KADINLAR MÜZESİ

4 - Seni Altüst Edeceğim!

FAHİŞENİN AŞKI

YAZAR: ŞEHNAZ // GÜLŞEN

BÖLÜM - 4 (Geri Geleceğim Grace Ve Seni Altüst Edeceğim!)

Multimedyada ki güzel resim için firtina1 arkadaşımıza içten teşekkür ediyoruz. :* :)

"Bu gece ki müşteri Ronald Rawson muydu?" şaşkın ikili aynı düşünceye sahipti.. İkisinin de onu beklemediği aşikardı..

Özel müşteriler bir kez gelirdi, bildiği üzere. Özel oda bir kez gelecek olanlar ve üyelik kartını almayanlara tahsis edilirdi. Demek ki Ronald Rawson bu cehenneme düşenler arasına girmiş, üyelik kartını almıştı. Oda artık burada olacaktı. İstediği kadın onun kollarına gelecekti. Burda ki hiçbir kadın ona hayır demezdi. Kimse onu kaçırmazdı.

Bu mekana kimler girer, kimler çıkar mutlaka bilirdi. Ki Ronald dostuydu nasıl öğrenmemişti. Nasıl yanına uğramamıştı. Aury'e müşteri geldiğini ve gelenin Bay Rawson olduğunu Alex nasıl söylemezdi. Ve sağ kolu bileğinin yaralı olduğunu da söylememişti.. Çatık kaşları arasında bir dostunu bir genç kadını izledi. İkisi arasında kalmıştı. Bir üzerine titrediği kadın, bir en yakın dostu.

Şayet bu işe çıkmasını gerektirmezdi. Yaralıydı kadını, bunun bilincinde olmasına rağmen gönderecek değildi. Derin bir nefes verdi "Hadi Aury!" diye soludu sert sesiyle genç kadını kendine doğru çekerken..

Kolunu çeken genç kadın "Müşterim bekliyor Bay Blake, gitmem gerek!" diyerek umursamaz bir bakış sergilemiş, kurtardığı kolunun ardından arkasını dönerek odaya doğru girmişti. Ronald içeri girmesine izin vererek geri çekildi. Aury gözünü Blake'den ayırmadan kapıyı kapatmıştı. Kapattığı kapıya yaslanmıştı.. Gözlerini sımsıkı kapattı, alnını yaslarken yaptığı hareketlerin pişmanlığını duymamaya çalıştı. Sergilediği hal ve hareketleri, istemese de yapmak zorundaydı. Bu zorundalığın farkındaydı..

"Bu kadar istekli olduğunu bilmiyordum!" sert bir o kadar alaylı tok ses odayı doldurunca gözleri hızla açılmış, arkasını refleksle dönmüştü. Bu adama ayriyeten bir gıcıklık, bir sinir duyuyordu..

"Bende bir daha gelmenizi beklemiyordum!" sesinde ki kendini bilmiş, rahat tavrı genç adamı güldürmüştü. Kendinden emin adımlarla genç kadının üzerine doğru yürüdü. Mavi gözleri tehlikeyle parıldamıştı. Tam dibinde durduğu genç kadının bir kolundan tutarak başının üstünde kapıya sabitledi. "Kendime verilmiş bir sözüm var!" dudağının kenarı alayla yukarı kıvrıldı.

Diğer elini boğazına dolamıştı. Uzun kalın parmakları onu boğmak için yaratılmıştı sanki. Yukarı doğru kaldırdı kafasını "Bana istekli halini göster Grace!" sesinde ki tehditvari tını yerini almıştı. Kendine olan hakimiyetini kaybederek dolgun dudaklarına abandı. Yukarı da tuttuğu elini çekip boynuna doladı. Onun yapmayacağını biliyordu.

Boğazında ki elini ise beline dolamış, kendine bastırmıştı. Onu çevirerek yatağa doğru yürütmüştü. Dolgun dudaklarını dişleri arasında ezercesine sömürüyordu. Üst dudağını sevmişti, dolgunluğu hoşuna gidiyordu. Kendini kaybetmişti tadında.. İsteksiz ve karşılıksız olması belki bu kadar cezbediciydi. Dudaklarını aralamasına fırsat kolluyordu. Ağzının içini keşfetmek istiyordu.

Yatağa doğru genç kadını yatırmıştı. Hala bir mesafe koymamıştı aralarına.. Üzerine çıkarak kendisine doğru hareket ettirdi. Şimdi kafası yastığın üzerindeydi ve genç adam bacak arasına geçişini yapmıştı. Belaltında ki sertliği zorluyordu. Uzuvlarına bastırdığında Aury'de bir hareketlenme hissetmişti. Dudaklarına daha da bağlanmıştı. Bu gece istediğini almazsa bu kadını ateşe atacak, çıplak bedenini bile bile yakacaktı. Evet en sonunda yapacaktı bunu..