Herkese selammm ay parçalarım nasılız bakalım?
Çok uzatmadan karşınızda;
30.BÖLÜM: BİTİŞ ÇİZGİSİ
Gözlerimi başımdaki büyük ağrıyla açtığımda kafamın içinde bir şeyin sürekli olarak vurduğunu hissediyordum. Sıkıntılı bir nefes verip yatakta bir o yana bir o yana dolaşırken Nisa'nın içeri girmesiyle bakışlarımı ona çevirdim.
"Hala ağrıyor mu?" Dediğinde başımı salladım. Yanıma gelip oturduğunda biraz sustu sadece bakmaya devam etti. Normalde anında konuşan ve asla susmayan Nisa hayret susmuştu.
"Noldu niye sustun?" Dedim hafif kıkırdayarak.
"Başın ağrıyor zaten fazla konuşup daha fazla ağrıtmayayım." Dedi tebessüm ettim. Kız kardeş gibiydi benim için. Nisa gerçekten çok özel bir kızdı. Yatakta hafif oturur bir pozisyona geldim. Başımı Nisa'ya doğru çevirdim.
"Nisa."
"Ha?"
"Daren....ve Barlas neden kavgalı?" dediğimde yutkundu. Daren'den bana hep üstü kapalı bahsetmişti. Babamın ikinci karısından olan oğlu, bizim üvey kardeşimiz, abim ondan nefret ediyor ve çok eskiden beri kavgalılar. Başka hiç bir detay yok.
"Belki inanmayacaksın ama bende bilmiyorum."Dediğinde kaşlarımı çattım.
"Daren'le en son iki üç ay önce karşılaştık. O bana ben ona baktım. Sonra sanki hiç bir şey olmamış gibi yanımdan geçip gitti." Daren konusunu Barlas'a açıp açmamak konusunda kararsızdım.
"Pekala, sence Barlas'a sorsam bana anlatır mı?"
"Hiç sanmıyorum. Yıllardır tek bir kelime etmedi. Konuşacağına ihtimal bile vermiyorum!" Haklıydı. Konuyu orada kapatmıştık bile. Saate baktığımda altı olduğunu gördüm ve hava çoktan kararmaya başlamıştı bile. Nisa ile akşam yemeğimizi yediğimiz sırada kapı çaldı.
Barlas içeri girdiğinde önce benim ardından Nisa'nın başına bir buse kondurdu. Hemen arkasından korumalardan biri geldi. Hafif bir baş selamı vererek önüme bir kutu bıraktı. Önüme koyduğu kutu telefon kutusuydu. Bakışlarımı Barlas'a çevirdim.
"Karımın telefonu tabikide olacaktı." Gülümsedim çünkü şimdiye kadar hiç telefonum olmamıştı.
Kutuyu açtığımda benim ellerime göre oldukça büyük bir telefon çıktı. Umarım elimde tutabilirdim!
"İyi günlerde kullan." diyen Barlas'ın hemen arkasından Nisa da aynısını söyledi. Aklıma gelen şeyle anında sordum.
"Kaan nerede gelmeyecek mi?"
"Hayır." Barlas'ın dediğiyle Nisa hemen söze girdi.
"Az önce konuştuk annesi gelmiş bir kaç gün onun yanında kalacakmış." Başımı salladığımda Barlas'ın kısık sesle söylediği gülmeme sebep oldu.
"Ana kuzusu işte." Ben ve Nisa kıkırdayarak önümüze döndüğümüzde Barlas yemeklerimiz bittiğinde tekrardan söze girdi.
"İki günlüğüne İtalya'ya gideceğim." Dediği şeyle kaşlarımı çattım.
"Neden?"
"Önemsiz." Değip sofradan kalktı. Fakat Nisa'nın bakışları beni korkutmuştu. İkimizde koltuklara geçtiğimizde ben Barlas'ın yanına Nisa hemen karşımızdaki koltuğa geçmişti. Sofradan kalkarken telefonu almayı da ihmal etmemiştim.
Kutuyu açtığımda mor renkte olan telefonu elime aldım. Düğmesine basılı tuttuğumda açılmaya başlamıştı.
"Bütün ayarlamalar yapıldı ekstradan bir şey yapmana gerek yok. Nisa'nın, benim, Kaan'ın ve korumaların numaraları var." Başımı salladığımda Nisa hemen yanıma geçmişti bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUMDAKİ KARANLIK
Teen FictionSiz hiç kayboldunuz mu? Ben kayboldum hemde kendi yarattığım karanlıkta... -Mehir AKSÖZ Eskiden karanlıktan korkardım, korkumu yenmek için bende karanlık oldum. Korktuğum ne varsa ona dönüştüm... ...