9.BÖLÜM: ÖZÜR DİLERİM (düzenlendi)

7.5K 409 135
                                    

Herkese selammmm nasılsınız bakalım ?

Yine benden bir söz o zaman

"Güven kimilerine göre bir oyuncak kimilerine göre en büyük zaaftı...."
-Meryem Altınay

Çok uzatmadan karşınızda yeni bölüm...

9.BÖLÜM: ÖZÜR DİLERİM

Gözlerimi açtığımda her yer kapkaranlıktı, üstümde her ne kadar kalın bir üst olsada ayaklarım ve ellerim buz gibiydi.

Ayağa kalktım ve yatağın az ilerisinde olan dolaptan hırka aldım.
Aynanın karşısına geçtim gözlerim ağlamaktan kıpkırmızıydı. Dudağımda ki ve kaşımdaki yara asla iyileşmiyordu. Berbat bir halde olduğumu söylemiş miydim? Kelimenin tam anlamıyla bedenim çökmüştü.

Babam en son kalbime vurmuştu fakat şimdiye kadar ne karnıma nede başka bir yerime bakmamıştım korkarak üstümü kaldırdım ve korkunç bir görüntüyle karşılaştım. Karnımın her tarafı mordu arkamı döndüm vurulduğum yaram hafif kanamış ve etrafı morluklar, kemer izleri ve yeşil izlerle dolduydu.

Bu kadar yaraya rağmen nasıl olurda vücudum hala ayakta kalabiliyordu. Kendi vücuduma acıyordum.

Son olanlar aklıma gelince tekrardan gözlerim doldu ve dolar dolmaz ağrımaya başladı. Acısa bile ağlamak istiyordum.

Kendimi yatağa bıraktım. Ben çok büyük bir hata yapmıştım ve bedelini Barlas çekiyordu. Eğer Barlas'a bir şey olursa onlardan önce ben kendimi öldürürdüm. Saate baktığımda 4 tü derin bir nefes alarak yatağa baktım kan damlaları örtüye bulaşmıştı...

Kapıyı belki açıktır diye açmaya çalıştım ve şaşırdım çünkü kitlenmemişti. Burası Barlas'ın odasıydı ve her yer onun kokusu altındaydı. Daha fazla burada durursam ağlamaktan kriz geçireceğimi anladım.

Mutfağa gittim bir bardak alarak su içtim boğazım kupkuruydu.

Yemek masası temizlenmişti o masayı yere devirdiğim ân aklıma geldikçe garip hissediyordum.

Mutfaktan çıkacağım sırada kapının önünde bir koruma göründü

"Efendim Kaan bey sizinle konuşmak istiyor." dedi Tamam anlamında başımı sallayarak bana uzattığı telefonu aldım.

"E-Efendim K-Kaan." dedim kekeleyerek zar zor konuşuyordum çünkü boğazımda ağrıyordu.

"Alo...Mehir eğer iyiysen seni buraya getirttireceğim, gelmek istiyor musun ? " diye sordu.

"Ben...olur gelmek istiyorum." dedim.

"Tamam telefonu korumaya ver."dedi telefonu kulağımdan çekip korumaya baktım.

"Pekala efendim........Mehir hanım hazırlanın isterseniz sizi hastaneye götüreceğiz." dedi başımı salladım ve odaya gittim üstüme kalın bir kazak bol kot bir pantolon ve mont aldım

Çekmecede bereler vardı onlardan siyah olananı alıp boynuma doladım. Yüzümü yıkmanın iyi geleceğini düşündüm. Banyoya girip yüzümü yıkadıktan sonra aşağı indim korumayla beraber dışarı çıktık burada koştuğum an ellerimle kapıyı yumrukladığım ân aklımdan çıkmıyordu.

Korumayla beraber arabaya bindik arkamızda bir araba dolusu korumada bizi takip ediyordu.

Korumaya "Camı açarmısın?" diye seslendim.

"Tabi efendim" diyerek camı açtı havanın yüzüme vurmasıyla derin bir nefes aldım. 1 haftadır ilk defa nefes alıyordum sanırım.

Yüzüme çarpan hava iyi geliyordu. İçimden şunları geçirdim. Keşke bütün dertlerimi alıp götürse geriye hiç bir şey bırakmasa...

RUHUMDAKİ KARANLIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin