24.BÖLÜM

67 8 13
                                    

"Ramazan uyan"
Ramazan kalktı herşey bir rüya mıydı yani? Yiğit'e bakatı.
"asker kalk ayağa!"
"Emredin komutanım!"
"Bu ne hal aslanım kalksana"

Ramazan o güzel şeyleri rüyasında görmüştü Yiğit onunla asla birlikte olmadı ve olmayacak çünkü Yiğit böyle biri değil Yiğit eşcinsel değil. Ramazan ayağa kalktı Yiğit o sırada Esra'nın yanına hastaneye doğru yol aldı. Motoru ile o kadar hızlı gidiyordu ki önüne biri gelse ezilecek. Sonunda varmıştı hastaneye.

"Esram iyi misin güzelim?"
"İyim aşkım sen nasılsın"
"İyidir"

Yiğit Esra'nın elini tuttu ve öptü defalarca.

"Şirin prensesim benim"
"Bana kızgın değil misin?"
"Sana niye kızayım prensesim"
"Ç-Çünkü oğlun benim yüzümden öldü"
"Bak güzelim bu konuyu artık kapatalım tamam mı?"
"Yapamıyorum Yiğit affedemiyorum kendimi"
"Senin suçun yok boşver tamam mı?"
"Sana salak gibi triplendim"
"İnat etme güzelim"
"Peki..."

Esra'nın gözleri dolmuştu Yiğit bunu farketti.

"Hem üzülme zaten istemiyordun"
"Ama sen istiyordun"
"Nerden çıkardın?"
"Öyle dedin"
"Bana olmak yorucu ben asla istemem ayrıca zamanım yok"
"Gerçekten mi?"
"Evet"

Esra'nın biraz da olsa içi rahatlamıştı ama işin aslı böyle değil Yiğit çok kırgındı Yiğit baba olmayı herşeyden çok istiyordu ama Esra'yı üzmek istemiyor bu yüzden bişey demedi ve sadece ona sarıldı.

"Canın acımıyor dimi güzelim?"
"Yok hayır"

Yiğit Esra'yı önemsiyordu ve canının acımasına katlanamaz ama kendi canı çok yanıyor oğlunu kaybetti ve bu onun canını çok yakıyor. Yiğit Esra'ya biraz daha sarıldıktan sonra eve dönmek üzere yola çıktı ama bu sefer yanına Esra'yı da aldı. Esra'yı motor ile götürmedi araba ile götürdü. Eve vardıklarında Ramazan salonda koltukta oturuyordu ama depresif ve üzgün bir biçimde oturuyordu normal değildi sorun ne? Yiğit yıkanmaya gitti Esra o sırada koltuğa Ramazan'ın yanına oturdu.

"Sorun nedir çavuşum?"
"Harika bir rüya gördüm"
"Eeee?"
"Ama rüyaydı ve asla gerçek olmayacak"
"Kiminle ilgili"
"Aşık olduğum insanla ilgili"
"Anladım, Ramazan senin kız arkadaşın ne zaman geliyor?"
"Ha Derya mi? Geldi ya"
"Nerde?"
"İçerde bekle"

Ramazan odasına girdi ve çıktığında elinde harika bir silah vardı Esra'nın yanına oturdu.

"Bak tanıştırayım kız arkadaşım Derya"
"Kız arkadaşın bir silah mı?"
"Tabiki ne bekliyordun ki?"
"Sen de Yiğit gibi garipsin"

İkiside gülmeye başladı Esra şaşırmıştı böyle bir şey beklemiyordu.

"Sen nasılsın yenge? Daha iyi misin?"
"Turp gibiyim ayol"
"Güzel ayol"

İkiside güldü bir kaç dakika sonra Yiğit banyodan çıktı ve Esra'nın karışısına oturdu.

"Ne gülüyorsunuz bakalım?"
"Yiğit biliyor musun Ramazan'ın kız arkadaşı bir silah"
"Hangi silah?"

Ramazan silahını Yiğit'e gösterdi.

"Aa Derya lan!? Oğlum sen ne ara Deniz'den ayrıldın?"
"Deniz kim çavuşum?"

Ramazan çekmeceden başka bir silah çıkardı yani Deniz.

"Çok tutukluk yapıyor ya canımı sıkıyor"
"Anladım"
"Siz ikiniz kafayı yemişsiniz"
"Ne sandın"

Ramazan silahı tekrar çekmeyeceye koydu ve Yiğit'e baktı rüyasını hatırladı keşke gerçek olsa diye düşünüyordu.

"Ne bakıyorsun aslanım otursana"
"Emredersiniz komutanım"

Ramazan oturdu Esra ve Yiğit sohbet etmeye başladı o sırada Ramazan rüyasını düşünüyordu Yiğit onu çok zamansız uyandırdı harika bişey oluyordu sonunda beraberdi ama uyandı Yiğit onu uyandırdı ve devamına izin vermedi bu Ramazan'ın sinirini oldukça bozmuş gibi gözüküyor.

"Ne o surat?"
"Ne?"
"Hayırdır canın neye sıkkın?"
"Yok bişey komutanım"
"Emin misin?"
"Evet komutanım merak etmeyin bişey yok"
"Hiç emin olamasam da hadi hayırlısı"
"K-Komutanım"
"Efendim?"
"Neyse boşverin yok bişey"

Yiğit Ramazan'a baktı Ramazan'ın gözleri dolmuştu hemen ayağa kalktı ve tuvalete gitti Yiğit Esra'ya baktı Esra arkasından gitmesi gerektiğini söyledi Yiğit tuvaletin kapısını tıklattı.

"Ramazan"
"E-Efendim komutanım?"

Sesi titriyordu Yiğit kapıyı açtı ve içeriye girip kapıyı kapadı.

"Sorun ne?"
"Y-Yok bişey K-Komutanım"
"Ramazan söyle abinim ben senin"
"Rüya gördüm"
"Ne gördün?"
"Kötü şeyler gördüm korkuyorum"
"Ay hala küçük çocuk gibisin"

Ramazan ağlamaya başladı Yiğit ona sarıldı Ramazan Yiğit'e ve kokusuna hasret duyuyordu ağlarken Yiğit'e sarıldı ve kokusunu içine çekti.

"Ne gördün bakalım?"
"Annemi"
"Anladım"

Ramazan yalan söylemişti Yiğit anlamıştı ama bişey demedi Ramazan'ın üstüne gitmek istemedi onu zorlamadı ve sadece sarıldı bir kaç dakika sonra Ramazan öldürmeye başladı ve elleri gevşemeye başladı gözleri kararıyordu.

"Ramazan iyi misin?"
"A-Abi"
"Kendine gel koçum"
"A-Abi"
"Söyle abisinin gülü söyle ama kendine gel"
"S-Sizi çok seviyorum abi"
"Bizde seni seviyoruz koçum"

Ramazan bayıldı Yiğit ne olduğunu anlamadı ama Ramazan'ı sırtladı ve hastaneye götürdü. Doktor onu hemen acil kısmına götürdü ve muayne etti.

U U U U U U U U U U U U U U U U U U U U U U U U U U U U U U U U U

Bir kaç saat sonra muayne sonuçları çıkmıştı Yiğit hemen doktorlar ile konuştu.

"Neyi var?"
"Akciğer kanseri"
"N-Ne"
"Maalesef"
"Y-Yaşayacak mı?"
"Bunu bize zaman gösterecek yaklaşık 8 yada 9 ayda belli olur elimizden geleni yapacağız yarı yarıya kurtulma şansı var"
"Yarı yarıya ha?"
"Evet"
"Lütfen elinizden geleni yapın"
"Deneyeceğiz tekrardan geçmiş olsun"
"Sağolun"

Yiğit Ramazan'ın olduğu odaya gitti Ramazan kendine gelmemişti Yiğit korkuyordu çok korkuyordu. Yiğit Ramazan'ın yanına oturdu ve ona bakmaya başladı. Kardeşi saydığı insanı kaybetmek üzere ve korkuyor.

"R-Ramazan bırakmayacaksın dimi beni?"
Yiğit'in gözleri doldu.
"Bizim birbirimizden başka kimimiz var kardeşim? Beni bırakma olur mu? Senden başka yakın kimsem yok sensin ne yaparım bilmiyorum seni kaybetmek istemiyorum lütfen en azından benden sonra öl lütfen kardeşim"

Yiğit'in göz yaşları akmaya başladı göz yaşları Ramazan'ın ellerine damlıyordu Ramazan refleks olarak parmağını hafifçe yukarıya kaldırdı bu kendinde olduğunun ama gözünü açmadığınının anlamına geliyor. Yiğit Ramazan'ın elini tuttu.

"Hadi kardeşim ha gayret abini bırakma abin sensiz yapamaz hadi koçum"

Ramazan yavaş yavaş gözlerimi açmaya başladı Yiğit göz yaşları içinde Ramazan'a gülümsedi Ramazan Yiğit'in elini tuttu.

"A-Abi a-ağlama"
"Abisinin gülü sen iste yeter ağlamayacağım tamam"

Yiğit hemen göz yaşlarını sildi ve tekrar Ramazan'ın ellerini tuttu.

"Bırakmayacaksın beni dimi kardeşim?"
"Bırakmayacağım abi"
"Abin sana kurban olsun"

Yiğit Ramazan'ın yanaklarını öptü elini daha sıkı tuttu.

"Yavuz 5 yavuz 1"
"Yavuz 1 dinlemede"
"Komutanım kızıl kayalarda iki askeri araca bombalı saldırı yapılmış gitmemiz gerekiyor."
"Alındı anlaşıldı geliyorum aslanım"

Yiğit telsizi kapattı Ramazan'ın elini öptü.

"Sen dinlen koçum sakın beni bırakmak gibi bir şeye kalkışma"
"Abi bende gelsem"
"Gerek yok aslanım sen dinlen şahin var o halleder"
"P-Peki abi"

Yiğit Ramazan'ın elini istemese de bıraktı ve gitti Ramazan rüyanın gerçekleşmesi için çok dua ediyordu çünkü Yiğit'i gerçekten istiyordu ama faydasız Yiğit asla onunla beraber olmayacak....

*Devam edecek...

Komutan Ve İlk Aşkı | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin