36°Bölüm

147 5 0
                                    

Affınıza sığınıyorum.
Dile kolay 16 gün bölümsüz ne demektir?
Baya aksiyon dolu günlerden geçtim ve toparlanıp bölüm yazamadım.
Emin olun o an yazabileceğim bölüm kalitesi peki iyi olmazdı zaten.

Ama sahalardayız, kendimize geldik :))
Kitabı bırakan arkadaşlarım varsa canı sağolsun kalan bebeklerimle devam edelim biz.

İyi okumalar minik avukatlarım benim çok özledim sizi çok.

Bu arada bu dönemde 4 bin okumayı sollamışız. Siz var ya birtanesiniz. Çok seviyorum sizi...

36°BÖLÜM

Her kötülük, her günah karanlıkta yapılırdı. Işıklar açıldığında herkes maskesini takardı gerçek yüzler görünmesin diye.

Karanlık dindiğinde, ışık açıldığında tehlike geçerdi, insanlar fark edilme utancıyla geri çekilirdi. Günahlarını gizlerlerdi insanlardan.

Geçmiyordu bu kötülük benden.
Geçmiyordu bu günah.

Güneş doğalı bir saat oluyordu. İki saat sonra büroya gitmem için gerekli talimat otomatik olarak Sevda'dan gelirken bu günün nasıl geçeceğini düşünmek tamamen acıydı.

Zor geliyordu.

Ceylin'in dizine uzanmış uyuklarken çalan alarm sarhoş gibi olan beni uyandırmış ve ayakta bırakmıştı. Güneşin eve doğru çarptığını gördüm ama içim ısınmadı. Onun beni kahvaltıya çağırdığı gün değildi bugün. Asla olmayacaktı bir daha.

Yutkunmakta güçlük çekerken Ceylin'in sesini duydum. O da alarm sesiyle uyanmış olmalıydı. Ona döndüğümde dizinde yattığım için yatamadığını ve ensesini ovaladığını gördüm.

"Kusura bakma, senin rahatını da bozdum Ceylin." Dedim mahçup çıkan sesimle.

Gözlerimi evdeki hiçbir şeye çevirmek istemediğim için Ceylin'in sesini mahsur kalan insana uzatılan ip olarak algıladım ve ona tutundum.

Yerinde esnedikten sonra cıkladı. "Delirtme kızım beni, ne rahatsızı ya! Dediğin şeye bak."

Dudaklarımı birbirine bastırdım. Beynimde durmadan dönen, ses veren, susmayan lanet sesler... sussun istiyordum ama susarlarsa o gider diye korkuyordum.

"Ceylin, acaba onu da mı rahatsız ettim? Çok mu sıktım? O yüzden mi-"

"Bak seni döveceğim Deniz. Silkelen, kendine gel. Saçma sapan konuşma. Beni sinirlendirme. Tamam mı? Ve asla kafanda kurma." Bana doğru eğilip alnımdan öptü.

"Susmuyor beynimin içi. Hep bir şeyler üretiyor." Dedim yere bakarak.

Yere baktım, dün akşam ki gibi.

"Susturmak senin elinde. Kalbimde gizli olan bıçağı al beynini öldür. Hangisinden rahatsız oluyorsan yok et onu. Ben şimdi hazırlanmak için eve geçiyorum, sen bugün gelme istersen?"

Kafamı hemen salladım.

"Geleceğim, çok randevum var. Birikmesinler hem kafa da dağıtırım."

"Aman dikkat et de onu orada görürsen kendini dağıtma."
Dediği şeye güldüm.

"Arkadaş kalacakmışız. Duygular bittiğinde arkadaş olacağız." Diye tekrarladım hem ona hem de kendime.

SAR AŞKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin