Biz geldiiiik,
İyi okumalar minik avukatlarım benim.
Bu şarkıyı çok seviyorum<3 sizde dinleyin.⛅
41°BÖLÜM
"Bir gün birbirinizi bırakmak zorunda olsanız, bu neden olurdu? Veya böyle bir şey olur muydu? Sizi ayrı düşünemiyorum..."
"Daha yeni Giray'da bahsetti bu konu hakkında aslında. Evet, biz arada tartışıyoruz ama tek yolumuz bunu birbirimizle paylaşmak. Bir sıkıntımız olduğunda anlatıyoruz birbirimize. Ve bunlara normal düzeyde tepki veriyoruz. Geçmişten ders çıkarıyoruz. Şuan mutlu giden bir ilişkimiz var." Diyerek konuşmaya devam edeceğim de Giray lafı aldı.
"Bir gün belki de birbirimizi bırakmak zorunda kalırız. Hayatın işleri belli olmaz ama şunu biliriz ki biz birbirimizi seviyoruz. Çok seviyorum kendi adıma konuşayım. Belki çok önemli bir sebep olacak, bir şeyler ortaya çıkacak şuan bilemem... ve ayrılacağız artık anlaşamayacağız. O zaman da bu videoyu açar güleriz."
"Bu neden olurdu diye bir şey vardı bir de... bir şeyler ilişkide saklanırsa, güven sıkıntısı varsa, eskisi gibi hissetmiyorsan, ilişkin mutluluk değil gerginlik veriyorsa... bunlar ayrılma nedeni."
Yayımlanan röportaj videosunu izlerken 'açar güleriz.' derken aslında gülmek yerine ağlarız deseydim keşke demekle meşguldüm. Bu bir depresyona giriş miydi bilinmez ama boşandığımız gün yayımlanan röportaj bizi severek takip eden insanları çok mutlu etmişti. Ve ben izleyip durmaktan kendimi alamıyorum, yapılan videolara etiketlendiğimde boş vermek yerine izliyordum.
Boşandığımız daha magazin sayfalarına düşmemişti. Bu iyi bir şeydi
Çünkü sosya medyaya kötü olarak düşmek insanların linçlerini birnevi nefretini kazanmaktı. Herkesin özenerek baktığı o çift ayrılmıştı ve daha onlar öğrenmemişti.Öğrendiklerinde yapılan paylaşımların altına yazılacak olan yorumların yarısı hüzünken yarısı nefret kusmak olacaktı.
Sosyal medya hep aynıydı, yüzler değişiyordu.Sabahın erken saatlerinde yaptığımız röportajı izlerken yayınlanmasından bu yana döndümcü izleyişimdi.
O kötü günde olmuştu ne olduysa... belki de o röportajı en başında kabul etmemeliydim, Giray'a ısrar etmemeliydim.
Böyle bir duruma geleceğimizi düşünmeliydim.
Son soruya olan yanıtları tekrar tekrar dinlerken sesini ezberledim. 'Bir gün belki de ayrılmak zorunda kalırız' demişti.
Akşamına ayrılığımızı belgelemiştik.
Yutkunmakta zorlanırken tutunacak dal alayarak elim karnıma gitti.Birazdan Ceylin gelecekti ve beraber önce hastanede daha sonra büroya geçecektik.
Test sonuçları birkaç saate çıkacağı için bürodaki işleri halledip oraya geri dönecektik.Videoyu durdurup öylece gülerek ekrana baktığımız anda kilitlenirken gözlerim istemsizce doldu.
Ben onunla bendim.
Ben şimdi sadece yalnızdım.Gözlerim buğulanmaya devam ederken videonun üstünde arama bildirimiyle kendime gelip dikleştim ve telefonu dayadığım bardaktan aldım.
Ceylin'in telefonunu hemen açıp kulağıma götürdüğümde ayağa kalkıp koltuktan çantamı almıştım."Efendim Ceylin?"
Arabaya bağladığı telefonundan konuştuğu belli oluyordu. "Kuzu ben geldim, kapının önündeyim. Gel sende hadi."
"Tamam, bir dakikaya geliyorum."
Telefonu kapatıp sessize aldım ve çantama attım.
Vestiyerde tek kalan anahtarlığımı aldığımda son günlerde erteleyebildiğim kadar ertelediğim düşünmelerim patlak vermişti.
Her hareketinde onu düşünüp duygulanmaktan kendimi alamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAR AŞKA
RomanceESERİN BÜTÜN HAKLARI SAKLIDIR. SAR AŞKA ADIYLA YAYINLANMIŞ İLK ESERDİR. 🌥️ Arabuluculuk Bürosu ve avukat olan evli bir çift. Gelen müvekkilere avukatlık yaparken aslında müvekkillerinden birbirlerini tanımadıklarını aşkın; derinlerde yatan o duy...