bulsak"
"Bir kaç gün sonra deneyebiliriz çünkü şuan iyi değil"
"Tamam, aç mısın?"
"Evet"
"Hemen bişeyler hazırlayayım"
"Tamamdır çiçeğim"Bahar mutfağa gitti. Ramazan Yiğit'in odasına girdi. Yiğit kendinde değilmiş gibi bakıyordu Ramazan'a uzun uzun baktı.
"Kafan mı güzel senin?"
"Evet içtim biraz"
"Ne? Hangi ara?"
"Bilmiyorum masada buldum diktim kafaya"
"Hepsini mi?"
"Yarım şişe vardı"Ramazan şişeye baktı büyük bir şişeidi ve bu içkinin bırak yarısını bir yudumunu bile içmek fena kafa yapıyor.
"Kim koydu bunu buraya?"
"B-Bilmiyorum Ramazan"Yiğit bir süre Ramazan'ın kızarmış dudaklarını inceledi sonra ensesini kavradı ve dudaklarını öpmeye başladı.
"A-Abi dur"
"Noldu niye?"
"Dur abi ya biri gelirse"Yiğit bir kaç saniye kapıya baktı sonra ayağa kalkıp kapıyı kilitledi. Ramazan'ın yanına geri oturdu Ramazan yutkundu. Yiğit onu kendine çekti ve öpmeye başladı kana susamış vampir gibi emiyordu dudaklarını. Bir kaç dakika sonra Ramazan'ın nefesi kesildi ve Yiğit'i durdurdu. Yiğit durdu ve Ramazan'ın yüzüne baktı.
"Çok tatlı ve yakışıklısın biliyorsun dimi?"
"A-Abi--"
"Seni çok seviyorum"Yiğit Ramazan'ın nefes almasına izin verdi ve boynunu öpmeye başladı. Sonra aniden duraksadı.
"Noldu abi?"
"K-Karın var Ramazan"
"Çok şükür hatırladın"Yiğit Ramazan'ın boynunu serbest bıraktı ve yatağa sırt üstü uzandı.
"Üzgünüm farkında değildim"
"Boşver sorun değil"Yiğit gözlerini kapadı. Derin derin nefes almaya başladı sonra aniden dudaklarında bir sıcaklık hissetti. Gözlerini yavaş yavaş açtığında gördüğü tek şey bir çift göz oldu. Kim olduğunu anlayamadı ama gözlerini hayranlıkla izlemeye başladı. Yiğit onun gözlerini izlerken o yavaşça Yiğit'in dudaklarından uzaklaştı.
"Hayırdır komutanım?"
"G-Gözlerin"
"Gözlerim?"
"Çok güzeller"
"S-Sağol"Yiğit yavaşça oturur pozisyona geldi sonra karşısındakinin Hakan olduğunu farketti.
"Hakan?"
"Emredin komutanım"
"Sen burda napıyorsun?"
"Ramazan komutanım çağırdı"
"Sen az önce benim dudaklarımı mi öptün?"
"Hoşuna mı gitti?"
"Hayır!"
"Afedersiniz"Hakan hiç pişman olmayan gözleri ile Yiğit'e bakmaya devam etti. Yiğit birkaç saniye sonra Hakan'ın belini kavradı ve dudaklarına gömüldü. Hakan'ın gözleri yarım açıktı Yiğit ilk başta gözlerini tamamen kapatmıştı ama bir kaç saniye sonra o da tıpkı Hakan'ın gözleri gibi yarım açtı. Hakan'ın gözlerinin hayranlıkla izlemeye başladı.
"Hakan"
"Efendim?"
"Gözlerin çok güzel Hakan"
"Sağolun komutanım"Yiğit bir kaç saniye daha Hakan'ın gözlerine baktı sonra tekrar sırt üstü uzandı. Ve Hakan'a bakmaya başladı ama hakan başka tarafa bakıyordu.
"Hakan gözlerime bak"
"Noldu?"
"Gözlerini izlemek istiyorum öptü ve Hakan'ı kendine çekti. Hakan Yiğit'in üzerine yığıldı Yiğit kollarını onun beline doladı ve yüzünü boynuna gömdü."Güzel gözlüm"
"K-Komutanım sarhoş olduğunuz için mi böyle konuşuyorsunuz?"
"Hayır tabikide ben normalde de böyle düşünüyorum"Yiğit doğu söylüyordu Hakan genelde antrenman yaparken de Yiğit onun gözlerini izliyordu. Yiğit ona her zaman hayrandı. Hakan şok olmuş bir şekilde duvara bakarken Yiğit onun boynunu derin derin kokluyordu.
Hakan kızarmaya başladı Yiğit ile göz teması kurduğu her saniye kızarıyordu. Yiğit onun elini tuttu ve bir kaç saniye sonra elini
"Komutanım"
"Efendim güzelim gözlüm?"
"Bana hep böyle mi sesleneceksiniz?"
"Tabiki güzel gözlüm"
"Ben size güzel götlüm diyor muyum?"
"Sen benim götümü mu beğeniyorsun?"
"Her yerini seviyorum"
"İstersen güzel götlüm de beni ilgilendirmez millet sana güler"
"Öyle mi?"
"Öyle güzel gözlüm"Yiğit'in bir kaç dakika sonra uykusu gelmeye başladı yüzü Hakan'ın boynundayken uykuya dalmak üzereydi ki dışarıdan bir ses geldi.
"Yiğit komutan çok sessiz, bı baksan iyi mi diye Ramazan"
"Merak etme gayet iyi sadece uyuyor"
"Ha iyi o zaman sessiz olalım"Sesler bir kaç saniye içinde kesildi ama Yiğit o süre zarfında irkilmişti. Hakan Yiğit'in sırtını sıvazlıyordu ki kuyafetinin içinde sıcak bir el hissetti. Bir kaç saniye bekledi sonra Yiğit'in elinin kıyafetinin içinde olduğunu anladı. Yiğit'in eli Hakan'ın sırtındaydı ama kıyafetinin içindeydi dışında değil.
"K-Komutanım"
"Söyle güzel gözlüm"Yiğit'in sesi çok uykulu ve yüzü Hakan'ın boynuna gömülü olduğu için derinden gelmişti.
"Uykunuz mu var?"
"Evet güzel gözlüm"
"O zaman yatın"
"Yatıyorum zaten"
"Beni bırakıp mi yatsanız komutanım"
"Hayır güzel gözlüm"Yiğit Hakan'a daha sert sarıldı ve uyudu.
*Ertesi gün
Hakan uyandığında Yiğit hala uyuyordu. Yiğit Hakan'a o kadar sert sarılmıştı ki Hakan kalkmaya çalışsa bile başaramadı. O sırada Yiğit uyandı ve Hakan'a baktı.
"Aslanım sen niye benim yatağımdasın?"
"Oh çok şükür komutanım"Hakan heyecanlandı ve Yiğit'in yanaklarını öptü.
"Canım komutanım benimm"
"Hala cevap alamadım?"
"K-Komutanım siz dün gece--"Hakan konuşurken Yiğit yüzünü buruşturdu ve elleri ile başını tuttu. Hakan panikledi.
"Komutanım iyi misiniz?"
"İyim aslanım Sadece başım ağrıyor, evet dün gece?"
"Komutanım siz dün gece biraz içtiniz"
"Ee?"
"Sonra da beni"
"Seni? Sakin si--"
"Yok komutanım sadece öptünüz"
"Ha iyi"Yiğit derin bir nefes aldı sonra aniden irkilip kalktı.
"Bı dakika ne?"
"Evet komutanım"
"Peki ne kadar sürdü?"
"B-Bilmiyorum komutanım"Yiğit Hakan'ın gözlerine baktı yine kendini kaybetmek üzereydi evet onun gözlerine hayran biriydi.
"Komutanım öyle bakmayın"
"Niye?"
"Dün gece böyle baktıktan sonra yaptınız"
"Peki rahatsız mı oldun?"Hakan kızarmaya başladı ve başını olumsuz anlamda sağa sola salladı.
"H-Hayır ama söylediğiniz şeyler"
"Sana ne söyledim bilmiyorum aslanım ama umarım kalbini kıracak bişey söylememişimdir. Herneyse kalk da içeriye gidelim"Yiğit kalktı ve içeriye geçti Hakan kızarmaya başladı. demekki Yiğit sarhoşken aslında nasıl hissettiğini söylemiş ya belki de söylememiştir. Bu Hakan'ın hoşuna gitse bile sonuçta Yiğit onun komutanı ve hayır yapamaz, komutanına aşık olamaz...
*Devam Edecek....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komutan Ve İlk Aşkı | Yarı Texting
RomanceGözü kara bir komutanın aşk ile imtihanı Komutanın aynı ay içerisinde yaşadığı kayıplar (Yavşak komutan aishsishhs)