42.BÖLÜM

23 3 0
                                    

Abdullah Melis'i rahat bıraktığında Melis nefes nefese kalmıştı.

"A-Abi"
"Abi deme lazım olur"
"Ne diyim? "
"Kocam de kocam"
"Saçmalama abi hadi geç yemek yiyelim"
"Bak hala abi diyor"

Melis Abdullah'a dil çıkardı ve mutfağa kaçtı. Abdullah da arkasından mutfağa gitti. Melis gülmeye başladı ve ona yine dil çıkardı.

"Zalımın kızı, ağzını yerimm"
"Hoca bey hoca bey neler diyorsunuz"
"Karım hadi bana bi çay koy"
"Sana mi koyayım? "
"Ev-- ne diyorsun la"

Melis gülmeye başladı ve Abdullah'a çay koydu. Melis tam oturduğunda Abdullah'ın telefonu çalmaya başladı. Telefon Melis'in cebinde olduğu için Melis irkildi.

"Kim arıyor? "
"Gül goncan"
"Gül goncam"

Abdullah telefon Melis'in elinden aldı.

"Efendim annem"
"Nasılsın oğlum"
"İyim annem siz nasılsınız"
"İyidir oğlum sağol"
"Noldu bişey mi lazım? "
"Yok oğlum nasılsın diye bi bakayım dedim"
"Sağol anneciğim"

Abdullah'ın annesi telefonu kapadı Abdullah Melis'e baktı.

"Abi bugün parti varmış gidicek misin? "
"Canım isterse giderim"
"İstiyor mu canın? "
"Bilmem istiyor musun? "

Melis kızarmaya başladı  ve Abdullah ile göz temasını koparıp tabağına baktı. Abdullah yemeğini bitirip oturma odasına gitti. Eline pansuman malzemelerini aldı ve Melis'in koluna uygulamaya başladı. Kolunu sardıktan sonra gözüne ve yüzüne de sakinleştirici birşeyler sürdü. Melis acı çekiyormuş gibi yüzünü buruşturdu.

"Acıyor"
"Az kaldı dayan biraz"

Melis Abdullah'ın kokunu tuttu ve acı çektikce sıkmaya başladı.

"Ee karım lunaparka gelecek misin? "

Abdullah pansuman malzemelerini toplarken Melis acı hissetmesin diye onunla sohbet ediyordu.

"E-Evet"
"Güzel o zaman"
"Annenleri özlemedin mi? "
"Daha evvelsi gün gördüm"
"Ha anladım"
"Hadi o zaman sen burda otur birşeyler izle ben bi abdest alayım namazımı kılayım gidelim"
"Ş-Şey... Bende kılabilir miyim? "
"Tabiki güzelim abdest al beraber kılalım"
"Tamamm"

Önce Abdullah abdest aldı sonra Melis abdest aldı ve Abdullah ona etek ve eşarp verdi.

"Ben eşarp bağlamayı bilmiyorum ki"
"Ben bağlarım karım sen iste yeter"

Abdullah Melis'in eşarbını bağlamaya başladı. Abdullah onun yüzüne hayranlıkla bakarken Melis ona kocaman gülümsedi.

"Hadi kılalım"
"Kılalım"

Abdullah iki tane seccade aldı.

"Kalmayı biliyorsun dimi? "
"H-Hayır"
"Tamam ben öğretirim sana"

Abdullah Melis'e nasıl durması gerektiğini falan öğretti sonra cemaat vererek kılmaya başladılar. Abdullah'ın sesi o kadar güzeldi ki Melis onu hayranlıkla dinliyordu.  Namaz bitince dua etmeye başladılar. Ama Melis dualarını dışından etmeye başladı.

"Allahım Abdullah'ı bana nasip ett"
"El fatiha"

Fatiha getirip seccadelerini kapadılar Abdullah gülmeye başladı.

"Ne gülüyorsunu hoca bey? "
"Dualarımızı içimizden edelim"
"Ben dışımdan mı ettim? "
"Evet"

Melis kızarmaya başladı ve başka tarafa bakmaya başladı.

"B-Bişey sorayım mı? "
"Sor güzelim"

Abdullah seccadeleri üst vitrine yerleştirdi.

"Kapanırsam benimle evlenir misin? "

Komutan Ve İlk Aşkı | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin