34.BÖLÜM: SENİ UNUTMADAN

220 32 9
                                    

Herkese merhaba ay parçalarım nasılız bakalım???

Çok uzatmadan bölüme geçelim.

34.BÖLÜM: SENİ UNUTMADAN

BÖLÜM: SENİ UNUTMADAN

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yazar'ın anlatımıyla...

Zalimin Zalim olduğunu anlamak için, mazluma zulmetmesi gerekir. Hiç bir insan durduk yere Zalim değildir. Her zalimliğin arkasında canı yanan bir mazlum vardır. Acı çekmek zulüm görmek ve şiddet görmek alışılmaması ve normalleştirilmemesi gereken fakat normalleşmeye en yakın eylemlerdir. Babasından şiddet gören bir kız ne kadar incinir? Şiddeti kafasında ne kadar normalleştirir? Sanki şiddet görmek ve acı çekmek hep hayatında olması normalmiş gibi gelir. Önce ruhu sonra bedeni alışır bu duruma. En büyük tokat bile az acıtır olur. Öyle ki gurur bir kere kırıldı mı? Kaç kemik kırılsa onun kadar acımaz. Mehir'in hayatında şiddet hep vardı.

Ama şiddet olmayan bir hayata alıştıktan sonra, aylar sonra yine aynı durumu yaşamıştı. En ağırı ise bu sefer karnında bir bebekle vardı...Onu koruması bir annenin ilk göreviydi. Ve sonuna kadar koruyacağına o soğuk köşede karar vermişti.

Ağzındaki yanma bir türlü geçmiyordu. Kanlar gelmeye devam ediyordu. Bu çok canını yakıyordu! Bu yüzden goz yaşları durmadan akıyor artık gözleri kalbi gibi atıyordu sanki. Her an gelip bir şey yapacaklar, zevk için bedenine dokunacaklar korkusu vardı. Ona sadece dokunmuştu o adam....yüzlerce kez banyo yapsın o arsız pislik ellerin değdiği her bir yer sanki ömür boyu kirli kalacak gibiydi. Kanlar ağzında akmaya devam ediyordu damla damla. Bileğindeki ağrı geçmiyor daha çok acıtıyordu. Göz yaşları ağzına girdiğinde yaktığı için ağzı kapalıydı ama bağıra bağıra ağlamak istiyordu. Derken kapı gürültü ile açıldığında içeri tanımadığı başka bir adam ve yanında Daren girdi.

Bakışları Daren'i bulduğunda gözlerinde tanımadığı bir duygu vardı ona baktığında. Pişmanlık? Hayır hayır pişmanlık olamaz dedi Mehir kendi içinden. Ona sadece sessizce bakıyordu. Arkadan gelen adamların ellerinde çantalar vardı. Daren baktı baktı baktı. Bir şey diyecekken susuyordu. Öndeki adam, diğerine kafası ile Mehir'i işaret verdi. Ne yapacaklardı diye kokuyu iliklerinde hissetti. İçlerinden biri çantasını yere koydu. Çantanın içine göz gezdirdiğinde, koruma iç güdüleri devreye girmişti Mehir'in. Moraran ayak bileği Bile umurunda değildi. Hızla ayağa kalktı fakat adamlardan biri omu hızlı bir hareketle kavramıştı.

Mehir kurtulmak için kıvranıyor, kaçmaya çalışıp bağırıyordu boğazından ötürü kısılan neredeyse hiç çıkmayan sesiyle,

"Bırak! Lütfen yapmayın yalvarırım. Nolur nolur nolur Daren...korkuyorum yardım et. Bırakın beni!" Daren gözlerini kapattı. İstediği olmuştu. Barlas perişan haldeydi Mehir gözlerinin önünde ona yalvarıyordu. Başka ne isterdi ki. Az sonra Mehir'in kanlarına uyuşturucu girecek ve daha çok delirecekti. Üstü yırtılmıştı beline kadar bunu o katil yapmıştı. Hemen önde Alabey'in bakışları Daren'i buldu.

RUHUMDAKİ KARANLIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin